bugün

acaip bir maç. onur dağları kurtardı, colman oyun dışı. çizgiden iki top çıktı, neler neler.
Onur sağ tarafından yemiyor anlaşılan.
Geçirdiğimiz maçtır.
biraz zorlanmamiza ragmen kazandigimiz mac oldu.
tebrikler her iki takıma da. maçın 3/4 kısmın galatasaray hakimiyetinde idi. isteyen ve rakip kaleye yüklenen bir galatasaray vardı ki trabzonspor çok fazla defansı düşündüğü için karşılık veremedi ve kontra ataklardan medet umdu. puan farkı 8'e indi ki ilk yarı bitmeden daha da azalması söz konusu olabilir.
galatasaray'ın hakettiği, lakin trabzon'un en azından onur'un çabası için 1 puan alması gerekli olan maçtır. güzel bir ikinci yarı izledik. iki takıma da teşekkürler.
Ağlama duvarına dönmüş başlık. bu arada 100 entryde muslera nın 100. resmi maçını kutlayalım.
ligin ikinci yarısının çok daha zevkli geçeceğinin sinyalini veren zevkli bir maç oldu.

galatasaray ilk yarının sonlarına doğru iyi oynamaya başladı ve ikinci yarı da bu iyi oyun artarak devam etti.

trabzonspor çok etkili değildi daha çok savunma ağırlıklı bir maç çıkardılar.

onur kıvrak mükemmel işler yaptı ve trabzonun fark yemesine engel oldu.

colman ın kırmızısı tartışılır riera çok çirkefçe davrandı ki hiç gereği yoktu.

son olarak puan farkı fenerbahçe ile 8 e indi.
drogba laubali ve kötü oynadı. 3. golü yedi. trabzon 2 topu çizgiden çıkardı. çok daha farklı bitebilecek bir maçtı.
trabzonsporun fenerbahçe maçından daha çok gol pozisyona girdiği ve daha iyi oynadığı maç olmuştur. maç gibi maç olmuştur. bazı yavşaklar maçtan önce konuşuyordu bir yerlerine girmiştir umarım. ayrıca bu galibiyet galatasaray için 2.yarıya bir sol bek ve bir stoperle bu ligin kolay kolay bitmediğini gösteren bir maç da olmuştur.
her şeyden önce onur kıvrak'ın ayakta alkışanması gereken karşılaşma oldu.

yekta'nın melo ile selçuk - sneijder arasına iyi köprü olduğu, çaktırmadan çok iyi işer yaptığı karşılaşma.

drogba ciddi değildi, anlamadım ama bir laubalilik vardı, ilk defa şahit olduğum bir durumdu, anlamadım.

riera ve zokora maçın pislikleriydiler. zokora her topa ciddi ciddi faul yapmak için girdi diyebiliriz. riera'nın davranışı galatasaraylı duruşuna ve ahlakına yakışmadı.

colman her noel öncesi olduğu gibi yine bu noel için de kart görerek ülkesinin yolunu tuttu.

burak bir göte bala bir de kurnazlığına yakışır iki gol atarak işini yaptı.

muslera'nın çıkardığı kafa şutu için söyleyecek çok fazla söz yok sanırım, taffarel'in uefa kupası final maçında henry'nin kafa şutunu çıkardığı pozisyon geldi aklıma.

uzadı resmen !

gökhan zan iki büyük hata yaptı ama beceriksiz trabzon forveti gole çeviremedi.

semih inanılmaz yavaş, çok risk alıyor ve topu götüyle başıyla koruyup auta çıkmasını sağlamak defans oyunculuğu değildir, bunları aşması lazım.

sanırım selçuk akşamın en çok koşan ve iş yapan oyuncusuydu, giderek eski kıvamına geliyor.

melo yine hırçın ve işini iyi yaptı.

sneijder onur kıvrak'ın bugını bulamadı, üç temiz şutu ve derinlemesi ve sürekli ileriye oynama isteği seyir zevki verdi.

onun dışında trabzonspor'da mustafa yumlu, yusuf, colman ve özellikle olcay adın öne çıkan oyunculardı.

her iki takımı tebrik ediyorum, hafta sonu futbol seyrimize kattıkları keyifli oyundan dolayı.
sneijderin kalitesini gösterdiği maçtır,heryerinden öpüyorum sneijder.
ilk yarım saat haricinde galatasaray' ın baskısı ve onur' un kurtarışları biçiminde geçen maç. trabzonspor maça 3 puanlık avantajını korumayı amaçlayarak çıkmıştı, galatasaray ise 60 dakika boyunca golü aradı. galatasaray atakları onur ve savunmaya takılıyordu. bu durum sneijder - drogba - burak pas üçgeni sonucunda burak' ın golüyle son buldu. trabzonspor günün iyisi olcan adın ile beraberliği yakaladı ancak galatasaray' ın kazanma azmi burak ile tekrar skoru avantaja çevirdi.
maçın yıldızları onur recep kıvrak ve burak yılmaz idi. her iki takım da iyi mücadele etti, derbi adının hakkını verdi. sonuçta galip ve karlı çıkan galatasaray oldu.
müthiş maçtı. teşekkürler son üç senenin şampiyon takımları.
takım kalitesi farkının sahaya yansıdığı maç.

