bugün

fabrika servisinde ön koltuğa oturmak

küçük ve orta ölçekli işletmelerin çalışanlarını taşıdığı servislerde en öne oturabilme başarısıdır.

bu tip servislerde en öne oturabilmek bir başarı, bir prestij işidir. çünkü ön koltuk mutlaka birilerine rezerve edilmiştir. yani işletmenin müdürü, üretim sorumlusu gibi isimler oraya oturacaktır, hop oturma kardeşim, oraya hedehödö bey gelecek! tir.

ön koltuğa oturma şerefine nail olmanın bir diğer yolu da, on elemanından dokuzu erkek olan bir işletmede çalışan bayan* personel olmaktır. ancak bu da yeterli olmayabilir, o işletmenin muhasebecisi, sekreteri ya da satınalma sorumlusu gibi pozisyonlarda bulunmanız gerekebilir. sıradan bir eleman dişi olsa dahi, o kutsal ön koltuğu hak edemez. onu hak edebilmesi için belli bir yaşa gelmiş olması, iş yerinde bir saygınlığa ve sevecenliğe sahip olması, elemanlar tarafından hoş görülmesi gereklidir.

ön koltuğun herhangi bir nedenle boş kaldığı zamanlarda ise işci kardeşler arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir mücadele başlar. oraya oturmanın şerefine nail olmak isteyen çalışanlar la la la önce ben geldim, mna koym amma böyük götün var, la az kaykılınsana! tarzı diyaloglarla seyahatlerini tamamlarlar.