bugün

erkan tan

tatlı dilli, saygın bir televizyoncu. tabi böyle anılmaması ayrı bir mesele...

yıllar önce bir beşiktaş - bilmem kim maçını izliyoruz. sergen yine bu çok ekstrem performanslarından birini sergiliyor ama işin içine hile hurda serpiştirmeyi de ihmal etmiyor. ayıp olur sonra...

her ne ise!

bakıyorum sergen kontralarda, kaptığı topla yaptığı ani ataklarda yorulunca, hemen ceza sahası dışında saf kalpli rakip oyunculara sokulup kendini yerlere bırakır bir süpüreyşın operasyonu yapıyor. her defasında aynı taktik, tak tik tak tik işliyor. e tabi hakem de güzel oyunundan etkilenip her seferinde de düdüğe üflemeyi ihmal etmiyordu.

her şey iyi güzel de sergen gibi bir adam bunların hiç birine tek kelime etmiyor, sanki futbol aşkıyla yanıp tutuşuyormuşçasına topa sarılıyordu.

sonra ne oldu?

sergen 'i geröekten düşürdüler! sergen delirdi, çıldırdı, rakibin üzerine yürüdü hatta ki hakeme çeşitli baskılar uygulamaya çalıştı vesair...

şimdi bir kısım kişilerde sergenlik yapıyor yaralarına tuz basınca, deşifre olunca. tabi bu arkadaşlar alışık kendileri hakkında laf edilmemesine çünkü kendilerinin varyetasıdır bu.

yüzlerine vurunca nasıl da deliriyorlar. erkan tan her daim saçma sapan durumları kendi tarzıyla eleştirir ama insanlar bundan pek bir nem kapmazlar. adam sakin, espirili, güler yüzlü ya hani, pek ciddiye alınmasa da olur diyorlar.

neyse ki bu sefer alınmışlar... aferin!