bugün

sosyalizm sevdalısı bilinçsiz entelektüel

entelektüel birikime yeterince sahip olduğunu zannedip sosyalizmi savunmayan yok bu ülkede. hatta dünyada böyle bu...

biraz sanatla uğraşıyorsun, biraz edebiyat. kendini öyle bir ortamda buluyorsun ki, sanki komünist manifestoyu marx engels değil sen yazmışsın! bir beyin fırtınası dönmeye başlıyor akabinde. iyi/güzel/hoşta aradaki ince çizgileri ayıramıyorsun ki daha, sosyalizmi komünizmi tartışacaksın. liberal dengelerle serbest piyasa ekonomisine, kapitalist sisteme bok atacaksın...

ezilenlerin sosyalist platformuna çıkıp "ben bir eziğim ve sosyalizme inanıyorum" demek zaten az miktarda vuku bulan bilgi birikiminide hiçe tamamlıyor benim gözümde. ya marxist komünist leninist partiye ne demeli? toplanmışlar çılgın bir parti veriyorlar sanırsın. hepsi de salak saçma oluşumlar...

ve en canalıcı nokta ise şudur benim gözümde. bahsi geçen entelektüel kardeşlerimin oturup sosyalizmi yücelten tartışmalara girmeleri ile beraber şöyle bir diyalog yaşanması da muhtemeldir aralarında. hatta yüzde 99.9'dur diyorum. şöyle ki;

-üstadım
-mirim
-gel gelelim sosy....
-bir kadeh şarap alır mısın mirim?
-bi'tabiki aaaa yanlız o doluca mı? ben bordeux şarabından başka içmiyorum!
- *

ne oldu senin sınıflar ve sınırlar teorilerine? karakteri oturmamış, aslı çakma aristokrat müsvettesi yalancı sosyalist veya komünist! nasılsa bir gün biri, diğer gün diğeri öyle değil mi? haftayada zaten boynunda muska "ben anarşistim kıvamında çıkagelirsin ortamına!.. lise sıralarında bile daha eli yüzü tartışıyorlar tüm bunları mal!