bugün

siyaseti ak parti ile öğrenen cemaat gençliği

yedi yıllık ak parti iktidarı sayesinde, ak parti'ye oy/gönül/prim vermeyen herkesi "faşist" ilân eden ultrademokrat gençlik. arkalarına, her devrin adamı liberal ağabeyleri de aldılar. değmeyin keyiflerine. hoş, bu liberal ağabeyler, ak parti iktidara gelmese bu gençliği apartmanına kapıcı bile yapmaz ama, neyse. liberal ağabeyler bir yandan, kürtçü islamcı ağabeyler diğer yandan stereo olarak jargonu bellettiler. mevcut durumları için (bkz: cemaat üyesi olup demokrasi diye yırtınmak)

bundan 10 yıl önce, bunlara "faşist" desen deterjan zannederlerdi. şimdi kim faşist, kim değil bunlardan soruluyor. bundan 10 yıl önce "kenan evren" desen, hemen parmak kaldırıp "yedinci cumhurbaşkanımız" derlerdi. kenan evren 92 yaşına, gençliğin de aklı başına geldi.

biz de boş durmadık tabi, bu iktidarda siyasetin nasıl bir şey olduğunu çok iyi öğrendik. örneğin, maaş artışı için hükümetle pazarlığa oturan sendikacıya "eğer istediğimiz oyu vermezsen beş kuruş yok" diyen, ultrademokrat bir hükümetimiz var. veya, işadamlarına "oyunu söylemezsen seni bertaraf ederim" diye açıkça tehdit eden bir başbakanımız.

bu gençliğin aklı sıra örnek aldığı batılı demokrasilerde, bir sendika başkanını, pazarlık sırasında oy ile tehdit edemezsiniz. veya işadamlarını, verecekleri oyu anons etmeye alenen zorlayamazsınız; etmedikleri taktirde bertaraf etmekle tehdit edemezsiniz. ederseniz, tıpkı sizin ota boka dediğiniz gibi, size "faşist" derler.

türkiye'de "türküm" diyene faşist diyorsunuz, eyvallah.
bunu diyebilmek için faşist olmaya razıyım.

peki siz, israil'e kafanız bozlulunca adolf hitler'e hak verince, ruhuna rahmet okuyunca ne oluyorsunuz?
burada "demokrat", evet.
aman sakın o batılı demokrasilerin olduğu yerlerde söylemeyin.

adamın götünü keserler.