bugün
- yazarların ölüme en çok yaklaştıkları an11
- yaprak dökümü leyla'nın katmerli orospu olması10
- yazarların mezar yerleri9
- elin gürcüsü11
- anın görüntüsü19
- ihtiyacımız olan şeyler15
- haluk bilginer'in hiç bir şeyde yer almamasi9
- gulmekicinyaratilmis22
- kocanızı sarı kula ile banyoda yıkar mısınız13
- paşa paşa cumhur ittifakına oy vereceksiniz11
- kavga çıkması muhtemel yerler8
- iş arkadaşı14
- kadınların kocalarını çok sadık sanmaları15
- sevilen kedinin kendini yalamaya başlaması12
- masklavi'nin imamoğlu korkusu12
- iş yerine gelir gelmez kombi yakan kız18
- deepseek23
- bu hayatı aykolik yaşıyor16
- galeride görsellerin görünmemesi11
- arkadaşlar nasılsınız16
- sokak röportajlarinin yasaklanmasi lazım9
- oytun erbaşın maskesini godelian düşürdü10
- ab'nin artık türkiye'yi hiç sallamaması10
- erdoğan'in ülkeyi yönetmedigi gerceği29
- barış pehlivan hakkında soruşturma başlatılması16
- recep tayyip erdoğan8
- günün sözü12
- yatacak yerin yok necmettin8
- chatgpt'nin sözlük yazarları hakkındaki yorumları11
- felsefeden anlayan kız vs mantıdan anlayan kız11
- artık kimsenin cinsel ilişkiye girmek istememesi32
- 27 01 2025 bolu il özel'i daresi açıklaması38
- galatasaray'ın kart sınırındaki topçuları21
- lokal olarak tr den eng'e ai ile resim üretmek8
- sözlükte emek veren yazarlar21
- nescafe 3 ü 1 arada9
- aşık olmak istemek12
- escort10
- genç erkeklerden hoşlanmak8
- cinlerin olduğu aleme geçmek15
- halit ergenç'e soruşturma açılması13
- el sıkışmayı ilk kim çıkarttıysa9
- bir tosta 15 tl vermek11
- özgür başkan özgür türkiye10
- pas vermeyen bir kadını ikna etme taktikleri16
- elin gürcüsü türk'e vatan millet dersi veremez8
- pembe giyen erkek10
- erkeklerde bulunup kızlarda bulunmayan özellikler11
- yetki alanımda değil demek imajımızı çiğnemektir9
- sevilmemek9
aslında destan olarak değerlendirilmemesi gereken bir halk hikayesidir . bunu bu yazılanları küçümsemek için değil bazı kavramları , sembolleri ve hikayenin dinamiklerine bakarak yorumlayabiliriz .
bu düşüncemi savunmamın öncelikli donlerinden ilki, destandaki kahramanlar tip özellikleri göstermesidir .
yazılı ürünlerde tip özelliği gösteren kahramanlar sadece bir özelliği ile ön plana çıkarlar . mesela oğuz kağan destan'ındaki oğuz kağan tipi sadece kahramnalık , kurtarıcılık gibi diğer yapıtlarda karşımıza çıkacak özellikleri ile varoluşunu sergiler .
oysaki hikayelerde yer alan kahramanlar duyguları , düşünceleri , hayalleri , umutsuzlukları , kırgınlıkları ... gibi sadece o karaktere özgü özellikleriyle yapıtlarda var olur ve karakter özellikleri gösterir . bu söylediklerimden şöyle bir yargı çıkarabiliriz :
destanlardaki kahramanlar sürekli tip özelliği göstermektedir . ancak bu demek değilki hikayelerde tip özelliği gösteren kahramanlar yoktur . elbetteki hikayelerde de tip özelliği gösteren kahramanlar vardır ; ancak destanlarda karakter özelliği gösteren kahramanlar yoktur .
bu değerlendirmelerin ışığında mum u zin eserindeki kahramanlar tip özelliği değil karakter özelliği göstermektedir . bu anlatıda mem ile zin in bütün duyguları , hissiyatları , arzuları işlenmiştir . bu da bu anlatının bir destan değil halk hikayesi olduğu görüşümü doğrular niteliktedir . ayrıca bilindiği gibi destanlar bir toplumun yaşamını derinden etkileyen olayları konu edinir .
peki bu anlatıya niçin destan deme ihyacı duyulmuştur ? * *
çünkü destanlar sözlü edebi dönemin ilk ve en önemli edebi unsurlarıdır . çünkü sözlü edebiyattan yazılı edebiyata geçiş sürecinde destanlar yerini halk hikayelerine bırakmışlardır .
işte bu iki edebi türün biribirinin devamı olması sebebiyle bi iki tür biribirine çok karıştırılmıştır ve mavzu bahis halk hikayesinde de bu yanlış yorumlar , adlandırmalar aslında büyük bir karışıklığa sebebiyet vermektedir .
buraya kadar bahsettiğim ve açıklamaya çalıştığım şeyler halk hikayesi ile destan türünün biçimsel ve tür özellikleriyle alakalıdır . bunun yanında mem ile zin anlatısının halk hikayesi olduğu görüşünü destekler nitelikte bir başka görüşüm daha bulunmaktadır . o da mem ile zin anlatısının tahir ile zühre halk hikayesine yapıca olan benzerliğidir .
çok iddalı bi laf oldu kabul ediyorum ama en nihayetinde bu benim görüşüm , tespitimdir ve yanlış yapabilme olasılığım elbette yüksektir ama doğruyu da söyleyebilirim dimi .
lafı fazla uzatmadan değerlendirmelerimi sizinle paylaşayım . öncelikle karakter tahlillerinden başlayabiliriz :
erkek karakterler :
tahir : babası dönemin veziri olduğu hikayede anlatılmaktadır . kendisi zühreyi canı pahasına seven bir karakterdir . ve hikayenin sonunda zühre için hayatını vermiştir .
mem : yine dönemin önde gelen birisinin oğludur . zin i ölesiye sevmiştir . *
bu düşüncemi savunmamın öncelikli donlerinden ilki, destandaki kahramanlar tip özellikleri göstermesidir .
yazılı ürünlerde tip özelliği gösteren kahramanlar sadece bir özelliği ile ön plana çıkarlar . mesela oğuz kağan destan'ındaki oğuz kağan tipi sadece kahramnalık , kurtarıcılık gibi diğer yapıtlarda karşımıza çıkacak özellikleri ile varoluşunu sergiler .
oysaki hikayelerde yer alan kahramanlar duyguları , düşünceleri , hayalleri , umutsuzlukları , kırgınlıkları ... gibi sadece o karaktere özgü özellikleriyle yapıtlarda var olur ve karakter özellikleri gösterir . bu söylediklerimden şöyle bir yargı çıkarabiliriz :
destanlardaki kahramanlar sürekli tip özelliği göstermektedir . ancak bu demek değilki hikayelerde tip özelliği gösteren kahramanlar yoktur . elbetteki hikayelerde de tip özelliği gösteren kahramanlar vardır ; ancak destanlarda karakter özelliği gösteren kahramanlar yoktur .
bu değerlendirmelerin ışığında mum u zin eserindeki kahramanlar tip özelliği değil karakter özelliği göstermektedir . bu anlatıda mem ile zin in bütün duyguları , hissiyatları , arzuları işlenmiştir . bu da bu anlatının bir destan değil halk hikayesi olduğu görüşümü doğrular niteliktedir . ayrıca bilindiği gibi destanlar bir toplumun yaşamını derinden etkileyen olayları konu edinir .
peki bu anlatıya niçin destan deme ihyacı duyulmuştur ? * *
çünkü destanlar sözlü edebi dönemin ilk ve en önemli edebi unsurlarıdır . çünkü sözlü edebiyattan yazılı edebiyata geçiş sürecinde destanlar yerini halk hikayelerine bırakmışlardır .
işte bu iki edebi türün biribirinin devamı olması sebebiyle bi iki tür biribirine çok karıştırılmıştır ve mavzu bahis halk hikayesinde de bu yanlış yorumlar , adlandırmalar aslında büyük bir karışıklığa sebebiyet vermektedir .
buraya kadar bahsettiğim ve açıklamaya çalıştığım şeyler halk hikayesi ile destan türünün biçimsel ve tür özellikleriyle alakalıdır . bunun yanında mem ile zin anlatısının halk hikayesi olduğu görüşünü destekler nitelikte bir başka görüşüm daha bulunmaktadır . o da mem ile zin anlatısının tahir ile zühre halk hikayesine yapıca olan benzerliğidir .
çok iddalı bi laf oldu kabul ediyorum ama en nihayetinde bu benim görüşüm , tespitimdir ve yanlış yapabilme olasılığım elbette yüksektir ama doğruyu da söyleyebilirim dimi .
lafı fazla uzatmadan değerlendirmelerimi sizinle paylaşayım . öncelikle karakter tahlillerinden başlayabiliriz :
erkek karakterler :
tahir : babası dönemin veziri olduğu hikayede anlatılmaktadır . kendisi zühreyi canı pahasına seven bir karakterdir . ve hikayenin sonunda zühre için hayatını vermiştir .
mem : yine dönemin önde gelen birisinin oğludur . zin i ölesiye sevmiştir . *
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar