bugün

saygı duyulması gereken fakat anayasa mahkemesinin bağımsızlığı hakkında derin şüpheler uyandıran bir karardır.
sonucu incelersek; 11 üyeden 10'u iddanamenin haklılığını kabul ederken sadece 1 üye-haşim kılıç- ret yönünde fikir beyan etmiştir. akp'nin laikliğe aykırı unsurların odağı olduğunu kabul eden 10 üyenin sadece 4'ü kapatılmanın ağır olduğuna dair karar vererek farklı bir neticeyi ortaya çıkarmışlardır.
sonuç olarak sadece 1 ret oyla akp yine paçayı kurtarmıştır. laikliğe aykırı unsurların kaynağı olan üyeleri de yargılanmaktan kurtulmuş, suçları ispatlandığı halde eylemlerine devam edeceklerdir.

verilen karara daha farklı bir açıdan bakalım...
adaletin simgesi olan teraziyi düşünelim. elimizde 11 tane aynı boyutta, ağırlıkta objemiz var. bunlardan 6 tanesi orjine en uzak noktada olacak şekilde 10 tanesi orjinin sol tarafına yerleştirilsin. geri kalan 1 objemiz de sağ tarafa konarak terazi serbest bırakılsın.
sonuc: terazi dengede...

verilen karar akp'nin kapatılmadığını değil akp'nin "kapatılamadığını" bizlere göstermiştir.

nerede kalmıştık; haa ergenekon!
star haber'in ancor tetikcisi ugur dundar'in akp kapatma davasinin acildigi gunku gul yuzunden eser birakmayan karardir. adam evlat acisi ceker gibi bakiyo...*
verilen karar içki satışlarının patlamasına sebep olan karardır. zira şu an, kimi sevinçten kimisi üzüntüden dolayı içmektedir.
halk iradesinin kazandığı karar.
kesinlikle akp yanlısı değilim, hatta emin ol senden daha fazla sövüyorum bu adamlara. demokrasinin gerektirdiği şekilde, ülkemin seçmen kitlesinin yarısı bu adamlara oy verdiyse bunu benim kabullenmem gerekir yiğidim, kusura bakma senin de. bak, elinden de hiç bir bok gelmiyor, burda ahkam kesmekte özgürsün.
halk iradesinin kazanmadığı karardır. zira %47 akp yi seçtiyse % 53 de başka fikirlerdedir ve bu %53 ün neredeyse tamamı akp düşmanıdır. sadece kazanan partinin seçmenini halk sanmak çok büyük bir yanlıştır.

edit: en büyük dayanak çürütülünce eksi manyağı olduk. karşılıklı diyalog meselesi tabi. durmak yok eksiye devam.
sinirlerimi bozan karardır. hukuk mezunu bile olmayan anayasa mahkemesi başkanının rengi zaten öncelerden belliydi ama sonuna kadar güvendiğim hukukçularımızın böle bir hataya nasıl düştüklerini anlayamıyorum. demokrasi başlığı altında dinsel ve benzeri çeşitli gerekçelerle halkı sömüren, son derece despot bir partinin, ulu önderimizin kurduğu meclis çatısı altında hala faliyet gösterecek olması hangi mantığın ürünüdür bilemiyorum. aynısı dtp içinde geçerli ama böyle at gözlüğü takmış kukla gibi abd ve ab kararlarını uygularken onunda sonucunun farklı olacağını zannetmiyorum. katiller mecliste fink atmakta. tehlikenin farkında mısınız?

son olarak Atatürk'ün gençiğe hitabesinin bir kısmıyla önemli bi hatırlatma yapmak istiyorum. belki sözde demokrasi savunucuları, yıllar sorasını görmüş atamızın söyledikleriyle birazda olsa uyanırlar.

"memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet icinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, mustevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakru zaruret icinde harap ve bitap duşmuş olabilir.

ey turk istikbalilin evladi! işte, bu ahval ve şerait icinde dahi, vazifen, turk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktir! muhtac oldugun kudret, damarlarindaki asil kanda mevcuttur."
oldukça sevindirici yerinde bir karar. ancak akp ye uyguladığı para cezası üzücü ancak çok da önemli değil.
nasıl ki kapatma davası süreci tamamen siyasi olduğu gibi karar da dolayısıyla siyasidir ki kararın süreç kadar siyasi olduğu televizyonlarda çeşitli kişiler tarafından yapılan şu yorumlardan çıkarılabilir:anayasa mahkemesi üyeleri verdikleri kararla herkese özellikle de akp ye uyarıda bulunarak toplumdaki gerginleşmenin önüne geçilmesi,uzlaşmanın sağlanması yönünde karar vermiştir,herkes bundan sonra ona göre davranmalıdır...
eger herşey hukuka göre olsaydı rapartörün ifade ettiği gibi savcının google dan herkesin elde edebileceği bilgilerle ileri sürülen iddianamenin reddedilmesi gerekirdi.ve bugün televizyonlarda konuşan çoğu insan gibi üyeler toplumsal uzlaşının sağlanması için bu yönde karar verdi denilip hukuk yine doğru yolu gösterdi denilmezdi.
şu unutulmamalıdır ki hakimlerin karar vermeleri hukuka göre olur,ve bu karar alınırken amaç toplumsal uzlaşının sağlanması değildir,önemli olan hukuk ne diyorsa onun dile getirilmesidir.o yüzden hukuk bu yönde karar verilmesini öngörmüştür şeklindeki ifadeler romantizmden öte bişey değildir.karar başlangıçta da belirtiğim gibi süreç paralelinde siyasidir.
ama şunu da söylemek gerekir ki karar ister akp li olalım ister olmayalım bana göre müspet yöndedir.
ülke için hayırlı olur inşallah.
Aklıma ergenekon davasına karşılık yapılmış pazarlıkların olabilme ihtimalini getiren karardır. Ayrıca benim anlayamadığım nokta, 4 üyenin hangi mantıkla hem laiklik karşıtı unsurların odağı olmuştur dedikten sonra para cezası verelim diyebilmiştir. Gerçekten düşündükleri böyleyse para cezasıyla bu odakların ortadan kalkmasının mümkün olabileceğine inanabilmişler midir? Açıkçası görüşürüm şudur ki; akp alehine haksız olarak açılan bu dava yine akp'nin haksız olarak yürüttüğü bir pazarlıkla akp lehine son bulmuştur.
akp yi zerre kadar sevmeyen biri olarak, karar sevindiricidir. e-muhtıra olayında bile oylarının %49 a
fırladığını düşünürsek böyle bir kapatma durumu partinin adının değişmesinden başka bir
işe yaramayıp olacak erken seçimde oylarını daha da çok yükseltecekti, yerel seçimlerde etkilenecekti.
akabininde 30 temmuz 2008 soda talebindeki ani artis krizini cıkarmış karar!
Laik Cumhuriyeti tehdit etmenin sonucu hazine yardımının kesilmesidir.
parti kapansaydı, açılacak parti, ülkeyi bu kadar germeyecek,ülke rahatlayacaktı. ekonomi adına hiç bir gelişme sağlanmayıp, türbanla ilgili çalışmalar yapılmayacaktı. şuan istediği şekilde atını koşturabilecek duruma geldiler.
ayrıca halk iradesi diye bir durum söz konusu değildir. çünkü kendi isteğiyle değil, milletin yönlendirmesiyle oy veriyorlar, tarikatlarla yönlendiriyorlar halkı. 10 dakika konuşunca kandırılan bir halk var çünkü. ayrıca demokrasi gibi bir saçmalığın ardına sığınıp savunma yapılması yanlış, çünkü demkrasi ülkeye zarar veren bir yapıdadır. halk bilinçli olmadığı sürece, halkın söz sahibi olmasını sağlamak devlete zarar verir. ya millet çok bilinçli olacak, bu şekilde demokrasi iyi şekilde işler, ya da hükümet, politikasını millete iyi bir hizmet vericek şekilde olursa, demokrasiye gerek olmaz.
şuan 2 durumda söz konusu değildir. sivil darbe gerçekleşip, gençliğe hitabede, bursa nutkunda kigibi gençlerimiz uykudan kalıp, devlete sözünü geçirecek. abd köpekliği yapmaktan kurtulucaz. koskoca türk milleti dediğiniz vatan, uğruna milyonlarımız ölen vatan, yalaka olmuş durumdaysa bu herkesin sessiz kalma durumundandır.
akp yi üzen karardır. hayır dalga geçmiyorum gerçekten öyle. niye demeyin. kapatma davasının kendi başlarına dolanmasını isteyen onlar değil miydi sanki? yoksa başka neyle açıklayabilirlerdi ki kötüye gidişi? "biz devleti iyi yöneten yöneticilerdik ama kapatma davası bize engel oldu o yüzden bu hale gelindi" demek onlar için daha kolayıydı tabiiki.