iki takımın neleri yapamadığı sorusuna aranacak cevaplardan sonra şöyle bir tablo çıkar :

- maçın başından sonuna kadar boşa yumruk atan boksör gibi savunma arkasına sprint atan olcan ı besleyecek kalitede damarın olmaması.
- gömülü orta alan oyunu oynanmasına rağmen yusuf ve olcan ın fazlaca çizgide bırakılması - muhtemelen ani atak hedeflendi - ve en güçlü bölge olan sneijder - selçuk ile ileri hat bağlantısı kurulan yere engel olunamaması.
- sabri ve riera nın ileri giderim görüntülerine, bölgesinin adamı olmayan aykut ve iyi oynamasına rağmen enerjisini tek yönde harcamak zorunda kalan bosingwa nın cevap verememesi.
- özellikle ilk yarı itibarıyla galatasaray ın, her an hataya açık ağır zamanlamalı mustafa - bamba - aykut üçlüsüne gerekli baskıyı yapıp skoru ele alamaması.

ts nin yapı itibarıyla aykut kocamanfenerbahçe ile benzeştiği düşünülen. rakiplerin zayıflığı bir yana, bu oyun sistemiyle avrupa da alınan başarılar da ortada. ancak bu takımın daha efektif ve cesaretli oynayabileceği görünmekte. en azından yusuf ve olcan ı baklavaya yakın oynatıp emre - henrique ikilisiyle bir entegrasyon kurulabilir. zokora nın tek oynatılması durumunda daha fazla verimin elde edileceği ve kapasite olarak aşağıda olan aykut akgün ün lüks kaçacağı düşünülmekte. ancak oyun planı muhafazakar olan mustafa reşit akçay dan bu hamlenin gelmesi zor. onur kıvrak için söylenecek tek söz ise : türkiye nin en iyi, avrupa nın da sayılı kalecilerinden biri olduğudur.
Senijder ve selcuk gol ataydi iyiydi.
galatasaray-trabzonspor'dan çok, wesley sneijder versus onur recep kıvrak tadında geçen maç. ikisi de acayip derecede olumlu yönde maçın kalitesine katkıda bulundular. ama her halükarda onur'u tebrik etmek lazım. sadece sneijder'in değil, aynı zamanda didier drogba ve selçuk inan ın da sağlam şutlarını çıkardı. fırat aydınus un maçın sonucuna etkisi olmadığını düşünüyorum.

ne kadar galatasaraylı olsam da, her zaman doğru neyse onu savunuyorum, albert riera çok sinsi bir adam, ama gustavo colman da sağ kroşeyi çakıp kırmızı hak etti.
izleyemeyenler için özeti.

http://www.ligtv.com.tr/l...or-mac-ozeti?ref=milliyet
onur kıvrak'ın kurtarışlarıyla maça damga vurması bir yana fırat aydınus'un da kararlarıyla damga vurduğu maçtır.

rieyra ve drogba'ya göstermiş olduğu müsamaha özellikle dikkat çekmekteydi.
oyun içinde olur böyle şeyler diyerek konuyu kapatıyoruz.
ama unutmuyoruz.

dırogba bey efendisini şımartanların şimdi onu savunamadığını da görüyoruz.
dün maçı izleyenler bir baksın bakalım, maçı hakem mi drogba mı yönetiyordu.

eski takım arkadaşı bosingwa serbest vuruş kullanacakken duran topu yerinden oynatan kimdi?

çirkef ve şartlara göre olumsuz davranışlar içerisinde bulunan futbolculardan korunmak gerek.
colman'ın kırmızı yediği pozisyonda da rieyra'nın colman'ı futbol sahalarında görmekten uzak olduğumuz ittirişi ile hatırlıyorum.

bu arada melo'nun orta sahada trabzonsporlu bir futbolcuya atmış olduğu bir dirsek var ki, sokak arasında top oynasak bile kırmızı kart.

şimdi yazılmış, çizilmiş senaryo ile futbola devam.
colman'ın hareketi kırmızıydı ama riera'nın füze yemiş gibi kendini yere atmasını anlayamadık. bu tip hareketler galatasaray futbolcusuna yakışmıyor. onun haricinde ikinci yarısı çok keyifli ve heyecanlıydı. onur kalede hakikaten çok iyi iş çıkardı. muslera da henrique 'nin kafa topunu inanılmaz çıkardı. kalecileri alkışlıyoruz. ayrıca iyi performansından ötürü olcan ve sneijder de övgüyü hak etti. riera ve colman için diyecek bir şey bulamıyorum.
fırat aydınus'un gökhan zan'ın karga tulumba ceza sahasında indirilişini görmemesini, galatasaray'ın net penaltısının verilmemesini "oyun içinde olur böyle şeyler" diyerek konuyu kapatıyoruz.

ama unutmuyoruz.
riera'nın yaptığı hareketi futbolcuların %85'i yapar arkadaşım. Yapmayanı sayın bakalım. Sen tokat yiyeceksin gidip hakeme "yeaaa bu bana vurduuu" mu diyeceksin.
Klasik Trabzon yatış günlerdir. Yata yata bir hal oldular bu Galatasaray'a. Evet.
galatasarayimin hakkiyla kazandiği maçtir.
https://www.facebook.com/...08&type=2&theater