bugün

Deprem olduğunu hissediyordum ama çok şiddetli olduğunu ancak ailemin sesleri üzerine fark edip uyanabilmiştim.
Salona ancak duvarlardan tutunarak yürüyebilmiştim deprem esnasında.

Dakikalara yakın sürdü, sonradan öğrendik yaklaşık 90 saniye boyunca imiş.
Hayatımda sabaha karşı 4'te ilk kez bu kadar insan uyanıktı. Önce dairenin kapısını açtık sesler üzerine, apartmandakiler birbirlerine sesleniyordu herkes iyi mi, herkes aşağı insin diye.

Aşağı indik merdivenlerden tez bir şekilde.
Tam evin önüne indik ne oldu diye tartışmaya başlayacaktık ki, lastquake'den bildirim düştü telefonuma "7.8 Gaziantep" diye.

7.8 kimse tahmin edemiyordu.
Sonra artçıları olmaya başladı bekletmeden 7'ye yakın ve yine aynı şiddette belki 30 saniyeye yakın vurmaya başlayan artçılar.

Herkes aracına atladı ve çevre yoluna çıktık.
Saat sabaha karşı 4'te 150 bin nüfuslu şehirde çevreyolu trafiği kilit durumdaydı. Bir yandan ise yağmur yağıyordu.

O esnada Mersin'den, Hatay'dan, Antep'ten akrabalarla birbirimizin iyi olduğunu teyit etmeye çalışıyor öte yandan Erzurum gibi uzak şehirden aile dostlarımıza dönüş yapmaya çalışıyorduk iyiyiz diye.

Hiç unutmuyorum bir caddeye girdik bir büyük artçı daha gerçekleşmesiyle birlikte bir binanın üzerindeki yapı malzemeleri bir bir yola düştü. Yıkılacağını düşündük.

Sabaha karşı binaya döndük, artçılar azalmış gibiydi.
Binadakilerle dedik ki birbirimize hava zaten soğuk, deprem olacağını oldu. Ardarda 7.8 bir daha kaç deprem olabilir diyerek evlerimize çıktık.

Sabah depremin ilk boyutlarını izlemeye başladık televizyondan. Derken kahvaltı yaptık ve biraz sonra öğle gibi bir 7.7'lik deprem daha oldu ki bu deprem tüm adana genelinde apartmanların 1-2 ay boş kalmasına, tüm insanların varsa kendilerinin yoksa akrabalarının müstakil evlerine geçici taşınmasına neden olacaktı.

Yaklaşık 4-5 ay boyunca arabaları evlerin yakınına park edemedik, bir şey olursa zarar görmesin de kaçabilelim diye.

