bugün
- peter parker'ın mutsuz olması14
- gecenin şarkısı8
- izmir 3 koşuda hangi at gelir9
- zeynep bastık'ın beyaz külodu20
- birlikte diyete başlayalım mı9
- bayburtta picasso'ya ait ünlü tablo yakalandı18
- yazarların romantiklik seviyesi25
- realite manipülasyonu20
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke26
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları21
- yazarların kendilerini tanımlama şekli13
- anın görüntüsü14
- kanka olmak istediğiniz yazarlar25
- menzil cemaatinin 17 milyar serveti olması22
- yazarların gurur duydukları özellikleri16
- filistin meselesi bizim milli meselemizdir20
- chatgpt9
- kadınların katlandığı eziyetler14
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri11
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın13
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- belediye konserleri yasaklansın10
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey33
- müslüman diye hamas'ı savunmak10
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- güvenmemeyi nasıl öğrendin10
- reis deyince akla ilk gelen23
- günün sözü9
- mel mel vs eylulsabahi40
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- tanışmak istediğiniz yazar14
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur17
- eskiamaeksikbiri21
- b12 takviyesi10
- yazarların en çok sevdiği aylar22
- puura11
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri22
- sigara içen insan aptaldır18
- thusnelda10
- amk diyen kezo8
- sevgilisinden yeni ayrılan kız11
- şalgam suyu10
- sokakta görülen kediye naber lan demek9
şair kişi, sunay akın'ın kankası artı fotoğraf sanatçısı.
oğlu fırat'ın "gemiler batınca denizin canı acımıyor mu baba?" şeklindeki sorusunu anlatır bir kitabında...
adı ve soyadıyla uyaklı olsun diye "akyazı"da doğmuş sanatçı.
sevdiğim kadın adları gibi ve sansürttürme şair abüü gibi kitapları vardır. sunay akın'la birbirlerinin yerine kitap imzaladıkları rivayet edilir.* hacettepe kimya mühendisliği mezunu, istanbul üniversitesi işletme fakültesi uzmanlık kazanımlı.* gittikçe olgunlaşan bir imgelemi var akova'nın.
"çocuklar biriktirilir dokuz ay on gün
bir ömür boyu harcanmak için"
dizelerinin sahibi..
bir ömür boyu harcanmak için"
dizelerinin sahibi..
aşk ve kuyruklu yıldız
gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler
sözbirliği etmişçesine
"aşk hastalığıdır bunu adı
ve çok sasar insanı bu yaştan sonra"
oysa ne yalan söyliyeyim,
ben yalnızca
bir kuyrukluyıldıza
çarptığımı sanmıştım
yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken
yüreğim bir patlamayla aydınlanınca
dizelerini "aşk ve kuyruklu yıldız adlı" kitabından aktardığım şairdir.
Çok şeker, çok tatlı, mütevazı, sıcak bir kişiliği vardır.
her nedense, son yıllarda edebiyat dünyasından uzak kalmak gibi bir çaba sezmekteyimdir kendisinde.
gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler
sözbirliği etmişçesine
"aşk hastalığıdır bunu adı
ve çok sasar insanı bu yaştan sonra"
oysa ne yalan söyliyeyim,
ben yalnızca
bir kuyrukluyıldıza
çarptığımı sanmıştım
yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken
yüreğim bir patlamayla aydınlanınca
dizelerini "aşk ve kuyruklu yıldız adlı" kitabından aktardığım şairdir.
Çok şeker, çok tatlı, mütevazı, sıcak bir kişiliği vardır.
her nedense, son yıllarda edebiyat dünyasından uzak kalmak gibi bir çaba sezmekteyimdir kendisinde.
"yaşamın çakmaz sokaklarında yürürken, bir kuyruklu yıldıza çarpmaktır aşk. söylendikçe bizim olan bir şarkıdır. tne dağılan mıknatıstır, isteğin masalıdır. uzun bacaklı bir yaban hayvanıdır aşk. en derin kuyumuza düşen kemandır. dikey bir şiirdir bütün kuşları aynı anda havalandıran. aşk yasemin kokan bahçeleri ve ateşböceklerini bir arada anımsamaktır.
