bugün

fethullah gulen e bok atmanin prim yapmasi

elle tutulur herhangi bir köşesi olmayan önerme.

aynen diğer bütün uçlar gibi bununda neresinden tutarsan elinde kalıyor. şimdi gelelim konuya 3 sene önce trafik kazasında kaybettiğim kuzenim bütün eğitimini fetullah tandanslı okullarda alıp mezun olmuştu. mezun olduktan sonra yetkili kişilerce* her hafta halısaha maçları düzenlenip maçın öncesinde ve sonrasında birer saatlik konuşmalarla burda olayı yumuşatmaya gerek yok çünkü beyin yıkamanın dik alası yapılıyordu resmen. kuzenim beni o maçlara hiç çağıramadı "sen sıkılırsın" der giderdi "ulan maçın neyinden sıkılıcam hiç olmadı izlerim" diye düşünürdüm ama bişeyde diyemezdim. daha sonra bazı konuşmalarımızda bu beyin yıkama seanslarının özet içeriğini öğrendim; esneklik, herkesi kabullenme, suyuna giderek manipule etme ve tabiki en sonunda düşünemeyen zombiler yaratma. kuzenim benimde elimi verip kolumu kaptırmamam için hiç bulaştırmadı beni oralara.

diğerleride körü körüne bağlılıkta aynı bu şekil beyinlerin kararmasına yol açan süreçleri içinde bulunduruyor dikkatli bakarsak; ülkücüler, komünistler, kemalistler, aşırı dinciler, ateistler, vs. hepsinde o topluluğa kendini kanıtlamak için belirli bir ritüelden geçmek ve düşünce bakımından tek odaklı olmak zorundasın* ve hepsinde "kendinden olmayanı dışla ya da yapabiliyorsan kendin gibi olmasını sağla" düsturu en önemli ilkelerden biri.

ha şimdi ben prim yaptım mı inanın hiç bi fikrim yok ama beyinlerin körelmesini sağlayan her türlü düşünce kelepçelerinin içine çatır çatır sıçarım. bırakında kimse benim yerime düşünmesin, ben kendi adıma düşünebileyim.

işte bu yüzden elle tutulur herhangi bir köşesi olmayan önermedir. *

edit: ufak çikolata parçacıkları.