bugün

kürt açılımı

sayesinde ana haber bültenlerini izlemekten imtina ettiğim açılımdır. sinir katsayımı yükseltiyor haberleri. daha evvel bir itin ismin başına sayın kelimesi gelince ayağa kalkan millet, tüm ulusal kanallardan ayrılıkçı kürt hareketinin siyasal temsilcilerinin propogandasına maruz kalıyor da gıkı çıkmıyor.

pkk'nın barışa ettiği hizmet göz ardı edilemez-miş.

sayın öcalan'ın barışa sağladığı katkıları takdir etmek gerekiyor-muş.

bilge lider öcalan'ın dedikleri barış için olmazsa olmaz-mış.

bu milletin sabrını mı ölçüyorsunuz lan siz? bu demeçleri nasıl her gün bir ailenin yemek sofrasına sunuyorsunuz? bu haberleri dinleyen şehit anasının düşünceleri ne olacak? analar ağlamasın diyenlerin umurunda mı bugüne kadar ağlayan analar?

peki sayın başbakan ne diyor ısrarla? bedeli ne olursa olsun, bu meseleyi çözeceğiz. bedelin ne olacağını düşünüyorsunuz sayın başbakan?

bana kalırsa bedel olarak herhangi bir haber bültenindeki dtp hezeyanları bile yeterlidir bu açılımdan vazgeçmek için. bu açıklamaları dinleyip de hazmedebilenlere lafım yok zaten. ama muhalafet liderlerine kasımpaşa'lılığını sonuna kadar konuşturup eleştirinin en sert kısmını özenle seçen başbakan, bugün dtp'ye adeta yalvarırcasına lütfen tahrik edici konuşmalardan sakının diyor. sizin nedir beklentiniz bu dtp ile olan bu yakın temastan?

diyarbakır emniyet müdürlüğüne kürtçe bilen polis alınacakmış. bundan bir kaç ay evvel valiliğe kürtçe çağrı merkezi kurulmuştu. bunların anlamı nedir? dünya üzerinde hiçbir siyaset bilimcisi yoktur ki bunlara federatif yapının habercisi demesin. diyarbakır'da türkçe bilmeyen insan sayısı kaçtır? nasıl böyle bir ihtiyaç hasıl olmuştur, neye göre buna karar verilmiştir, ölçüleri neler?

nişantaşı'na da tikky dili ve edebiyatı mezunu polis alın lan o zaman!

(bkz: pkk ve öcalan gerçeği)