bugün

beşiktaş'ın türkiye liglerinde en iyi forvet hattına sahip olduğunu gösteren maç. bir kaç maçtır beşiktaş'ın girdiği pozisyonların haddi hesabı yok. bu maçta üstelik te şansızdılar. kaleciyi de geçen iki şut çizgide çevrildi. herşeyden önce takım geri de düşse taraftar nasılsa atılacağına inancını kaybetmiyor. oyuncu da da var bu duygu.

ama defans tam tersi hiç mi hiç güven vermiyor. her atakta yürek ağızda. mutlaka toparlayıcı bir oyuncu lazım. o zaman kimse tutamaz beşiktaş'ı.

maçın en iyi oyuncusu cisse idi. bir gol attı bir asist, araya paslar, tam kıvamında.
yaklaşık 3-5 senedir görmediğimiz böyle oynayın canımızı verelim maçıdır.
(bkz: gençler sizi derbilerde de görmek isteriz)
antep cephesinde özgürcan özgür'ün dikkat çektiği maçtır, orada tek başına bjk defansını rahatsız etti durdu, ayağında iyi top tuttu, çok klas çalımlar attı fakat o taraftarın önünde beşiktaşı yenmek biraz zor.*
ricardinho'un gol sevinciyle formasını ne kadar özlediğini bize gösterdiği maç. defansımıza rağmen galip geldiğimizi belirtip teknik yorumları bir kenara bırakalım. rico çok içten sevindi, sevindirdi, helal olsun rico !
maça baki ile başlayıp bakiyle bitirerek ertuğrul hocam inatçı kişiliğini ortaya koymuştur.Maça damgasını vuran herzamanki gibi kapalı tirübün showu, maça o kadar hakımdıler ki bakinin topunun çizgiden çıkarılmasına muteakıp yallah cinler yallah kış kış cinler kış kış tezaruhatıyla maçı resmen döndürdüler...
bobo, tello, delgado gibi kendisinden çok şey beklenen futbolcuların taraftarı hayal kırıklığına uğrattığı maçtır. özellikle ilk yarıda bobo ve tello sadece yürüdüler, baki mercimek konusuna ise hiç girmiyorum.

holosko bugün beşiktaş'ı canlandıran, ileri zorla taşıyan, takımı ateşleyen futbolcuydu. helal olsun aldığı para.

rico paşa'ya gelince, klasını yine gösterdi ve o dar alanda kalenin uzak köşesine plaseyi bırakarak tribündeki bizleri bir daha coşturdu. o sol ayağına kurban olurum paşam benim.
bazılarının dereyi görmeden paçayı sıvadığı ancak, paçayı fazla kaldırınca seksi tangalarının göründüğü maçtır. beşiktaş 3 gol atınca, tanga bir yerlere iyice kaçmıştır herhalde.

bazı magandaların ise, keyiflerini kaçıran maçtır.

beşiktaş bu sezon bu maçla beraber 9 maçta geriye düşmüş, 7'sini kazanmış -üstelik 3'ü, 2-0'dan dönen maçlar- 1'ini berabere, 1'ini -galatasaray maçı- de mağlup olarak tamamlamıştır. bir de öne geçip kaybettiği, fenerbahçe ve sivas maçları var tabi.

beşiktaş'ın geriye düştüğü maçlara baktığımızda hemen hepsinde savunma oyuncularının müthiş hatalarıyla yenilen goller görüyoruz. hele ki, bazıları hani halı sahada bile yediğimizde, savunmadaki arkadaşlarımıza "böyle gol mü yeni lan" diye çıkıştığımız türden goller.

maçın başında bobo ayağının dışıyla vurmayıp sağlam bir vuruş yapsa ve gol atsa, belki arkamıza yaslanarak farka koşan bir maç izleyecektik, ama tipik beşiktaş savunması hatası ile bir gol yenildi. yani beşiktaş iyi hucumcuları ile maç kazanıyor kendi defansına rağmen. baki, tandoğan ve üzülmez'in bu takımda işi yok arkadaş. hadi üzülmez kaptandır vefa falan diyelim, kulübede beklesin ama baki ve tandoğan sezon sonu gönderilmeli.

beşiktaş özellikle tello ve delgado'nun son maçlardaki performanslarını sahaya koymamalarından olumsuz etkilendi ve önceki maçlara göre kötü oynadı. ama buna rağmen çok pozisyon buldu, pekçok topu murat şahin çıkardı, 2 topu savunma çizgiden çıkardı. kalede oğuz olsaydı(!) maç 7-8 olurdu herhalde?

başta cisse olmak üzere, holosko ve nobre beşiktaş'ı ayakta tutan isimlerdi.

cisse gol atmaya alıştı, top kapıyor delgado'nun etkisiz gününde çok iyi paslar attı.

nobre her geçen gün daha iyi oluyor, bu adamın bu halini gördükçe ertuğrul'a bir kez daha serzenişte bulunuyoruz, koca ilk yarıda bobolu tek forvet oynattın takımı. nobre hem rakibi yıpratıyor hem de yarattığı boş alanlarla beşiktaş'ın çok pozisyona girmesine inanılmaz destek oluyor. gol atmasa da yıpratıcılığı yeter.

