zall keşke tutar bölümüne 25 bin avro yazsaydın, namın yürürdü demek istediğim makbuz. ayrıca ayşe' ye selam ederim.
samimiyette esas, sağ elin verdiğini sol elin görmemesidir.
Ancak, diğerlerini de teşvik için bu beyanlar yapılabilir. Elbette ki, bu da kişinin kalbinden ne geçirdiği ile ilgilidir ki, biz insanların göğüs kafeslerinde ne var bilemeyiz.
(bkz: haitiye zallın heykelinin dikilmesi)
bir kısım yazarın yönetimin yanında kraldan çok kralcı olarak "noldu girdi mi" diyerek diğer yazarlara tükürüp kaçması şeklinde olaylara vesile olan makbuzdur.

lakin, o reklamdan ne kadar gelir elde edildi ve ne kadarı bağışlandı bilinmez. vodafon'dan alınan makbuzu kimse sormuyor?

bir açıdan da zerre sikimde olmayan durumdur. adam sözlük kurmuş, reklam alıyor kime ne?

genel olarak sözlük camiası bitmiş demek ki benim için.

(bkz: hadi eyvallah)
uludağ sözlük admininin ve moderatörlerinin sahte makbuz düzenlemek gibi yasa dışı bir faaliyet içine girdiklerini sanmıyorum. ki burada bahsi geçen kurum kızılay. açıkçası "yemez heralde lan o kadar" diyorum ve inanıyorum makbuzun doğruluğuna. ha ben inanmışım inanmamışım bir şey fark etmez. kimse de inanmak zorunda değil ama dün zall için "olm adam nası korktuysa attığı yalana bak lan puhahah" tarzı söylemlerimi geri alıyor, bu konuda yazdığım entry'lerimi de siliyorum.

saygılar efendim.
minareyi çalmışlar ama, kılıfını hazırlayamamışlar. ben ne yapayım bedelsiz makbuzu kuzum.
ne boktan bir sözlüktür burası. ulann tamam bir ay önceden yapılmış anlaşma olabilir. ancak bu anlaşmanın bu halini alması bir önceden belirlendi dendi mi size. demek adamlar anlaşmayı yapmış ve bu anlaşmayı ya yardım kampanyasına dönüştürmüşler. olay bu kadar basit.
pazartesi aynısından yayınlayabileceğim makbuzdur. ben de silerim üstünü ne kadar yardım yaptığım kısmının, aynısı olsun diye. rakam da reklam geliri kadar olur.
meblağ yüksek değildir.. yüksek miktarda bir paranın o kadar ufak bir yere o kadar büyük bir yazı stiliyle sığdırılması zordur..
sözlükte ne olduğu belirsiz bir faturaya inanıp, diğerlerini bununla göt etmeye çalışan yazarları ortaya çıkaran makbuzdur. sahte demiyorum, her söylenene inanmayın diyorum.
yüksek ihtimalle zall'ın cebinden çıkan paranın makbuzudur. ertesi gün ödeme alabilmesi pek mümkün değil. ama gerçek şu ki, bunca dallanıp budaklanan, hatta rezalete dönen bir olayın ardından yapabileceği başka bir şey yoktu. cebinden ödedi. miktarı bilemiyoruz elbette, bilemeyeceğiz de. sonuçta sözleşmede bedel gizliliği olduğu doğrudur.

edit: ahahhaha durun lan. bağıştan vodafone'a ne ?
kemal kılıçdaroğlu; elinde, zall'ın reklam parasıyla kendine bmw x5 aldığını gösteren bir belgeyle çıkmadan yayınlandığı için sevindiren makbuzdur.
bir kızılay makbuzundan çok bir sözlüğün ne kadar duyarlı olabileceğinin göstergesidir.
ne kadar bağışlandıysa bağışlandı sonuçta birşeyler yapılıyor, belki yardım yapılmıycaktı ama nolursa olsun yapılmış oldu konuyu uzatmaya gerek varmı daha fazla diye düşünüyor insan.
kızılay'a yapılan yardımın makbuzudur. ulan o değil de bazı omurgasızlar hala 'ne kadar bağış yapıldı nerden bileceğiz?' gibi akla hayale sığmayan kelimeler tüketmekte. bazıları da fake demiş, teyy allaam ya. sevgili yazarcığım bak bizim kültürümüzde bağışın açıklanması ayıptır. size ne? yok sözlüğe giremedik, mal yerine konduk bik bik bik. a sığırcık! sen bu sözlüğe ilk girdiğinde adın çaylak değil miydi? sonra seni yazar yapmadılar mı? yani otorite tamamen moderasyonun elinde değil mi? sen bunu en başta kabul etmedin mi? onlar da şimdi diyor ki; lan sana ne? ister sözlüğü kapatırım, ister at koştururum, istersem seni siktir ederim. burası devlete ait bi yer değil, tamamen kişisel bi yer.