kapıya dayanıldı artık. çöküş uzak değil. şimdi seyreyleyelim bakalım cümbüşü.
dava sonucuna sevinebilme önkoşulunun akp den zerre hazzetmeme kriteri taşıması gereken karar.

önkoşul olarak akp den zerre hazzetmesem de acaba o mahkemede haşim kılıç olmasaydı diye de aklımdan geçmiyor değil ve tabi ergenekon bu denli ayyuka çıkmış olmasaydı...

yani; buralar gözünün görebildiği yere kadar bizim mirasyediliği ile karar verenlere kalsaydı iş!
fazilet partisinin kapatılması oylamasında 9a 2lik sayıyla parti kapatılmıştır. bu 2 kişi bildiğim kadarıyla kılıç ve adalı'dır. şimdiki oylamada ise adalı'yı bilmiyor oluşumla birlikte, kılıç yine ret kararı yönünde oy kullanmıştır fakat o 9 üye bu sefer niye 6ya düştü anlaşılamamıştır. velhasıl-ı kelam bu karar, sebebi kesin olarak anlaşılamayacak bir karardır.
kararı arabada dinlediğim arkadaşımla karar açıklanmadan biraz önce tahminde bulunduğum ve "6'ya 5 kapatılmayacak" dediğim,hatta arkadaşımın da aynı tahminde bulunduğu karardır.

bu kararı "türk demokrasisi kazandı",ya da "şeriat geldi" gibi ifadelerle açıklamaya çalışanlar,bu meseleyi kendi lehlerine döndürme amacıyla sulandıranlardır.bu karar,anayasa mahkemesi üyelerinin;

a-ergenekon soruşturmasında canlarının yanabileceği tehlikesiyle kapatmama kararı aldıkları
b-eski abd büyükelçisi mark parris ve birçok ekonomi devi kuruluşun "kapatılmayacak" ifadelerinden açıkça etkilendikleri
c-başörtüsü kararını geçirmemeye karşılık olarak,yani tabir-i caizse skoru 1-1'e getirmek ve ne şiş yansın ne kebap saikiyle hareket ettikleri
d-"bu adamların aleyhine karar aldıkça büyüdüler,mağdur oldular,oyları silip süpürdüler,bir kez daha mağdur payesi vermeyelim" demeleri
e-hepsi

seçeneklerinden biriyle açıklanabilir diye düşünüyorum.nitekim bu mahkemenin oldukça ideolojik ve hukuka aykırı kararını gördükten sonra hiçbir gelişme bana ellerini vicdanlarına koyarak,hakkaniyet ölçülerinde bir karar verme anlayışıyla hareket ettiklerini ispatlayamaz.

bu kapatma kararının bir sonucu da şudur,türkiye'de adına elit zümre ya da seçkinler denen topluluğun artık elini kolunu sallayarak karar vermesinin önüne geçilmiştir,bu süreçte hem abd,hem avrupa,hem dev kuruluşlar açıkça akp'den yana tavır almışlardır,bu da mahkemenin açık bir şekilde yönünü değiştirmiştir.ayrıca ergenekon davasını da kapatma davasından soyutlamamak gerekir.

ayrıca,parlamento'nun üye seçmediği dünya üzerindeki tek kurum anayasa mahkemesidir.

