bugün
- özgür özelin erdoğana allahın cahili demesi16
- kadınların poposuna neden bakılır11
- beklenen büyük istanbul depremi23
- anın görüntüsü14
- niye uyumuyorsunuz arkadaşlar11
- mustafa kemalin askerleriyiz sözünden ötürü ihraç27
- 1 şubat 2025 akdeniz depremleri26
- ak parti'nin gücünü hafife alıyorsunuz18
- bana senden başkası haram diyen erkek10
- bir ilişkiyi kurtarmak9
- eskiden olup şimdi olmayan şeyler11
- depremi fazla önemsemek13
- gelmiş geçmiş en depresif şarkı19
- masklavi devlet memuruysa niye her an burada24
- namaz sonrası akp'nin yıkılması için dua etmek14
- türkiyede gıdanın aşırı kalitesiz ve pahalı olması8
- ak parti bitti11
- 3 şubat 2025 gaziantep fk galatasaray maçı35
- ebru gündeş'i dinlemek için 100 bin tl verirmsiniz13
- turabi tarzı erkeklerden hoşlanmak8
- galatasaraylıların tutuşması18
- akıllı telefona en fazla ne kadar para verirsiniz8
- bir yazarla buluşmak için 2 5 saat yol gitmek9
- istanbulda ayı yağı satmaya gelmek16
- türkiye'nin en kötü şarkıları14
- giresun'dan adana'ya gidip kız kaçırmak12
- götten hiç yemeyip gayliğe karşı olmak15
- sik beni tonu15
- balıkçı klitoris11
- tüm müslümanlar kur an'ı okusa8
- iktidar değişirse yaşanacak rezillikler11
- abdülkerim bardakçı32
- ibneler sabah uyanınca ne yapıyor sorunsalı9
- kur an da mehdi diye bir şey geçmemesi13
- simite zam yapanlara soruşturma başlatmak11
- sevgilisi için yanında ped taşıyan erkek23
- 30 yaş sendromu12
- karınızı başınızda taç yapar mısınız12
- erdoğan'in ülkeye verdiği derin zarar13
- one day monday wet day sex day12
- kur an'ın yarattığı devrimler8
- bir lahmacunla doyan erkek9
- 22 yaş sendromu9
- vücudunuz ne kadar esnek22
- insan olmaya ceyrek kala12
- türkiye ye gelmiş en iyi yabancı golcü11
- mudanyada karşılaşılacak sözlük yazarları10
- kendisini ilk önce mesleğiyle tanıtan kişi20
- yangında hayat kurtaran itfaiyecileri tutuklamak9
- sözlük yazarlarının penis boyu ölçüleri10
Bağdatlı bir adam birgün Abdülkadir Geylanî Hazretlerinin huzuruna çıkıp şöyle dedi ya üstad! benim bakire bir kızım vardı. birgün evin damına çıktı, oradan aşağıya ne kadar ısrar ettikse indiremedik. hatta biraz sonra da gözden kaybolup gitti. bunun çaresi nedir ve bu ne haldir, derdimize bir çare, diye niyazda bulundu.
abdülkadir geylanî hazretleri bir müddet murakabe yaptıktan sonra adama şöyle söyledi:
– bu gece yatsı namazını kıldıktan sonra, şehrin dışındaki kerh harabelerine git, beşinci tepede otur. ”bismillahi aedülkadir’in niyeti üzerine” de ve etrafına bir daire çiz. biraz sonra cinler geçmeye başlar. gözlerinle onların hallerini seyretmen seni korkutmasın. geçerler, geçerler… en sonunda sabaha karşı onların melikleri gelir. senin orada beklediğini görünce yanına yaklaşarak hacetini sorar. sen ona abdülkadir’in selâmı var de meseleyi anlat.
adam aynı abdülkadir geylanî hazretlerinin emir buyurduğu gibi yaptı. hakikaten biraz sonra taife-i cin gelmeye başladı. adam sonuna kadar seyretti ve sabaha karşı da etrafında muhafızları ve hizmetçileri olan ve her halinden onların en büyükleri olduğu anlaşılan melikleri geldi. aynı abdülkadir geylanî hazretlerinin tarif ettiği gibi adama yaklaşarak:
– burada ne bekliyorsun, diye sordu. adam kızının başından geçenleri anlattı ve kızının akibetini sordu.
