bugün

insanları anlamaktan vazgeçmek

vazgeçtim ben! topluma olan ilgim, güvenim karla karışık yağmur kıvamına erişip düştü kalbime.

ben vazgeçtim! çok oldu vazgeçeli hem de.. bağlanmak kelimesini ütülü gömleklerimin dolabına kaldırdım. her gömlek değiştirdiğimde çarpar gözüme, sadece çarpar ama. oracıkta durur uzun zamandır. egom, özgüvenim ve "insan odaklı hasarsız yaşamım" da "bağlanmak"la birlikte oracıkta durur korunaklı biçimde.

ben vazgeçtim, o kadar çok oldu ki hem de. neden vazgeçtim acaba? diyemeyecek kadar eski bi tavırdı benimki..

şimdi vitrinde duran top sakallı mankenleri görünce daha bi yükseliyo bu tavrıma olan alkışlar.

ne zamanki vitrinlerden top sakallı mankenler kaldırılır, ne zamanki giyim mağazasındaki satış elemanı alıp almamakta kararsız olduğum bi giysi için "gelir gelmez hemen kendime ayırdım ben, gerçekten harika" demeyi bırakır, ne zamanki yemek siparişi verdiğim dükkana gecikme üzerine açılan telefonda "abi gönderdim muhtemelen şimdi zili çalar" yerine "hocam çok yoğunuz ama en kısa sürede gönderiyorum kusura bakmayın" cevabını alırım, işte o gün tekrar insanları anlamak için kasma zamanıdır.