Allah bir daha yaşatmasın.
Kahramanmaraş, Adıyaman derken hatay'ın da depremde ağır hasar aldığını deprem gününün akşamı fatih altaylı'nın programına bağlanan hatay belediye başkanından öğrendik.
Sıcacık yatağımdaydım. Neler yaşandığı ile ilgili en ufak fikrim yok. Var da empatiden öteye geçmez. Şimdi tutup da süslü sözlerle yalandan vıcık vıcık bir anma yazısı yazamam. O günleri yaşamayan uzaktaki biri ne kadar üzülebilirse o kadar üzgünüm.
Kader değil, katliam. Doğa olayı değil cinayet.
hala günlerce askerin niçin müdahale ettirilmediği anlayamadık.
Şimdi aklıma geldi. Depremde insanlar arama kurtarma çalışması yaparken internette bant daraltma yaptılar.
HASAR TESPiT ÇALIŞMALARI iÇiN HATAYA GiDEN GÖNÜLLÜLER ARASINDAYDIM.. YIKILACAK BiNALARA KARAR VERiLiYORDU EVLERiN iÇiNE GiRiP ÇIKIYORDUK. KÖYLER ÇOK KÖTÜYDÜ BAZEN GECE RÜYALARIMA GiRiYOR. KONAKLAMAMIZ iÇiN KYK YURDU AYARLAMIŞLARDI. YURTTA HASAR YOKTU AMA DUVAR SIVALARI, ALÇIPANLAR DÖKÜLMÜŞTÜ.. BiRAZ UZANIP DAHA SONRA DUŞAR GiRECEKTiM. 20 ŞUBAT GÜNÜYDÜ MERKEZ ÜSTÜ HATAY OLAN 6.4'LÜK BiR DEPREME YAKALANDIK. O KADAR ÇOK EĞiTiME KATILMIŞTIM Ki HEPSi BiR ANDA AKLIMDAN ÇIKTI SADECE ÇIĞLIK ATABiLDiM. TAKIM ARKADAŞLARIMDAN BiRi BENiM AŞAĞI iNMEMDE YARDIMCI OLDU. AYAĞIMDA ÇORAP DAHi YOKTU.. TEK DUAM UMARIM BiR DAHA YAŞANMAZ..
Aklımda kalanları aktarmak, bu konuda konuşmak dahi istemiyorum. Hatta aklımda bir şey kalmasını geçtim aklımın bir kısmını bu depremlerde yitirmiş olmamayı diliyorum.
bu enkaz benim hacı abi, 5 katlı aile apartmanımızdı. altında galerim vardı 10 araba içinde..
dün gece trilyonluktum bugün ekmeğe muhtacım.
insanlar enkaz altında kalıp vefat etmişken veya kurtarılmak için beklerken olayın siyasete çekilmesi, yardımların engellenmeye çalışılması ve çok ama çok geç kalınan müdahalelerdir.

felaket çok büyük ben dahil kimse kalkıp "devlet dakikasında yetişemedi bu kabul edilemez" demedi. demeyiz de zaten hakikatten büyük bir felaket. ve bir kez değil 12 saat ara ile aynı bölgede 2 kez yaşandı.. ancak hepimiz canlı canlı yaşadık o günleri insanlar can havli ile ellerinden geleni yapmaya çalışırken olayın hükümet tarafından siyasallaştırılmaya çalışılması ve kızılayın çadırları para karşılığı satması gibi büyük skandalları da unutmayacağız..
Enkaz altında yardım edin diye bağıranlar.
Ve
Deprem bölgesini gezen selçuk Bayraktar'a
" Buralarda oyalanma sen gidip uçak yap " diyen denyo
Unutamıyorum.
https://youtube.com/short...1HjxQ?si=FTvYHQ3jNSAllCu0
(#47363016) .
Almanya' nın gönderdiği 10 bin, isviçre ' nin gönderdiği 7 bin kışlık çadırın bi tanesinin bile depremzedelere dağıtılmadığı hissinin almanya ' da yaygın olduğu, Türkçe çevirmenle bölgeden yayın yapan ard muhabirine " bu insanlar niye böyle pejmürde vaziyette konaklıyor bizim çadırlar nerde?!" Sorusuna " bilmiyorum!!" dendiği deprem.

Almanya'da sokaktan adam çevir, sor, Türkiye ' de bi daha büyük deprem olsa yardım eder misiniz, hepsi, kesinlikle etmem, diyecektir...

10bin artı 7bin = 17 bin çadır, 70 bin kişiye barınak olur!!... hiç bi fotoda kayıtta, made in germany yazan kışlık çadır yoktu. Gidebileceği her yere gitti ard o gün ve ertesi günler...

Yokoldu çadırlar, iç ettiler çadırları...
Deprem icin siyaset yapmayanlar suc ortaklaridir

Depremdeki her can kaybi siyasidir.
Amkun yerinde, onu unutmadık, bunu unutmadık, şunu unutmadık. insana, Alzheimer olmayı arzulatıyor.
Kim unutabilir?!...

" Zeynep hanım...Daniel hier, korkma!! Ok?!"...

Danke an die isar, vielen Dank dr Daniel...