çocuk kalmışlar derneği'ne üyedir aşk. kente kanadı kırık melekler yağdırır. aşk, ilkyardım çantası olmak, dalgakıran olmaktır. kırık camlara sevdiğinin adını yazmaktır iki kişinin bildiği bir dilde. aşk, sevenlerin yüzlerinde tahtlar devirir, saraylar yıkar. bilgisayarları eritir, oyuncak mağzaları için soygun planları yapar. aşk öpüşen çiftleri alkışlama ekipleri kurdurur sevilenlere. o, uzun saçlı bir yıldızdır, yüreğin içinde taranır.
bilimle açıklanamaz aşk,
şiirle açıklanabilir ancak..."
dizelerine sahip, duyguların kelimelerle nasıl anlatıldığına örnek veren insan.
ayrıca ilkokul 5. sınıfa giderken cumhurbaşkanı olursan ne yaparsın sorusuna "konfucyus demişki bir ulusu yıkmak istiyorsan önce dil bütünlüğünü yok etmelisin, o yüzden önce ingilizce kelimelerin kullanılmasını yasaklamak istiyorum" diye cevap vercek çocuğu yetiştirmiş yüce kişilik.
şiir kitapları:
sansürttürme şair abüü(1991)
pepetye (1992)
baba bana bağırma(1994)
"deneme-yanılma/ yanılma-deneme" kitapları:
güzel atlar ülkesi(1996)
yıkık bir çocuk bahçesi yüzü(1997)
aşk ve kuyruklu yıldız (1997)
çocuk kalmışlar derneği'ne üyedir aşk. kente kanadı kırık melekler yağdırır. aşk, ilkyardım çantası olmak, dalgakıran olmaktır. kırık camlara sevdiğinin adını yazmaktır iki kişinin bildiği bir dilde. aşk, sevenlerin yüzlerinde tahtlar devirir, saraylar yıkar. bilgisayarları eritir, oyuncak mağzaları için soygun planları yapar. aşk öpüşen çiftleri alkışlama ekipleri kurdurur sevilenlere. o, uzun saçlı bir yıldızdır, yüreğin içinde taranır.
bilimle açıklanamaz aşk,
şiirle açıklanabilir ancak..."
dizelerine sahip, duyguların kelimelerle nasıl anlatıldığına örnek veren insan.
ayrıca ilkokul 5. sınıfa giderken cumhurbaşkanı olursan ne yaparsın sorusuna "konfucyus demişki bir ulusu yıkmak istiyorsan önce dil bütünlüğünü yok etmelisin, o yüzden önce ingilizce kelimelerin kullanılmasını yasaklamak istiyorum" diye cevap vercek çocuğu yetiştirmiş yüce kişilik.
şiir kitapları:
sansürttürme şair abüü(1991)
pepetye (1992)
baba bana bağırma(1994)
"deneme-yanılma/ yanılma-deneme" kitapları:
güzel atlar ülkesi(1996)
yıkık bir çocuk bahçesi yüzü(1997)
aşk ve kuyruklu yıldız (1997)
sevgilim
ecza dolabinin raflarinda bekle beni
bir tüp dis macunu, bir sise siyanür
ve zambak kokulu sabunlar
sevgilim
Büyük Millet Meclisi'nde bekle beni
kürsüdeki yerimi isit
Güzel Konusma Dersi verecegim hiç agzimi açmadan
sevgilim
iki bilinmeyenli bir denklemde bekle beni
matematik tanrisinin sonsuzluk evi
ve akil hastanesinin sisli bahçesi
sevgilim
bir kedi pençesinde bekle beni
yüreginde deltali tirmik izleri
ve karikatür saraylar
sevgilim
polis otolarinin firil mavi isiginda bekle beni
sakalli kaldirimlar, guguklu saat suçlari
ve tarçin kokulu sizofren
sevgilim
Çocuk Kalmislar Dernegi'nde bekle beni
' hepsi pekiyi ' süt dislerin, korsan gemilerin
ve altini islatmis bez bebegin
sevgilim
bu siiirin çikisinda bekle beni
saat kulemizi geçenlerde yiktilar.
