bugün

(bkz: elbet bi gün kader diyemicen sen kendine etcen rte)
(bkz: kömürizm)
klasik rte yorumudur hiç şaşırmamak gerekir. bu ülkede oy toplamak için kömür dağıtılır. dağıtılan kömürleri de çıkarmaları için insanlar ölmelidir.
kömürleri dağıtacağına madenleri modernize hale getirsen belki daha çok oy alırsın ha tayyip olmaz mı?
allah ın sopası olsa da inse şunların kafasına...sinirden kudurmamak elde değil bu açıklama karşısında.
allah tez zamanda cezanı kessin tayyip.
ikici bir kere daha yinelemiştir tespitini devletlum. 'kadere inanmıyorsanız bilemem. gidin diyanete sorun.' diyerekte ayrıca sıvamıştır. sormazlar mı adama?
bu kaderin karası neden hep işçi güvenliğini ve sağlığını hiçe sayan, geri kalmış ülke madencisinin alnına yazıdır?
madende göcük olur kader, tersanede işçiler öldürülür mukadderat, deprem olur imansızlar, muayenesi olmayan kamyonun freni patlar nasip. uzar da uzar önlemi almayanların, aldırmayanların beyanları. kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın bu ölümler kader değildir, olamaz da!
(bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değildir) *
(bkz: erdoğan ın kader açılımı)
(bkz: ölmek başbakanların kaderinde de var)
ne kadar vicdansız,anlayışsız bi insandır bu ya başka zamanda müslümanlıktan bahseder ki gerçekten müslüman olan ve Allah inancı olan bi insan bu kadar düşüncesizce ,bu kadar vicdansızca bi cümle sarf edemez.
(bkz: ananı al git burdan)
(bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değildir)
(bkz: kızını boş bırakırsan ya davulcuya gider ya zurnacıya)
bir çiftçi vatandaşımızın anamız ağladı demesi üzerine ananıda al git burdan diyen,
bir vatandaşımızın artık şehit cenazesi görmek istemiyoruz demesi üzerine askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyen,
gencecik yaşında yaşamını yitiren Münevver Karabulut için kızını boş bırakırsan ya davulcuya gider ya zurnacıya diyen bi insandan daha farklı bi yorum olarak ne beklersiniz ki?
(bkz: tersanede madende askerde ölmenin kader olmaması)
(bkz: zaytung/#8169050)
Alınması gereken tüm önlemler alınıp çalışanların tüm güvenliği sağlandıktan sonra herşeye rağmen doğanın gücü teknolojiyi falan savurup atıpta o çalışan insanlar o derinlikte vefat etseydi ve insanlar diyebilseydiki "ya tüm denetlemeler tam,tüm kontroller tamam ama Yaradan öyle yazmış. biz tevekkül ettik önlem aldık böyle bir olay yaşattı demekki kaderde olan buymuş fıtrat bunu gerektirmiş Allah geride kalanlara sabır versin" yani demek istediğim tüm denetlemeler yapılıp herşey doğruyken doğanın gücü teknolojiyi sapıtıp yıkıp o insanları oraya hapsetseydi arkalarından fatihamızı okuyup eyvallah denilebilinecek bir durumdu,bu cümle kabullenebilinecek bir cümleydi.
Ama taşeron firma dedikleri sadece kendi kar ve kazancını düşünen şirket gruplarının elinde olan tarihin en zorlu ve en ölümcül meslek gruplarından biri olan madenci abilerim,arkadaşlarım için diyemem kaderlerinde var diye. firmaların ihmallerinde var. hernekadar bize yansıtılmayacak olsa bile var eminim. buna nasıl emin olduğuma gelirsekte otopsi yapılmadan yarısı gömüldü cenazelerin ve tutanak tutulmamış oldu adli tıpta otomatikman. ayrıca yerin o derinliğinde ölümle yaşam arasında ki ölüme 540 metre bazen daha yakın insanlara bu taşeron firmalar sırf üç kuruş daha fazla kazanmak için maaşın asgari kısmını bankadan geri kalan kısmını elden maaş olarak verenlerdir.yerin üstünde devletin gözünün içine baka baka devletini kandıran bu firmalar yerin 540 metre altında çalışanını ne kadar düşünürki?
Yine aynısı olacak unutulacak belki 1 yada 2 kişi tutuklanacak onlarda kısa zaman sonra kefaletle çıkacak bulunduğu şirkette kıdem atlayacak.alıştık artık bunlara. madencilerin kaderinde olan ölmek değil, o şirketler böyle şartlar altında devam ederse 3 kuruş kar için güvenlikten iş bilgisiinden kaçarlarsa öldürülmektir bile bile ölüme itilmektir.ve her ölen insanın vebali bu ihmalkar insanların boyunlarınadır.karlarından zarar etmek istemeyen insanların boyunlarında olan vebaldir.
Ayrıca şartlar kurallar kanunlar aşağıda doğru işleyipte öldülersede onlar birer şehittir.evine helal ekmek parası götürmenin derdinde şehit olmuş canlardır.
fıtrata kitaba kadere bakanlar olayı sıradanlaştıranlar tevekkülü unutmasın.eğer tevekkülü yerine getiremeyecek bir adım eksik atılmışsa bu olayda sebeptirler.gece bunu düşünerek yatsınlar.

