10 ağustos 2011 türkiye estonya maçı

bir beşiktaş taraftarı olarak emre'nin ıslıklanması çok yanlış olduğunu söylemeliyim.Lig maçında ıslıklarsın o ayrı konu. Ama bu mill maç. ve hazırlık maçı falan demeyin , ülkeye puan kazandıran bir maç. Emre'yi ıslıklamak emre'yi değil galatasaray taraftarını rezil etmiştir. En azından izleyen tüm yabancı izleyiciler gözünde. Bu da utanmamız için yeterli bir sebep.

servet'in seri çalımlar attığı maçtır.

bu maçta emre'ye az bile yapılmıştır.
unutmayın bu adama büyük kaptan diyenler bir zamanlar katil emre diyorlardı.
kendisi milli formaya resmen leke sürüyor.
(bkz: sen oynama ulan ayı)

estonya insanlarının tüm faturalarının cep telefonundan olduğunu öğrendiğimiz ertem şener'in döktürdüğü maçtır.

an itibariyle maçta herhangi bir atraksiyon olmadığı için spikerin estonyalıların yaşamı hakkında bilgiler verdiği maç.

meğer cep telefonlarıyla her şeyi yapabiliyorlarmış, bak sen.

o beleş stadda. O benim senin onun bunun vergisiyle yapılan beleş stadda emre belözoğlu'na terbiyesizlik yapan onun bunun çocuklarının semih şentürk girerken semih şentürk'e de su şişesi vs gibi bilimum yabancı maddeleri attıklarını gördüğümüz maçtır.

Sakın bana beleş diiil ali sami yenin yerini verdik diye gelmeyin. Ali sami yen sizin miydi der göt ederim...

sabri'nin başarılı orta yapabildiği ender maçlardan biri.

uzun zamandır adam gibi bir maç izleyemiyoruz. Skor 3-0 ama maçın hakkı beraberlik. Euro 2008'de ki milli takımı özledim.

kendimizi avuttuğumuz maçtır. zira hazırlık maçları yıllık takviminde organizasyonu ayarlayan ya da belirleyen komite her kimse kendilerini bayağı küçümsemiş olacak ki şuan oynadığımız takım estonya. estonya yı küçümsemekse bu evet küçümsüyorum çünkü yıllardır bir türlü bir üst gömleği giyemiyoruz. hep estonya vari takımlarla sidik yarıştırmaya çalışmak onlara şov yapıp bizden üstün takımların ayarına ulaşamamak bu ve buna benzer maçlar yüzünden olmaktadır. bu maç sonunda hiddink takımın oyun sisteminin iyi olduğunu düşünecek, kendince artılarını eksilerini görecek takımın ve ona göre değerlendirme yapacaktır muhakkak. bir takımın iyi ya da kötü yanları kaliteli takımlar karşısında belirlenir. estonya vb. takımlarla oynayarak anca onlar düzeyinde bir takım oluşturabilirsiniz. umarım bu maçta sadece egomuzu tatmin etmeyiz.

dayımlardan çıktığımda 1-0 olan, eve geldiğimde (10 dakika) 3-0 olan, kazım kazım ın 2 gol attığı, 1 de penaltı'dan gol attığımız maç, iyi giden maç umut veren maç
daha ne diyem mahmut mu diyem?

gökhan zan oyunda. bakalım kaç dakika dayanabilecek. ilk 10 dakika için 1'e 5 veriyorum.

haxball turnuvalarımızdan daha zevksiz devam etmektedir. bari topu reklam panolarına vurdurup çalım falan atın da neşemiz yerine gelsin.

an itibariyle 3-0 bitmiş maçtır.

arda'nın 5 kuruşluk futbol oynamadığı, tam da kendine yakışır bir veda olmuştur. bu takımdan cacık dahil hiç bir meze olmaz, söyleyeyim.

Güzel futbol olmamasına rağmen kazançlı bitesi maçtır.