ecza dolabinin raflarinda bekle beni
bir tüp dis macunu, bir sise siyanür
ve zambak kokulu sabunlar
sevgilim
Büyük Millet Meclisi'nde bekle beni
kürsüdeki yerimi isit
Güzel Konusma Dersi verecegim hiç agzimi açmadan
sevgilim
iki bilinmeyenli bir denklemde bekle beni
matematik tanrisinin sonsuzluk evi
ve akil hastanesinin sisli bahçesi
sevgilim
bir kedi pençesinde bekle beni
yüreginde deltali tirmik izleri
ve karikatür saraylar
sevgilim
polis otolarinin firil mavi isiginda bekle beni
sakalli kaldirimlar, guguklu saat suçlari
ve tarçin kokulu sizofren
sevgilim
Çocuk Kalmislar Dernegi'nde bekle beni
' hepsi pekiyi ' süt dislerin, korsan gemilerin
ve altini islatmis bez bebegin
sevgilim
bu siiirin çikisinda bekle beni
saat kulemizi geçenlerde yiktilar.
Sunay Akın'ın kadim dostu, iyi bir şairdir.
sunay akın'ın dostu olduğunu öğrendikten sonra iki kitabını okuduğum şair. sıradanın üzerinde şiir yeteneği var, sevdiğim kadın adları gibi ile aşk ve kuyruklu yıldız kitaplarını okumuştum, iki kitap da birbirine benziyor, aynı şaire ait bu iki kitap diyebiliyorsunuz, bu da üslup açısından çizgisini koruduğunu gösteriyor.
elimi tut yeter adlı kitabıyla oğlu fırat'ın gölgesinde kalan yazar.
(bkz: eski denizlerden kim kaldı)
akgün akova'nın unutulmaz şiiri:
SEVDAN KARANLIĞA YAYLIM ATEŞTE
üç-beş yıldızkaydı nöbeti on nisan
sevdan karanlığa yaylım ateşte
salyangoz saat tosbağa takvim
ve gece dünyaya saplı kara kırık cam parçası
kadınımsın uzaktasın beklersin
çoban yıldızını
yağmur siparişlerin pazar gününe gelir
bulut mağazaları kapalı
dökersin tüylerini göğü
yazin ersin merdivenini kaygan kadınımsın kökü ay ışığında büyüyen özgürlük duygum gibi kokulu padişah mührü gibi
siyam balığı gibi
beni sorarsan sevdiğim
gözümü hamam böceklerine diktim
nükleer savaşta kavrulacakken homo sapiens türü parçalanacakken onca beyinle yürek
böcek toplumunun sağ kalacak olması manzara onların canı can da bizimki radyasyonlu patlıcan
akıl olsa insanda iğne deliğinden geçecek kadar
övündüğü kadar farklı olsa
hayvandan yazılmazdı tarihi kinle kanla
ve olmazdı çocukların oyuncağı kurşun askerler yirmiüç onbeş otobüsü Van-istanbul iki haziran sevdan karanlığa yaylım
ateşte karagöz şoför hacıvat muavinve gece kömür tozu yutturulmuş kör kuğu gökyumağım çayda çıram kadınım dönüyorum sana
kana bulamadan elimi dönüyorum dişlemek için memelerini
dönüyorum işte Yavuz Sultan Selim'e inat
"... seferden vazgeçip istanbul'a dönmek isteyen
durmasın dönsün
karılarının sıcak koynuna
beni sevenlerse bre
sürsün atını mertçe peşimden "
dönüyorum
yağlı ipi tüysüz şehzadelerin boynuna dolamak mertlikse
mertlikse Lale Devri Yedikule Zindanı jurnalciler sürüsü mertlikse
darağaçları dönüyorum'boş ol' diyerek kadınları tuz buz etmek mertlikse
mertlikse bindirmek halkın sırtına vergiyi
oturak alemlerinde boşaldıkça hazine mertlikse baştan sona Osmanlı tarihi dönüyorum
dönüyorum genelevden çıkmış gelin acelesiyle kadınım kısa dalga cızırtım
sevdan karanlığa yaylım ateşte
SEVDAN KARANLIĞA YAYLIM ATEŞTE
üç-beş yıldızkaydı nöbeti on nisan
sevdan karanlığa yaylım ateşte
salyangoz saat tosbağa takvim
ve gece dünyaya saplı kara kırık cam parçası
kadınımsın uzaktasın beklersin
çoban yıldızını
yağmur siparişlerin pazar gününe gelir
bulut mağazaları kapalı