buradan ilerisini kızı kaybolan adam şöyle anlatmaktadır:
– ben cinnilerin melikine abdülkadir’in gönderdiğini söyleyip de derdimi anlatır anlatmaz, melik hemen atından indi, yeri öptü daha sonra da:
– emir başımızın üstünedir dedi, etrafındaki cinnilere dönerek:
– bu işi yapan cinniyi hemen bulup bana getirin, diye emir verdi. etrafında hazır bekleyen cinniler aniden kayboldular. çok az bir zaman geçmişti. bir de baktım ki, kızımı ve onu alıp götüren cinnileri melikin huzuruna getirdiler. kızımı götüren cinni çin ülkesinden imiş… melik bir müddet hiddetle kızı kaçıran cinninin yüzüne baktıktan sonra:
– ey mel’un, kutbun yanıbaşından bir kızı alıp kaçırmaya nasıl cüret ettin, diye gürledi ve:
– bu mel’unun cezası idamdır. kesin bunun başını, diye emir verdi, cinniler hemen seğirtip onun kafasını kestiler ve hazır vaziyette beklemeye başladılar. daha sonra melik kızımı bana teslim edip, başka emriniz var mı? diye sordu. ben:
– abdülkadir geylanî hazretlerine bu kadar itaatiniz nedendir? diye sorduğumda şu cevabı verdi:
– evet! sonsuz itaatimiz vardır. biz her zaman görürüz ki, şeyh abdülkadir evinin penceresinden her zaman bizleri seyretmektedir. kovulan ve tardolunan cinniler onun bakışından kaçacak delik ararlar. bir insana allah o imkânı lütfettikten sonra onun yapamayacağı bir şey yoktur. dedi.
ben cinnilerin melikine başka bir hacetimin olmadığını söyledim. onlar da oradan ayrıldılar. doğru abdülkadir geylanî hazretlerinin huzuruna gelerek arzışükran ettim.
abdülkadir geylanî hazretleri bir müddet murakabe yaptıktan sonra adama şöyle söyledi:
– bu gece yatsı namazını kıldıktan sonra, şehrin dışındaki kerh harabelerine git, beşinci tepede otur. ”bismillahi aedülkadir’in niyeti üzerine” de ve etrafına bir daire çiz. biraz sonra cinler geçmeye başlar. gözlerinle onların hallerini seyretmen seni korkutmasın. geçerler, geçerler… en sonunda sabaha karşı onların melikleri gelir. senin orada beklediğini görünce yanına yaklaşarak hacetini sorar. sen ona abdülkadir’in selâmı var de meseleyi anlat.
adam aynı abdülkadir geylanî hazretlerinin emir buyurduğu gibi yaptı. hakikaten biraz sonra taife-i cin gelmeye başladı. adam sonuna kadar seyretti ve sabaha karşı da etrafında muhafızları ve hizmetçileri olan ve her halinden onların en büyükleri olduğu anlaşılan melikleri geldi. aynı abdülkadir geylanî hazretlerinin tarif ettiği gibi adama yaklaşarak:
– burada ne bekliyorsun, diye sordu. adam kızının başından geçenleri anlattı ve kızının akibetini sordu.
buradan ilerisini kızı kaybolan adam şöyle anlatmaktadır:
– ben cinnilerin melikine abdülkadir’in gönderdiğini söyleyip de derdimi anlatır anlatmaz, melik hemen atından indi, yeri öptü daha sonra da:
– emir başımızın üstünedir dedi, etrafındaki cinnilere dönerek:
– bu işi yapan cinniyi hemen bulup bana getirin, diye emir verdi. etrafında hazır bekleyen cinniler aniden kayboldular. çok az bir zaman geçmişti. bir de baktım ki, kızımı ve onu alıp götüren cinnileri melikin huzuruna getirdiler. kızımı götüren cinni çin ülkesinden imiş… melik bir müddet hiddetle kızı kaçıran cinninin yüzüne baktıktan sonra:
– ey mel’un, kutbun yanıbaşından bir kızı alıp kaçırmaya nasıl cüret ettin, diye gürledi ve:
– bu mel’unun cezası idamdır. kesin bunun başını, diye emir verdi, cinniler hemen seğirtip onun kafasını kestiler ve hazır vaziyette beklemeye başladılar. daha sonra melik kızımı bana teslim edip, başka emriniz var mı? diye sordu. ben:
– abdülkadir geylanî hazretlerine bu kadar itaatiniz nedendir? diye sorduğumda şu cevabı verdi:
– evet! sonsuz itaatimiz vardır. biz her zaman görürüz ki, şeyh abdülkadir evinin penceresinden her zaman bizleri seyretmektedir. kovulan ve tardolunan cinniler onun bakışından kaçacak delik ararlar. bir insana allah o imkânı lütfettikten sonra onun yapamayacağı bir şey yoktur. dedi.
ben cinnilerin melikine başka bir hacetimin olmadığını söyledim. onlar da oradan ayrıldılar. doğru abdülkadir geylanî hazretlerinin huzuruna gelerek arzışükran ettim.
güncel Önemli Başlıklar