bugün

balat

istanbul'da saklı kalmış bir tarih hazinesi.
ilk gittiğimde nasıl da kaptırmıştım kendimi o usta işi evlere. O kolonlar, o kirişler, süslü penceler, güzelce oyulmuş kapılar... Bir an kendimi Osmanlı döneminde hissetmedim değil. Artık bakımsızlıktan yıkılma derecesinde olan o evler üzmedi değil hani beni. Ancak yine de içten içe mutlu oldum.
Her tarafta koca koca 'Tarihi Balat Etli Ekmekçisi' tabelaları 'görmemek' mutlu etti ulan işte.
Halbuki cumalıkızık'ta da aynı etkiyi beklemiş, bulamamıştım. Adamlar o 600-8oo yıllık evlerin her yerine kınalı kar'ın müthiş evi, tarihi osmanlı etli ekmekçisi, meşhur kır pideci zartzurt gibi koca koca tabelalar asmışlardı. o yüzden Balat'ın hiç olmazsa böylesine kaderine terkedilmiş olmasına üzülmedim işte.

Gidin bir bakın balat'a. o tarihin içinde kaybolun. Hüznü koklayın.