dökersin tüylerini göğü
yazin ersin merdivenini kaygan kadınımsın kökü ay ışığında büyüyen özgürlük duygum gibi kokulu padişah mührü gibi
siyam balığı gibi
beni sorarsan sevdiğim
gözümü hamam böceklerine diktim
nükleer savaşta kavrulacakken homo sapiens türü parçalanacakken onca beyinle yürek
böcek toplumunun sağ kalacak olması manzara onların canı can da bizimki radyasyonlu patlıcan
akıl olsa insanda iğne deliğinden geçecek kadar
övündüğü kadar farklı olsa
hayvandan yazılmazdı tarihi kinle kanla
ve olmazdı çocukların oyuncağı kurşun askerler yirmiüç onbeş otobüsü Van-istanbul iki haziran sevdan karanlığa yaylım
ateşte karagöz şoför hacıvat muavinve gece kömür tozu yutturulmuş kör kuğu gökyumağım çayda çıram kadınım dönüyorum sana
kana bulamadan elimi dönüyorum dişlemek için memelerini
dönüyorum işte Yavuz Sultan Selim'e inat
"... seferden vazgeçip istanbul'a dönmek isteyen
durmasın dönsün
karılarının sıcak koynuna
beni sevenlerse bre
sürsün atını mertçe peşimden "
dönüyorum
yağlı ipi tüysüz şehzadelerin boynuna dolamak mertlikse
mertlikse Lale Devri Yedikule Zindanı jurnalciler sürüsü mertlikse
darağaçları dönüyorum'boş ol' diyerek kadınları tuz buz etmek mertlikse
mertlikse bindirmek halkın sırtına vergiyi
oturak alemlerinde boşaldıkça hazine mertlikse baştan sona Osmanlı tarihi dönüyorum
dönüyorum genelevden çıkmış gelin acelesiyle kadınım kısa dalga cızırtım
sevdan karanlığa yaylım ateşte
1962'de Sakarya Akyazı'da doğdu. Lise öğrenimini Gebze'de, üniversite eğitimini Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nde tamamladı. istanbul Üniversitesi işletme iktisadı Enstitüsü'nü bitirdi. ilk şiiri 1984'te Milliyet Sanat Dergisi'nde yayınlandı. Ardından peşpeşe şiir kitapları geldi. Bazı şiirleri ingilizce, Fransızca, Almanca, ispanyolca ve Boşnakça'ya çevrildi. Ataol Behramoğlu, onun şiiri için, "1980'li yıllara özgü külhani bir edanın özgün, başarılı sentezi. Neredeyse her dizeden taşan dizginsiz bir yaşama sevinci, gençlik ve enerji dolu şiirler" değerlendirmesini yapıyor.
sirk eğiticileri hakkında yazdığı yazı sayesinde, sirkleri işkence yatağı olarak algılamama neden olmuş yazardır; eşini model olarak kullandığı mavi fona sahip fotoğrafı ile fotoğrafçılığı önünde eğilmeme neden olan yazardır.
kendisini kırmayan çocuğa aşık olur oyuncak ve değil mi ki aşk oyuncak sanıp yatağımızda sakladığımız içi bencillik dolu bir silah...
eşinin adı özlem akova -ki kendisi kenan evren anadolu lisesi'nde ingilizce öğretmeni idi- olan şair.
lise yıllarımda sunay akın ile birlikte okulumuzda konferans verdiği zamanı hatırlıyorum da o zamanlar 1. sınıfa giden bir oğlu vardı. oğlunun kızlarla olan maceralarından ve hassas ruhundan bahsetmişti.
lise yıllarımda sunay akın ile birlikte okulumuzda konferans verdiği zamanı hatırlıyorum da o zamanlar 1. sınıfa giden bir oğlu vardı. oğlunun kızlarla olan maceralarından ve hassas ruhundan bahsetmişti.
baba bana bağırma gibi muhteşem şiirlere sahip şair. Sunay akın'ın bozulmamışı, medya değmemişi.
Eşi Özlem Akova ' dır. Bir ara Gebze Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmıştır. Akgün Akova ' yla tanıştığımda onun bu kadar önemli bir şair olduğunun farkında olmayacak kadar küçüktüm. Daha sonradan değerini anladığım için muzdaripim.