bu karar hepimize hayırlı olsun,bence bu karar en çok islami talepleri törpülemede birilerinin işine yarayacaktır,nitekim akp'nin ipten dönemsi demek,artık islami hassasiyetleri olan kesimlerin "hadi artık birşeyler yapın"larına "kardeşim daha en ufak hamlemizde bile paçayı zor kurtardık"diye cevap vermesiyle sonuçlanacaktır.
tanım: kimilerinin hoşuna gitmeyebilir belki ama akp'nin kapatılması yerine hazine yardımından yoksun bırakılması gerektiği kararı.

kaç üye tarafından red verilmiş, kaçı kapatılmasını istemiş, kaçı hazine yardımını keselim demiş açıkçası zerre umrumda değil. sonuçta kapatılmadı. yorgan gitti kavga bitti durumu da olmadı bu saate değin.

bazılarında hazımsızlık sorunu, bazılarında bıyıkaltından gülme durumu söz konusu.

kanaatimce anayasa mahkemesi başkanı haşim kılıç tarafından yapılan basın açıklaması sırasında;

herkesin belirttiğinin aksine akıllı ol mesajı akp'ye değil bil-ahare diğer partilere, özellikle de chp'ye verildi.

çok değil yakın zamana dönüyoruz, 22 temmuz 2007 genel seçimleri'ne katılan kaç parti vardı hatırlayalım ? 10'dan fazla ve bağımsız adaylar. Oy dağılımına bakıyorsunuz, akp %47 oy almış.
1 parti %47 almış, komik değil mi ? bu neyin göstergesi sizce. akp'nin başarısı mı ? alakası yok.
geri kalan %53 niye yok sayılıyor bu ülkede diye yırtınan kesime seslenelim buradan.

bakın adamlar örgütlenme konusunda nirvanaya ulaşmış, ama kömür dağıtarak ama döner dağıtarak insanları almış karşısına dinletmiş, insanlar anlar yada anlamaz ayrı mesele. bir şekilde insanlara kendi güvenlerini aşılamış ve karşılığında oy kullanan kesimin %47'sinden oy toplayabilmiş.

geri kalanlara bakıyoruz. hayır zoruma gidiyor arkadaş adamlar bağıra bağıra ülkede örgütleniyor, biri cumhuriyet elden gittigidiyor.com diye meydanlarda bağırıyor ancak(20 yıldır yaptığı gibi), biri ip sallar meydanda vs vs.

iyi de yahu adamlar bağıra bağıra gelirken, niye sike sürmeye yetecek kadar birliktelik göstermezsiniz. muhalefet olmanın gereği sadece meydanda, meclis gurubunda atıp tutmakla mı oluyor. güldürmeyin yahu. sağ yada merkez partileri bir kenara ayırırsak bu sonuç ziyadesiyle cumhuriyetten bugüne değin süregelen sol kesimin basiretsizliği, dar görüşlülüğü ve belirli bir vizyona hiç bir zaman sahip olmamasından kaynaklanmakta.

hayır yakınmanın gerekliliğini anlayabilmiş değilim ki. %53 diye dilinde tüy biten kesim bunu ballandıra ballandıra söylüyor, biz istemiyoruz diye. iyi de senin siyasi görüşüne uyan parti %53 oy aldı da ysk ibnelik mi yaptı bütün ülkeye. hayır. özellikle chp bu mesele de dem vuruyor.
birleşin kardeşim, ya da insanlar üzerinde iyi etkiler bırakacak, sözünün arkasında durabilecek iyi karakterli insanlar çıkartın meydana*. yok ama rahat edemez kimse, koltuğundan olmanın gereği ne, ne güzel tıkır tıkır işliyor düzen bozmaya ne gerek var.*
ne kadar beğenilmese de son 20 yıllık siyasi tarihte bakıyorsunuz siyasetten uzaklaştırılan insanlar hep akp ve benzer görüşteki insanlar. ama ülkenin çoğunluğunun vazgeçemedikleri de bu insanlar ? nasıl bi çelişki peki bu.
sol görüş yakınıyor dinci, yobaz, ümmetçi cemaatçi istemiyoruz diye. bu gün de bu yakınanlar cevaben bir mesaj verildi aslında. istemiyorsanız birleşin. adamlar işini biliyor, siz istemeseniz bile halk istiyor bu adamları. biz kapatsak iyice tarihe ve sandığa gömüleceksiniz. Sonrası belki de darbe günleri bekliyor olacak bizleri.