holosko, 4-3-3 gibi bir sistemde müthiş işler yapıyor. kendisine transferine karşıydım ve yine söylüyorum, bu adamdan 4-4-2 sisteminde bobo'ya partner olmaz, ancak 3'lü oynarsınız faydalı olur, ertuğrul hoca doğruyu yapıyor ama bu defa serdar özkan kulübeye gidiyor, üstelik bu defans oyuncuları ile her maç zorluk yaşıyoruz. yani defans sorunu bir hallolsa, her maç 3-4 gol izleriz beşiktaş'tan. golü yiyince takım haliyle ne kadar disiplinden kopmasa da panik yaşıyor.

bobo geçtiğimiz haftalardan daha iyiydi ama yine de yetersizdi.

rico paşa girdikten sonra kötü değildi zaten çok yorum yapacağımız kadar sürede sahada kalmadı. golünün dışında, 2 pozisyonda sağlam paslar atabilse kontraataktan maç 4'e, 5'e giderdi.

beşiktaş defansının kötülüğüne, delgado ve tello'nun önceki maçlara oranla etkisizliğine rağmen bol pozisyon bularak kazandı, formda bir tello delgado ikilisi olsaydı çok daha muhteşem bir maç izleyebilirdik.

beşiktaş, üzerinde bulunan 3 takıma da mağlup olmasına rağmen, birinin 1, birinin 2, birinin 3 puan gerisindedir. 3 maçı da alsa demek ki bu günlerde "beşiktaş ligi bitirdi" diyebilirdik. üstelik bu maçların ikisini öne geçtiği halde kaybetti.

derbide görmek isteyenler, galatasaray maçında nasıl bir kornerden ve olmayan bir penaltıdan gelen golleri unutmuş, fenerbahçe maçında yine 4-5 kaleciyle karşı karşıya pozisyon kaçıran tarafın beşiktaş olduğunu unutmuş gözükmekteler, hatırlatalım istedim.

bir anektod ise, geçen haftaki 5-0'lık maçtaki oğuz dağlaroğlu'nun performansını bu maçtaki murat şahin'in performansını iki maçı da izleyenler bir kez daha analiz etsinler bakalım. geçtiğimiz yıllarda bir konyaspor-fenerbahçe maçında, ogün temizkanoğlu'nun hem ofsaytı bozduğunu hem de toptan kaçtığını bilirim. nedense(!) öyle bir hatırladım.

murat şahinle bir kez daha gurur duyduk beşiktaşlı taraftarlar -seyirci değil- olarak. ertuğrul sağlam'a da bir kez daha düşündürtmüştür umarım "hakan ve rüştü var sana ihtiyacım yok" cümlesini.

bu sezon beşiktaş'ın tüm lig maçlarını izledim -gayet normal olaraktan * -, fenerbahçe ve galatasaray'ın da 5'er, 6'şar maçı hariç tüm lig maçlarını izledim. dikkat çeken bir nokta var, beşiktaş taraftarı -seyirci değil!- kadar şampiyonluk tezahüratı yapan taraftar yok. inanmışlık bağlamında sanki rakip taraftarlarda daha bir umutsuzluk var.

sezon başındaki favorim galatasaray'dı, kalli bir şey yapmazsa galatasaray'ın şansını yine büyük görüyorum ancak, defansımız adam olursa beşiktaşımız rahat şampiyon olur. sağlı sollu ataklar, sağlı sollu isabetli ortalar, bol pozisyon. hani iyi orta gol getirir olayını yaşıyor beşiktaş.

beşiktaş bu performansını sürdürdükçe hangi seyirciler (!) kudurarak birbirlerine saldıracak, hep beraber eğlenerek, izleyeceğiz.

bir başka beşiktaş maçında görüşmek üzere esen kalın...
ricardinho'nun gol atıp, keskin nişancı hareketini yaptığı maçtır. Çok severiz o hareketi.
filip holosko'nun bir ayağında beyaz bir ayağında kırmızı kramponla oynadığı maç.
holosko'nun kapalı savunma karşısında neler yapabileceğini gösterdiği,
baki'nin 3-4 maçlık iyi performansından sonra rüyadan uyanıp özüne döndüğü,
bobo'nun form düzeyinin giderek düştüğü,
ricardinho'nun sakatlıktan sonra golle döndüğü maç olmuştur.

ayrıca şunu da eklemek isterim:

dattiri datdat dattiri datdat dattiri datdat daaat dat
dittiri ditdit dittiri ditdit dittiri ditdit diiit dit...
yaratıcı beşiktaş taraftarının şampiyonluk için, hücum borusunu çaldığı karşılaşmadır.