şu dakikalarda hatay' da, ottoman palace' da düzenlenen bir tıp kongresinde durmak bilmeden anlatıyor, anlatıyor. hâlâ anlatıyor.
(bkz: anlatıyor efenim durduramıyoruz)
(bkz: anlatıyor efenim durduramıyoruz)
akgün akova şiiridir.
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibi
bir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda
sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman
yürüdüğümüz yollar daralırken
çökerken altımızdaki merdivenler
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
sevdalılar bilir
bir kuş yağmurudur ilkbahar
sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar
çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın
ve ağzımızın içinde dağılır aşk
sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar
bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
elimi uzattığımda sana gemileri göstermek için
dümende kan kokusuyla bayılmış bir kaptan
ateşin yüreğine sürüklenen bir ülke ufukta
ve çekirge sürüleri yolcu bavullarından çıkan
sevgilim
dökülürken tüyleri
savaş uçaklarına çarpan güvercinlerin
her gün değişen atlasların içinde tara saçlarını
ve yalnızca kanatlarına güven
götürürlerse bir gün beni ellerim iplerle bağlı
şiirlerimin bilmediği yerlere ve hiç kimsenin
alnımdan fırlayacak göçmen bir kuş gibi dur
dünyanın paslanmış sırtında
ve bensizliğe havalanırken
korkma sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven...
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibi
bir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda
sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman
yürüdüğümüz yollar daralırken
çökerken altımızdaki merdivenler
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
sevdalılar bilir
bir kuş yağmurudur ilkbahar
sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar
çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın
ve ağzımızın içinde dağılır aşk
sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar
bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven
elimi uzattığımda sana gemileri göstermek için
dümende kan kokusuyla bayılmış bir kaptan
ateşin yüreğine sürüklenen bir ülke ufukta
ve çekirge sürüleri yolcu bavullarından çıkan
sevgilim
dökülürken tüyleri
savaş uçaklarına çarpan güvercinlerin
her gün değişen atlasların içinde tara saçlarını
ve yalnızca kanatlarına güven
götürürlerse bir gün beni ellerim iplerle bağlı
şiirlerimin bilmediği yerlere ve hiç kimsenin
alnımdan fırlayacak göçmen bir kuş gibi dur
dünyanın paslanmış sırtında
ve bensizliğe havalanırken
korkma sevgilim
sevgilim
yalnızca kanatlarına güven...
akgün akova şiiridir.
"saçıma dokunma" diyorsun masal saçan bir sesle
ekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize,
bırakmak istemiyor
kasıklarını öperken "saçıma dokunma" diyorsun
dilimde gezdirirken seni,
"saçıma dokunma, n'olur"
kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir daha
anılar dökülüyor göksarmaşıktan
ikimiz de biliyoruz
bir çözsem saçlarını
bir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktan
saatlerin saçları olsaydı sevgilim
bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman
ah sevgilim ne diyecektim ben sana
aç pencereyi ve dışarıya bak
son gecemizde kar altında kuğular...
"saçıma dokunma" diyorsun masal saçan bir sesle
ekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize,
bırakmak istemiyor
kasıklarını öperken "saçıma dokunma" diyorsun
dilimde gezdirirken seni,
"saçıma dokunma, n'olur"
kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir daha
anılar dökülüyor göksarmaşıktan
ikimiz de biliyoruz
bir çözsem saçlarını
bir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktan
saatlerin saçları olsaydı sevgilim
bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman
ah sevgilim ne diyecektim ben sana
aç pencereyi ve dışarıya bak
son gecemizde kar altında kuğular...
akgün akova şiiridir.
her şeyi
anladılar
sevgilim
seviştiğimiz
yatakta
unutulmuş
bir çift
kanat
bulunca
terzilerine
gidiyor
kentteki
kadınlar
kendilerine
kanat
diktirmek
için
o günden
beri ...
her şeyi
anladılar
sevgilim
seviştiğimiz
yatakta
unutulmuş
bir çift
kanat
bulunca
terzilerine
gidiyor
kentteki
kadınlar
kendilerine
kanat
diktirmek
için
o günden
beri ...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar