bugün

gerçek aşkı, beklentiler ve gerçekler arasındaki farkı anlatır. ağlatır.
romatik desen romantik değil, komik desen komik değil. tıpkı gerçek hayatta yaşanan kadın-erkek ilişkileri gibi!
beşyüz days of summer demekten kendimi alamadığım filmdir. çoğunluktayım ama.*
SOUNDTRACK'I MÜKEMMEL OLAN, 'expectations and reality' sahnesiyle kalbimde taht kuran filmdir. izlediğim en güzel fimler arasındadır. bitişinde ki 'hero' şarkısıyla insanları daha d a mahveden filmdir. summer ne allahsız karısın dedirten filmdir. summer ve tom'un çimlerin üzerinde sırayla penis, penis diye bağırmaları kesinlikle akılda en çok kalan kısımlardandır. summer'ın tom'a 'we are just friends' diyerek tüm izleyici kitlesinin bedduasını aldığı filmdir.
destur bismillah başındaki göndermeyle yararken, sonrasındaki çizgi roman estetiğiyle insani kendi geçmişinde yolculuğa çıkarır.
2009'un en hoş romantik yapımlarından biri olan bu güzide filmin soundtrack albümünü unutmamak gerek. Birçok benzerinin aksine, uyduruk indie grupların bayık şarkılarını istiflemeyip, filmin ruhuna ve akışına eşlik edebilecek çapta şarkılar seçilmiş. Albümün yıldızı bana göre; Rus asıllı singer/songwriter piyano insanı Regina Spektor. Filmin şirin mi şirin jeneriğinde çalan Us ve en önemli kırılma anı, aynı zamanda en estetik sahnelerinden birine mükemmel fon oluşturmuş Hero çok özel şarkılar. Hatta tarifi mümkün olmayan aşk acısını melodilere dökebilmiş en içli şarkılardan biri diyebilirim Hero için. Çok fena. ühüüü.
http://www.youtube.com/watch?v=DOQ3R3MNcv8

bu harika şarkıyı bana öğreten eğlenceli film.
türkçe'ye aşkın beşyüz günü olarak çevrilmiş,başroldeki kız ve erkeğin aşırı derecede itici olması ve filmin konusu filmi de itici yapmaktan alıkonulamamıştır.
--spoiler--
summer allahsızın bayrak sallayanıymış.
--spoiler--
expectations and reality sahnesiyle beni bitirmiştir içimi okumuştur.
autumn u görene kadar sıkıcı bir filmdi. suç hem tom hemde summer deydi .tom kabul etmeyecekti summer in dediklerini. ayrıca bu summer denen kadın yüzünden yes man filmini izlemedim. sinir oluyorum kadına.*
Film çok mu iyi yoksa ilginç olmak için kasılmış mı karar veremedim. Yazılanları okuyayım dedim. Genel olarak da herkes benim gibi.
- kesinlikle aşk filmi değildir başında da belirtir.

- hafif spoiler içerir bundan sonra dikkatli okuyun. * *
- çözüm üretmez zaten yönetmeninde kafası karışıktır olanı gösterir.

- sonu iyi bitmiştir fakat yönetmenin bizleri daha fazla üzmemek adına yaptığını düşünüyorum.

- kızlar mantıklarıyla, erkekler duygularıyla haraket eder.

- romantik erkekler ortaçağa dönmelidir, günümüzde onlara ihtiyaç yoktur, talepte yoktur.

- bütün üzüntüler birgün mutlaka geçer. *
- marc webb adamsın adam !

- yazdıklarımın çoğu önceden de burada belirti fakat çok önemli olduğu için bir kere daha üstünden geçme ihtiyacı hissettim.

- love hurts
görsel
ne iyi ne de kötü sayılabilecek bir film. başrolde ki kızın oynadığı karakter kadar saçma bir şey görmemiştim. Başrol erkek oyuncusunun - Joseph Gordon-Levitt - gülümsemesi çok tatlı ayrıca.

--spoiler--

her şeyi yap , aynı sevgili gibi davran,gez ama biz sevgili değiliz arkadaşız de. bu kadar saçma bir şey olabilir mi. sadece bir isim, bir sıfat bu kadar zorlayabilir mi bir insanı. ayrıca filmin sonunda kızın evliliğini çok kısa anlatmaları kötü olmuş. ne ara evlendi ki bu ? diye düşündüm son sahnede. orayı uzun tutmaları gerekirdi.

--spoiler--
aşk tesadüfleri sever tarzında olmayan gerçekten etkileyen ve ağlatan film.
bir ilişkinin hemen hemen herkeste birbirine benzerlik gösteren sürecini günleri ile anlatmaya çalışmış ve iyi bir şekilde de başarmış film.. bu tarz filmler her daim eğlenceli geçtiği ve sonrasında insanı yormadan beynini mesgul etmediğinde tavsiye edilir..
ayrılığın ardından izlenince filmin ne sanatı ne de otu püsürü kalıyor. "güzel film" deyip ümitlendirmekten öteye gitmiyor.
soundtrackleri dinleyin, filmi izlemeseniz de olur.
ayrılığın ardından izlenince filmin ne sanatı ne de otu boku zerre kadar umurunda olmuyor. Yaz'dan sonra geçeçek olan sonbahar ve kışın ardından Bahar'ı bekliyorsun..
ümitlenmekten öteye götürmüyor...
aşk filmi deyip kenara atılmaması, hor görülmemesi, kesinlikle izlenmesi gereken film. kara mizah öğeleriyle yer yer gülümsetiyor. aslında çoğumuzun yaşadığı şeyleri aktardığı, yer yer filmde kendimizi gördüğümüz için kalbimizi kazanıyor film. vakit kaybı olarak nitelendirilemez.

inception'ın arthur'u joseph gordon levitt ve zooey deschanel başrolde.

spoiler: summer'ın yaptığı tam orospuluktu.
yazarın notu: bu gibi davranışlara maruz kalanlara da rastlıyoruz. bu muameleyi yaşayan kardeşlerime allahtan sabır ve metanet dilerim.
zooey deschanel için izleyin. tüm film boyunca onu seyredin. zira hikaye ve geri kalan oyuncular gereksiz.

not: bu entrymin bayağı bir eksi toplamasını bekliyorum.
hayatımda izlediğim en sıkıcı filmlerden biriydi. ömrümden ömür eksildi.
zekası düşük insanların genelde sevdiği film.
Filmin belki de en güzel sahnesi olan Expectations vs Reality kısmı için:

http://vimeo.com/9443097