Komik değil mi ? 70 yıllık siyasi tarihe bakıyoruz kısaca. halkın istediği hep benzer. ecevit dışında sol görüşe sahip bi iktidar çıkmamış. o da 1 kişi çıkmış 70 yılda. bu ne anlama geliyor olabilir.
bana göre sağ'ımızın müthiş başarısından ziyade sol'umuzun yetersizliği.

evet ne kadar kabullenmek istemeseniz de ülkede sol görüş bi haltı beceremeyen insanların elinde kaldı yıllarca. muhtıralar da, ihtilaller de erken seçimler de hep sol görüşün bi haltı becerememesinden kaynaklandı. asılıp idam edilenlerde, hapislerde gün çürüyenler de hep sol görüşlü siyasetçilerin bi bok becerememesi yüzünden, yada şahsi çıkarları ya da çekememezlikleri yüzünden heba oldu. bakın tarihe. ben söylemiyorum tarih böyle diyor.

nihayetinde beğenmediğiniz dinci, sağ görüşlü yobaz diye nitelendirdiğiniz kesim, erbakan'dan ayrılma kararı alıp daha ileri görüşlü oldukları kararına varmış, girdiği 2 seçimde de yıllardır aynı yolda yürüdükleri insanları bile artık işine yaramayacak, yetersiz gördüğü için siyasetin dışında bırakmış, yeni yüzlerle yoluna devam etmiş ve bugünlere gelmiş.

karşıt görüşlere ise halen daha saltanat konusunda ısrarını sürdürmekte. zamanında giderim diyenler içerisinde bi tek mehmet ağar siyasetle ilişiğini kesti. gerisi halen daha yerinden kımıldamamış durumda. nerde sözünde durmak ?
daha verdiği sözü tutmayan insanlardan ülkeyi yönetmesini beklemek biraz fazla değil mi sizce de ?

kısacası bu karar, bugün sol ve merkezci kesimin şapkasını önüne alıp, bir sonraki seçimde daha iyi neler yapabileceğinin muhasebesini yapması gerektiğinin beyanıdır.

yoksa götünüzü de yırtsanız %53 istemiyor diye, tek başına %53 olmadıktan sonra o %53'ün %47 karşısında zerre değeri olmuyor malesef. %47 cahil kesim ya, siz elit, bilgili, okumuş olduğunuz halde, bütün bunların olacağını bildiğiniz halde eğer ki halen daha bu konuda kıl kıpırdatmıyorsanız o %47'lik cahilde daha cahilsiniz. onlar en azından okumamış, görmemiş, bilmeyen insanlar.

vatana millete hayırlı olsun.
sonucunda akp'nin hazine yardımının yarısından mahrum bırakıldığı karar.ha bu olay akp'ye koyacak mıdır? tabi ki hayır. birçok yeşil sermayeli şirket, birçok gt yalayıcısı şirket, iş adamı varken bunlar bu mahrum kaldıkları parayı 2 saat içinde bulurlar. bulurken de ''hacı sen bizim şu ihale işini hallet ben de sana sakal atayım'' tarzı şeyler olmayacak mıdır? alası olacaktır. bunlar anayasayı parti kapatmayı zorlaştıracak şekilde dtp'yi de yanlarına alarak değiştirmeyecekler midir? değiştireceklerdir. olan kime olacaktır? bize olacaktır.
Geleneksel olarak her yıl temmuz ayında düzenlenen "deniz baykal'ın kaybedişleri" isimli şenliklerimize yeni bir hava katmış karardır.
(bkz: 22 temmuz 2007)
(bkz: 30 temmuz 2008)
doğru verilmis karardir. oturdugu yerde kapatildiğinda nelere mal olacağini bilmeden ''tabi tabi kapatilsin lan'' diye konusan insanlaraen ufak nelere mal olacağini belirteyim . muhtemelen kapatilsaydi simdi bu saatlerde ic savas cikmisti. ekonomi kendi basina ortaliğin mina koymustu. askeriyenin yapacaği mudahaleyi düsünemiyorum bile. dünyanin hicbir ülkesinde askeri darbe hoş karşilanmiyor. bizimkiler ise tam aksine nerdeyse askeri darbe ciksin diye kampanya düzenliyecekler. yazik ne hale gelmişiz.