şimdi bazı japon askerleri çıkıp bana kralcı diyecek. hee tabi zall benim sevgilim, şu an bu yazıları o söylüyor ben de yazıyorum, hatta yardım paralarıyla şu an şampanya içiyoruz, elimizle de havyar yiyoruz o kadar hayvanız. siktirin gidin, hesap mı donduruyorsunuz ne yapıyorsunuz.
miktarın saklanma amacının anlaşılamadığı makbuzdur.

ortada bu kadar şaibe söylentileri dolaşırken, tevazuyu bir kenara koyup, kanlı canlı, ıslak imzalı, şöyle altında bol sıfırlı bir rakam yazan sahici bir makbuz sunulmalıydı kamuoyuna.
ayrıca bir robin hood'culuk, bir rahibe teresa'cılık almış başını gidiyor. yarın istanbul depremi olunca dönüp suratımıza kim bakar? ölsek ağlayanımız yok hamura koyayım *
süper makbuzdur.

öyle bir makbuzdur ki, alkışlayanı da var, "fake" diyeni de, "sahte değildir belki ama inanmayın" diyerek hem isa'ya, hem musa'ya yaranmaya çalışanı da. tabi bir de "miktar" mevzusuna takılmış olanlar da var. vay efendim neden kapatılmış, napıcan lan 5 lira, 10 lira, 20.000 lira?

hacı abi şu sözlükte 3 seneyi devirdim türlü geri zekalı eylemler gördüm ancak, zall'ın haiti depremi gibi bir mevzuyu kullanacak kadar şerefsiz, bu olaya bir de kızılay'ı alet edecek kadar yavşak olmasına zerre ihtimal vermiyorum.

diyelim ki meblağ 1.000 lira, ne olacak amına koyim "değmez abi" mi diyeceksin? miktar şu mevzuda önemli değil hacı. tabi sen dünyanın en önemli işlerini yapacaktın o 1 saat içinde. 10 liralık iş yapacaktın hatta, uzun yaşamanın sırlarını, ahirette sorulacak soruları açıklayıp çığır açacaktın ki, zall bir şerefsizlik edip kapattı 1 saat değil mi?

alkışlayanı da, "fake" diyeni de, "sahte değildir ama inanmayın" diyeni de, "miktar" mevzusuna çivilenmiş angutlar da hadi bakalım bu gece saat 3'te 5 lira olsun yardım edin.

ha pardon ya unutmuşum. 1 saat sözlük keyfinden feragat edemeyecek sığırlar nasıl uykusundan ödün verip gecenin 3'ünde kampanyaya katılsın?

hem uykudan olacak, hem de para verecek olacak iş mi?

sözlük aleminin en büyük reklam aktivitesi olmuştur hoşnut olunmaz, oradan gelen paranın haiti'ye gideceği açıklanır inanılmaz, makbuz yayınlanır "ben de size yaparım hocu o makbuzdan" ulan o makbuzu 1 saat içinde yapabileceğini iddia eden angutlara sesleniyorum, gidin pendik'teki kızılay'a o makbuzun föyüne bir göz atın. hadi bakalım, madem sözlük'e hizmet aşkı içindesiniz amına koyim, gidin bakın sonra "gittim gördüm hepsi okumuş çocuklar ama hacı abi yok öyle bir bağış" diye göt et zall'ı ama alışmışsınız amına koyim oturduğunuz yerden işler çevirmeye, götünü kaldırmadan photoshopta yapacaksın makbuzu.

ssg cinsel organının keyfi için kapatır ekşi'yi, "1 nisan şakası ho ho ho" der, zall -ki, emin olun kendisini pek sevmem- böyle bir şey yapar, 1 saat için yapılmayan edebiyat kalmaz.

o miktara takılmış kalmış angutları da şahin k'ya havale ediyorum.
(bkz: bu da size makbuz olsun)

ne temiz insanlarmışsınız? ah ben sözlük yazarlarımızın içine kemal kılıçdaroğlu kaçtığını hiç bilmezdim anacım var ya. çıkarın içinizdekini, zira artık, adamınki gibi işlemiyor bu ayaklar.
baştan beri destekliyorum bu yardım olayını. sahteyse bile inanın şeyimde değil ama zall senle eğri oturup düz konuşalım. sana hiç yakıştıramadım, burda bilip bilmeden öten insanlara bi şeklini koyamadın a ha ona yanıyorum sadece. makbuzdan önce başka bişeyler de çıkarabilirdin. hala da geç kalmış değilsin. hadi.
hay ben sizin yardımınıza da, makbuzunuza dedirten, yardım yapıldığına da yapılacağına da pişman eden bir olay haline dönüştü bu iş.
hadi diyelim ki zall hiç yardım yapmadı, o makbuz da sahte. ya da yaptı. herneyse işte. bütün bu hengame sadece 1 saat sözlüğe girip koşturamadığınız için mi?
herkes bir anda nasıl da duyarlı vatandaş moduna girdi anlamış değilim.
tamam var sayın ki zall yardım yapmadı parayı da cebe indirdi. boş boş entry gireceğinize asın adamı siz de kurtulun biz de.
fare dağa küsmüş dağın haberi olmamış durumunu görmekten bıkkınlık geldi vesselâm.
Konuya çok vakıf olmamakla beraber günah ve sevap gizlidir mantığına göre makbuzda rakam yazsa çok yalnış olacağı için kesinlikle iki ucu moplu toynaktır. Yorum yapan her iki tarafta haklıdır.
yazıklar olsun ya.. inanmayanlarınız sahte diyenleriniz bile çıkmış ama inanan azınlığada kralcı, yalaka damgası vurulmuş ne diyeyim.. sözlük yazarları sözlüğe inanmazsa bizim yazılarımıza dışarıdan hangi okuyucu, kim inanır bilemiyorum. miktara da feci takılmış olanlar mevcut. hayır yapılan yardım yardımdır sonuçta miktara takılacak ne var? zall eğer ki paranın bir bölümünü cebe indirmişse bile size ne? sözlük onun sözlüğü değil mi? o parayı hakkıyla kazandı bu adam. sen kursaydın sözlüğü o zaman. neyse uzun lafın kısası yapılan yardıma inanıyor, bu kadar insafsız olmamanızı diliyorum. böyle birşeyin üstünden para kazanıcak insanlar değil bu insanlar tanımıyorum ama biliyorum işte.

cool adam yardım yaptım dese daha çok inanan çıkardı yazık..

edit: başta şüphe etmiş olduğum için utanıyorum bende kendimden. zall ve tüm ekipten özür dilerim..
uludağ sözlükte bir grup boş yazarın olduğunu gösteren tartışmanın sonunu getiren belge. bizi hiç ilgilendirmez. uludağ sözlük gerçek kişiye ait olan bir yazılım. isteyen istediğini yapar. bir bakkal burası benim bugün açmayacağım demiyor mu? elbette diyor. belli bir miktar karşılığı esprili bir reklam yapılmış. strateji açısından akılda kalıcı olması bakımından muhteşem bir reklamdı. zall böylesi yaratıcı reklamları uludağ sözlükte görmek isteriz.
kesinlikle photoshopta düzenlenmiş bir makbuzdur.anlayana.
hz ibrahim'i ateşe attıkların da, bir mahlukat ateşe bir çalı atmış, başka biri de bir damla su atmış, suyu atana sormuşlar söndürmeyeceğini bile bile neden su attın diye, tarafımız belli olsun demiş.

bu makbuz kazı kazan gibi, herkes kazır farklı rakam bulur o kapalı yerin altında.
(bkz: bir alışveriş bir fiş)