bugün

ehl-i sünnet dışı söylemdir.

(bkz: doğru yolun sapık kolları)
Kendisinden sonra ümmetinin 73 fırka olacağını, bu fırkalardan da sadece birinin nura yöneleceğini haber veren Allah Resulü’nün vefatlarından sonra ilk alâmetleri Hazret-i Osman zamanında görülmeye başlayan sapık itikad ve davranışlar, dallardaki bütün ihtilâflı manzarasına rağmen aynı illetli kökte birleşirler: Kuru akıl ve şeytanî hayal...

Bu başlık ve altına girilen entryler bu sapık kollardan mealciliğin temsil ettiği düşüncelerdir.

Zira bahsi geçen ayet-i kerimlerde ilah olduğunu iddia eden şahıslardan söz edilmesi kuvvetle muhtemeldir. Diğer taraftan tarik ehlinin, tarikat liderlerini şirke varacak seviyede görmeleri anlayışına yapılan eleştiri doğru olmakla beraber bütün tarik ehline böyle bir ithamda bulunmak islâm'ı layıkıyla yaşamak için bir allah dostuna sarılanlara büyük bir hakaret ve saldırıdır. unutmayın ki "allah dostları kıyamete kadar mü'minlerin yanında olacaktır."
Ayrıca ahkaf suresi 7. ayette:

"Âyetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine geldiğinde Hak (kitap Kur'an) için, düşünmeden "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler."

Denilmektedir. Belki bu ayetlerde bahsi geçenin Kur'an'ı Kerim'i ve Allah Resulünü inkar edenler olduğunu anlamanızı sağlar. Bir çok tarikat-cemaat'in yanlış yolda olduğu ve şirke gider şekilde şeyhlerine biat ettiklerini bilip bunun yanlış olduğunu zaten kabul ediyoruz. Fakat ayetlerden eksik ve yanlış bilgilerle bu onlara söylenmiştir misalinin verilmesi de bir o kadar yanlıştır.
Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler ve bilgisizler kendilerine laf attıklarında 'selam' derler.(furkan 25/63)

Sen yine de affa sarıl, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir. (araf 7/ 199)

'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp ettiklerimiz bizim, sizin yapıp ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler (kasas 28/55)

çokça uzun yoruma gerek yok. nasıl olsa okuyabilen kendi görüşüne göre yorumluyordur.
yine de ( doğrusunu allah bilir)

tarikat: Tarikler "Mürşit" denilen mânevî önderler eşliğinde tasavvuf öğretisini uygulamaya "istek duyan kişilere" yolun esasları hakkında teorik ve pratik bilgi verilir.

okul: Okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar, çeşitli derecede toplu olarak öğretimin yapıldığı yer.

Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır. Muhyiddin ibni Arabi
bu sözü günümüz türkçesiyle telaffuz edersek eğer; öğretmeni olmayan cahilin öğretisi cehalettir.

bir şeyleri eleştirirken verilen örnekler, kişinin değerleri ve özgürlüğü üzerinden eleştiriliyorsa bu en başından yanlıştır. bunu yüzeysel değil, özünden okuyarak anlatmalı ve ayetler bu şekilde örnek gösterilmeli. örnek verilen ayetlerden senin anladığının, tam tersini bir başkası sana muhalefet olarak "aynı ayetlerle farklı zıt bir görüşle" fikrini çok rahat çürütebilir. ayetler "allah kelamıdır" öğretiler de bunun üzerinden olmalıdır.
eleştiri yaparken bir çatıyı değil, çatının altında olan, yapılan yanlışlıklar eleştirilmelidir.
ikazdır.

okul-öğretmen-öğrenci ilişkisi: milli eğitim bakanlığının müfredatı üzerine eğitim yapılan kurumda, sürekli müfettişlerce denetlenen eğitim programı üzerine kurulu ilişkidir. onay mekanizmaları sistemi sağlıklı hale getirmeye çalışır.

mürşit-mürit ilişkisi: hiç bir denetimi olmayan, allah'tan herhangi bir tescil ya da tasdik'e sahip olmayan, mürşit adını verdikleri kulun ağzından çıkan sözlere göre şekillenen kontrolsüz kula kulluk mekanizması ilişkisi.