bugün

an itibariyle yüzüme vuran güneşle kendimi bir ağustos öğleden sonrasında hissettiğim, kendime "acaba çocukluğumdan beri hayalini kurduğum başka zaman ve başka yerde mi uyandım ben bugün acaba" diye sorduran müthiş hava..
yakın zamanda hava serinken dışarı şort ve terlikle çıkıp yazın henüz bitmemiş olduğuna kendimi inandırmaya çalışırken buna gerek bırakmamış havadır.. zira olayı abartıp taksim meydanına deniz şortu, havlu ve gözlükle inip ordan bir vasıtaya atlayıp sahile indikten sonra denize girmeye çalışmak gibi ardı arkası gelmeyen fanteziler üretmekten bünye kendini alamamaktadır..
güzel yurdumun dört bir köşesinde, görülen mevsim değişikleri düşünüldüğünde sadece belli bir bölgeyle sınırlı olması muhtemel durumdur. tabi sorun, bu yazdan kalma havanın hangi bölgeye, şehre tekabül ettiğidir. zira, dışarıya şöyle bir çıktığımda burada * hiç de öyle yazdan kalma bir durum yoktur. hadi hayırlısı.
(bkz: bir gün heryerde güneş açacak)
(bkz: nostaljik şapkalar)*
(bkz: bu sene kış erken gelecek)
(bkz: ayvanın çok olması)