bu arada altini cizerek belirtmek isterim ki ; akp ye hic oy vermedim . sevmem de zaten . at gözlükleri cikaralim bir bakalım sonucunda neler olacak .
tam da çıkması gerektiği gibi çıkan karar. deli gönül akp nin kapatılmasını isterdi ama bu karar kuşkusuz herkes için en iyisi ve mahkemenin 9 katı kemalist üyesinin aralarında anlaşarak aldığını düşündüğüm bir karar. öyle bir anlaşma ki ahmet necdet sezeri n çok çok yakın dostu olan sacit adalı ve mahkemenin asker kökenli üyesi de akp nn kapatılmaması için oy verenlerden. bu iki şahsın belli bir amaçları olmasa akp lehine karar vermeleri kesinlikle düşünülemez. aksi halde akp kesinlikle türban kararında olduğu gibi 9 oyla kapatılırdı. ancak anayasa mahkemesinin bu 9 üyesi şahsi görüşüme göre çok geniş bir persfektiften bakarak ve aralarındada anlaşarak 6 ya 5 le ve tamda akp kapatılmadan büyük bir uyarı ve şeriat odağı olma imasıyla karar çıkardılar. bu kararın verilmesinde ordunun üst kademesinin de telkinleri olduğunu düşünüyorum. çünkü her ne kadar ters gelse de güneydoğu da kürt oylarının çok önemli bir kısmını alan akp ordunun işini oldukça kolaylaştırıyor. güneydoğuda son yıllarda ayrılıkçı kürt partiler yerine akp ye kayan oylar askerleri oldukça sevindirmekte. kuşkusuz ki asker de akp kapanırsa buradaki milyonlarca oyun dtp ye kayacağını çok iyi biliyor. akp nin kapatılmamasının diğer sebebi kuşkusuz akp nin çok çok başarılı olduğu mazlum edebiyatı. 22 temmuz seçimlerinde alınan oyların en az %10 u erdoğan ın 'bize cumhurbaşkanı seçtirmiyolar bu laik etiller anadolu halkını anlamaz' acındırmalarıyla geldi. anayasa mahkemesinin atatürkçü üyeleri de farkında ki akp kapatılsaydı yeni parti %70 le başa gelebilir ve resmen dikta olma yolunda ilerleyebilirdi.

kişisel görüşüm olarak türkiye tarihinde alınmış en iyi kararlardan biri. günü kurtarmak için değil geleceği kurtarmak için atılmış bir adım.
bu halkın %53 u akp dusmanı olabilir fakat %53 chp ye oy vermedi, lutfen daha sonra tekrar deneyin seklinde kayıtlara girilebilecek olan karar.
yerinde bir karar.*
mahkeme partinin kapatılmaması yönünde çıkacak kararı kendi içinde dengeleyerek vermiştir. öylesine verilmiş, bir kişi daha kabul dese kapatılacaktı kadar tesadüfen çıkmış bir karar değildir. netice itibari ile partinin kapatılmamasına karar verilmiş, savcının komik denecek derecedeki dayanaksız iddianamesi kabul görmemiştir.

mahkeme başkanı haşim kılıç ın basına yaptığı açıklamada dikkat çeken en önemli konu, parti kapatılmamıştır cümlesinden sonra gelen açıklamalardır.

akp bu davada haksız yere suçlandı ve biz bu hatayı üzerimize düşen şekilde düzeltiyoruz, fakat hükümet de ortamı gerecek durumlara girmesin ve enazından kısa vadede bir sessizlik ortamı oluştursun demeye getirmiştir.

verilen hazine yardımı kesintisi cezası sadece şımarıp da daha fazla gerginlik yaratacak durumlara girmemeleri içindir.partinin kesin kapatılacağını uman bazı çevrelere kapak mahiyetindeki bu kararda haklı davasında cazgırlık yaparak haksız konuma düşen akp nin yalnızca kulağı çekilmiştir.