3-0 sonuçlanan ve kazandığımız maç.

gazozuna yapılan maçtır. bizim veletler kazanmıştır. fenerliler hariç tabi, onlar aşağı mahallenin takımından çünkü.

hakan şükürün ulusal takımı bırakmasından bu yana bir forvetimiz olmadığı görülüyor, ne burak ne semih bu eksikliği gideremedi. zaten 3 gol de orta saha oyuncularından geldi. defans daha diri ama daha tecrübesiz. bunun nedeni, oyuncularımız çoğunun avrupa'da oynamamış olması veya büyük kulüplerde yeterince dakika almaması. gene de hiddink'in geldiği ilk zamanlara göre daha göz dolduran bir takımımız var ama 2012'ye gitmek için yeterli mi, göreceğiz. bir de nuri şahinden yararlanmama ısrarı devam ediyor, eğer bir sakatlık söz konusu değilse adamın daha ne yapması lazım: real madrid'e transfer oldu ve geçen sene bundesliga'nın en iyi 3. oyuncusu seçildi.

edit: nuri şahin sakatmış, af buyurun..

3-0'lık net bir skorla galip geldik ama milli takımın iyi yolda olduğu söylenemez. estonya forvetleri biraz daha iyi olsa bizi hallaç pamuğuna çevirirlerdi. bizden fazla kaleye şut attılar bizden daha fazla pozisyona girdiler fakat mahalle takımına alınmayacak forvetleri sayesinde gol dahi atamadılar.

ertem şener'in sunmaya başladığında dedim bakalım bu maçta estonya hakkında neler öğreneceğiz.ve beklenen oldu da ;estonya halkının %80 in cep teledonu kullandığını ve işlemerinin telefonla yaptığını öğrendiğim maç.
ilk yarı 3 tane atan millilerimiz ikinci yarıda oyuncu değişiklikleriyle pek oyun oynayamamıştır.
maçta görülen odur ki;ciddi bir forvet eksikliği var.burak yılmaz falan forvet değil kanaatimce.
defansta servet ile serdar uyum içersinde ve gayet başarılıydılar.

maçı anlatan spiker ertem şener in maçı fenerbahçe basın sözcüsü edasıyla anlatması dikkatlerden kaçmaması gereken bir gerçektir. ilk yarıda şike soruşturmasına değinerek '' futbol mahkeme koridorlarında olmasın'' demişti. be kardeşim demezler mi adama neden mahkeme koridorlarında diye. adamlar belli ki şike yapmışlar ve yargılanıyorlar. futbol mahkeme koridorunda olmasın diye şikeciler yargılanmasın mı? sadece bununla kalsa yine iyi. ama emre çıktıktan sonra onu yuhalayanlar için '' sadece emre yi değil milli formayı yuhalıyorlar'' demişti. be kardeşim madem milli forma yuhalanıyor, niye sadece emre yuhalandı? niye takımın geri kalanını yuhalamadı taraftar? tarafsız spiker anlatsın artık maçları.

oyuna gelince milli takım güzel oynadı ama çok pozisyon verdi. eğer rakip biraz daha dişli olsaydı bu maç en iyi ihtimalle 3- 3 biterdi. ama rakip fazla dişli olmadığı için fark attık. milli takım ın bu eksikleri bir an önce gidermesi gerekir. önümüzde 2014 elemeleri var. o maçlarda da böyle basit hatalar yapılırsa yeni bir letonya faciası yaşanabilir, şimdiden tedbir alınmalı.

ali sami yen arena'da kapalı üst tribünden takip ettiğim karşılaşmaydı. maç o kadar tek kale halinde geçiyordu ki, ilk yarı kuzey kalesine saldırdığımız için tribünün kuzey tarafına, ikinci yarı güney kalesine saldırdığımız için tribünün güney tarafına oturmuştuk. maçın neredeyse 90 dakikası tam önümüzde oynanmıştı. bakalım aradan geçen 13 ayda neler değişmiş.. 2011 de 3-0 kazanmıştık. bakalım 2012'de nasıl bitecek.