dattiri dat dat dattiri dat dat dattiri dat dat daaaat dat
dattiri dit dit dattiri dit dit dattiri dit dit diiiit dit
cisse'nin güzel bi gol ve de mükemmel bi asist ile tek basina aldigi mac. gerisi hikayedir.
otoritelerin beklediği gibi farklı bir sonuçla bitmiş maçtır. beşiktaşımız beklenildiği gibi gaziantepspor'u malup etmiştir.

lakin maçı derinlemesi incelersek, geçen haftaki gardı düşmüş antep ile bu haftaki savaşan antepspor arasında dağlar kadar fark var. bu farkın ilk sebebi kaleci murat şahin. inanın şu an birinci ligte forma giyen kaleciler arasında yan toplara çıkma cesaretini gösteren ve iyi bir zamanlaması olan ender kalecilerden birisidir. beşiktaş'ın 3 kritik topunu kurtararak muhtemel farkın acılmasını önlemiştir. ikinci fark ise antep'in defansında forma giyen oyuncuların inanılmaz performanslarıydı. fenerbahçe maçında, inanın bunun 10 da 1 ini yansıtamadılar. hayır, bu belki fenerbahçe'nin oyun anlayısından ve erken gol bulmasından kaynaklanabilir ama inanın çok etkisizdiler. çünkü beşiktaş fenerbahce'den daha fazla oyuncu ile saldırdı her hucumda. özellikle bekir, mehmet ve siyahi oyuncu deumi inanılmaz oynadılar.
orta sahada, özellikle sol kanatta ekrem akıllara zarar bir mucadele sergiledi. hele hele bir oyuncu vardi ki bu cocuk bu ligde çok iş yapar. özgürcan'dan bahsediyorum. galatasaray altyapısından yetişme bu genç "rooney" tipinde kuvvetli bir santrafor. baki'li beşiktaş defansını bugun * cidden çok yıprattı. 3-1 kazandıgımız bir maçtan sonra bile antep'li 6 oyuncunun iyi oyunundan bahsediyorsak anlayın ki karsımızdaki takım o kadar da kek degildi. en azından gecen haftaki kadar hiç degildi !

gelelim beşiktaşımıza;
sahanın en iyisi tartısmasız Edouard Cisse idi. orta sahada top kaptı, dripling yaptı, çalım attı, gol attı ve macın en önemli golünün de asistini yaptı. her geçen gün performansını katlıyor, allah nazardan saklasın.

sahadaki ikinci savaşçı isim ise marcio nobre idi. rakip defansı adeta döverek yıprattı ve son dakikalara yaklaştıgımız anlarda düzgün bir vuruş ile agları sarsarak golünü de attı. haftalardır işini iyi yapıyor, nobre'ye de bir alkış !

beşiktaş adına sahanin üçüncü ve son incisi Filip Holosko 'ydu. çok çalıştı. aldıgı her topta antep defansını zorladı, içeri kat etti, orta yaptı ve son golde Ricardinho 'ya asistini yaptı. her geçen hafta form grafigi yukseliyor ve cidden takıma faydalı, yıpratıcı bir oyuncu.

ibrahim üzülmez bu maçta, saç baş yoldurdugu diger haftalara göre daha istekli ve hatasız oynadi. özellikle isabetli ortaları ben de dahil tüm beşiktaşlı arkadasların dikkatini cekmiştir umarım.

tello bu hafta kendini fazla gösteremese de faydalı işler yaptı. biraz daha az pas hatası yapsa daha iyi olurdu. ama fazla sırıtmadı.

delgado bu hafta ciddi ciddi orta sahada kaybolan, çok tekme yiyen isimlerdendi. paslarındaki isabetsizlik yuzunden takım birçok atagından oldu. ama son golde holoskoya attıgı muhtesem pas kalitesini fazlaca gösterdi.

bobo, bobo, bobo. bu adamın kafası 4 maçtır karısık gibi. sanki birinci yarı beşiktaş'ı sırtlayan adam gitmiş ve beceriksiz, eli ayagına dolanan bir forvet gelmiş. anlamış degilim bu adamın neyi var? en yakın zamanda psikolojik bir destek gerekiyor bu adama zannedersem! kacırdıgı goller yenilir-yutulur cinsten degildi bugun. belki onları golle sonuclandırsa çok rahat bir maç izleyecektik, ama kısmet olmadı. ama hakkını yemeyelim yine de güçlü antep defansı ile iyi bogustu. bugünün çalışkan ama etkisiz isimlerindendi.

baki ve ali tandogan'ı direkt allaha havale ediyorum. bu adamlar beşiktaş'ta ne yapar ve nasil forma giyer anlamıs degilim inanın...

uzun lafın kısası; çok basan, iyi hucuma çıkan ve muhteşem defans yapan bir gaziantepspor'u yendik ve çok mutluyuz.
(#2898519)

(bkz: kahin olmak)
yaratıcı beşiktaş taraftarının dat diri dat dat diyerek eğlendiği maç. ama bir de şöyle bir şey var

(bkz: 4 ekim 2007 galatasaray fc sion maci)

http://www.youtube.com/watch?v=DOlzp91q1sU