Ve onlara son sözüm (bkz: her nefis ölümü tadacaktır)

(bkz: madenciye ağıt)
(bkz: madenciden)
bunu diyen seçmen için bunu da dedi...

(bkz: kaderde varsa düzülmek neye yarar üzülmek)

Halbuki bilmesi gerekir ki, bu millet birini başına çıkartmayı iyi bildiği gibi, yerle yeksan edip ezmeyi de iyi bilir.
http://www.habersahifesi....ani_yine_kapak_yapti.html
(bkz: iş kazası kaderdir)
(bkz: türkiye de madenci olmak/@fidelcastro)
ölmek her insanın kaderinde var.
tayyip'in lafıdır söylerken utanmamıştır
açıklamadan anlaşılması gereken şuymuş esasen; madenciler diğer mesleklere göre ölme riski daha fazladır. eyvallah diyelim o vakit bu açıklamaya, yani ortamına göre kader olayını benimseyebiliriz demektir bu. sıkışık bir otobüse binmiş bir kadının tacize uğraması da bir kaderdir diyelim o zaman!
madende çalışıyorsun ölebilirsin, otobüse biniyorsan taciz edilebilirsin. kader bu.
e biz de "suikast devlet başkanlarının kaderinde var" gibi bi şi desek, bu hoş mu olur? hı??
okulunu okuduğum için rahatlıkla söyleyebilirim, bir anlamda doğru olan önermedir. ocak tozlarına maruz kalan maden işçileri diğer çalışanlara nazaran daha erken (tam hatırlamıyorum iş günü sayısıyla 40 yaş civarı) emekli edilmektedir. zaten büyük ihtimalle emekli olduktan sonra da kanser olacaktır. işin acı gerçeği budur.
rte'nin goygoycu bunlar, hakara makara yapmam demeden birkaç gün önce söyledigi sözdür.
doğru önermedir, ölmek tüm insanların kaderinde vardır; yalnız kader hususunda önemli olan nokta, insanın kaderini belli sınırlarda tayin edebilmesidir. Eğer madenlerde güvenliğe dair ihmaller varsa*, senin bu ihmalleri engelleme gibi bir yetkin varsa, direkt olarak olmasa bile, bilmem kaçıncı dereceden sorumlusu olursun. Kısacası; o gün orada ölmeleri onların kaderi olmayabilirdi, fakat sen* bunu kaderleri haline getirdin.
Öldürülmek de başbakanlık mesleğinin kaderinde var. Tarih boyunca bir sürü devlet başkanı öldürülmüştür. Bu nedenle başbakanı kaderine kafa tutmaktan vazgeçmeye çağırıyorum. Bundan sonra 69 araçlık konvoyla dolaşmasın.
ölüm ve bayılmak kavramlarını birbirine karıştıran insan söylemidir.
ölmek hiçbir zaman kimsenin kaderi olamaz bir canı ancak allah isterse alır. bu birincisiydi ikincisi ise eğer bir insan ucunda öleceğini bile bile bir işe giriyorsa bu dinimizde intihar sayılır ve günahıda çoktur allah alır canı ancak.