bugün

bilimin allah ın varlığını , bir yaratıcı nın var olduğunu ispatlamasına ve çok önemli eski ateist bilm adamlarının yavaş yavaş '' - galiba allah varmış , meğer allah varmış , tüm tezlerimi allah ın olmadığını varsayarak ortaya atmıştım '' diyerek doğru yolu bulmasına karşın , 21. yüzyılda hala, kendi düşüncesine, inancına aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmemektir.

(bkz: dna nın sarmal yapısı)
(bkz: big bang)
(bkz: big crunch)
Allah' a körü körüne, sorgulamadan inanacak kadar bağnaz olmaktan iyi olan şey.
aslında, David Darling, Deep Time (Derin Zaman)adlı kitabında allaha inanmayan bağnazlara çok güzel açıklamalarda bulunmuştur. bilmi tamamiyle reddeden ateizm david darling i görmemezlikten gelirler.

David Darling; '' Zaman yoktu. Uzay yoktu. Madde ve enerji de yoktu. Hiçbir şey yoktu. En küçük madde ve enerji de yoktu. Bu yokluktan küçücük, olağanüstü küçüklükte bir kıpırtı belirdi. Ufacık bir titreme. Hafif bir dalgalanma, belli belirsiz bir girdap. Bu kozmik kutunun kapağı açıldı ve altından yaratılış mucizesi filizleri belirdi. ''
mesela big bang. cahil ve bağnazların gözünün içine sokulması gerekir.
Big Bang, maddenin sonsuzdan beri varolduğunu ve maddenin tüm canlı-cansız varlıkları tesadüfen oluşturduğunu iddia eden inkârcılığa inen bir darbedir.

uzaklaşan cisimlerin dalga boyları ışık dalgalarının spektrumunda uzar. böylece kırmızıya kayar. Cisimler yaklaşıyor ise dalga boyları kısalır, böylece maviye kayar. Galaksilerden gelen ışığın kırmızıya kayması tüm galaksilerin birbirinden uzaklaştığını gösterir.

1989 da COBE uydusu uzaya gönderildi. buna göre : Evren’deki madde miktarı da Big Bang Teorisini doğrular şekildeydi. o zamanki inançsızlar şimdikilerin aynısıydı. dediler ki; Evren’in ilk aşamasında %75 hidrojen, %24 helyum içerdiği hesaplandı. Fakat yıldızlar bu kadar hidrojen ve helyum üretemiyorlardı. %20- %30 kadar helyumun yıldızlardan önce meydana gelmesi gerektiği ortaya koyuldu. Yalnızca Big Bang’in ilk anlarında var olan ateş topu bu miktarda gaz sentezini gerçekleştirebilirdi.

yani dünyamızın yoktan varolduğu gün gibi ortada. bu da kuranı kerimde yazan allah ın yoktan var etmesidir. hatta bunun bir de big crunc bölümü vardır. yani kıyamet.
saygılar...
allah a inanmayanlar genelde evrime inanır. neden? çünkü hali hazırdaki tek kaynakları odur. biyolojiden anlamazlar. ama allahın yokluğuna milleti inandırmak için ciddi faaliyetlerde bulunan ateist bilim adamlarının ortaya çıkarttığı bir figüran ın peşinde koşarlar. kim bu figüran? tabikide darwin reyiz.

allaha inanmamanı saygıyla karşılarım. ama darwin gibi çağdışı bir görüş neden niye nasıl benimsenir. balık karaya çıktı , ayı oldu , ay dinazor oldu , dinazor maymun oldu , sonra maymun ayağa kalktı biz olduk. buna inanan bir insan gökten indirilen kitabı neden saçma buluyor. tavşanın kaptan mağra canavarına dönüşmesi sizcede mantık dışı değil mi.

işte diyorum ya.. hala bu hikayeye inanan bağnazlar var. nedir bağnaz: kendi düşüncesine, inancına aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmemektir.

not : o değil de insan embriyosunda solguçlar varmış ya lan!...