bugün
- bik bik'in mutfağına konuk olmak16
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı18
- sözlük yazarlarının pizzaları9
- jose mourinho24
- bekar kadın akşam yemeği10
- içlik giyer misiniz12
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar9
- bütün sözlük erkekleri alçaktır18
- klarnet calan sarapci koala 68
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- narin güran19
- sabah başlayan baş ağrısı9
- anın görüntüsü30
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- neden sürekli kabız oluyorum18
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko8
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı107
- fenerbahçe taraftarı29
- ismail kartal9
- the crying one9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- okan buruk18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe8
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
Yıllar boyunca yavaş yavaş gereksiz kişileri doldura doldura katledilip, bitirilmiş sözlük. Oysa bende ne anıları var, hatrıma geldikçe yüreğim sızlar, ağlayasım gelir...
5 senelik maceram var, 2 sene önce bitti. 2 sene sonrasında hesap açıp, eskileri yad etme maksadıyla bir giriş yapayım dedim, boşunaymış. Hani eve gelirsin ama bir zamanlar her köşesine dek tıklım tıklım dolu olan evde kimse, etrafta da ses seda yoktur. Terk edilmenin getirdiği burukluk kaplar tüm evi. Günler geçer, aylar geçer aynı sessizlik ve kimsesizlik seni karşılar. Bu da aynen böyle işte aynı şeyleri bu yazıyı yazarken en sevdiği insanlarca acımadan, bir not bile bırakılmadan bırakılıp gidilen, yalnızlık ve acıya terk edilen özlem ve gözleri yaş dolu yaşlı bir adam/kadın gibi hissediyorum, bir yanım ezik bir yanım özlem bir yanım da nefret dolu... Kayda değer tek bir giri yok. Ne kadar ayaktakımı, kara cahil varsa doluşmuş. Neyse önemli değil, sonunun böyle olacağı başlangıçtan belliydi.
3-4 sene önce en aktif zamanlarımda, henüz dış dünya'ya kapalı olan gözlerimi burada açmış, yazma hevesimi burada söndürmüştüm. Bu süreçte Birçok hayran, birçok dost aynı zamanda düşmanlar edinmiştim. Fakat buradaki insanların çoğu kapalı birer kutu gibiydi, hepsi bana çok gizemli gelirdi. Bazılarının yazdığı yazıları okumak, koyduğu fotoğrafı yorumlamak hep büyük keyif vermişti. O zamanlar Onlarla tanışmak, sohbet etmek dünya'nın en çekici eylemi olurdu, kaç insan eskittim böyle bilmiyorum, burada kaç tane sevgilim oldu, kaç kez arkadaşlık ettim, kaç kez dost oldum, kaç kez düşmanlık ettim hatırlamıyorum. Bir önemi de yok zira hiçbiriyle konuşmuyorum. Bugün tecrübelerim neticesinde anlıyorum ki o gizemli, o muhteşem sandığım insanlar meğer birer özgüvensiz, ilgiye muhtaç ve aç, toplumda geride kalmış ama tutunmaya çabalayan, sorunlu insanlar imiş. Fakat yine de o günleri, o insanları özlüyorum hem de deli gibi. heyecanımın, arayışımın, hevesimin, duygululuğumun dorukta olduğu zamanlar. Kör ve aç olmamın verdikleri ile fazlasıyla istekli ve şevkliyim, yarattığım ve oraya kaçıp sığındığım sahte bir dünya. Ve orada sosyal bir ortam, kral ben. El üstünde, gözler önünde...
o zamanlarda sözlüğün bir anlamı vardı. okunası giriler, aylarca sohbet etmeye, üzerine düşünmeye değer kişiler... Şimdi çocuk parkından, Twitter denen leş yerden farkı kalmamış. Koca bir yazık.
5 senelik maceram var, 2 sene önce bitti. 2 sene sonrasında hesap açıp, eskileri yad etme maksadıyla bir giriş yapayım dedim, boşunaymış. Hani eve gelirsin ama bir zamanlar her köşesine dek tıklım tıklım dolu olan evde kimse, etrafta da ses seda yoktur. Terk edilmenin getirdiği burukluk kaplar tüm evi. Günler geçer, aylar geçer aynı sessizlik ve kimsesizlik seni karşılar. Bu da aynen böyle işte aynı şeyleri bu yazıyı yazarken en sevdiği insanlarca acımadan, bir not bile bırakılmadan bırakılıp gidilen, yalnızlık ve acıya terk edilen özlem ve gözleri yaş dolu yaşlı bir adam/kadın gibi hissediyorum, bir yanım ezik bir yanım özlem bir yanım da nefret dolu... Kayda değer tek bir giri yok. Ne kadar ayaktakımı, kara cahil varsa doluşmuş. Neyse önemli değil, sonunun böyle olacağı başlangıçtan belliydi.
3-4 sene önce en aktif zamanlarımda, henüz dış dünya'ya kapalı olan gözlerimi burada açmış, yazma hevesimi burada söndürmüştüm. Bu süreçte Birçok hayran, birçok dost aynı zamanda düşmanlar edinmiştim. Fakat buradaki insanların çoğu kapalı birer kutu gibiydi, hepsi bana çok gizemli gelirdi. Bazılarının yazdığı yazıları okumak, koyduğu fotoğrafı yorumlamak hep büyük keyif vermişti. O zamanlar Onlarla tanışmak, sohbet etmek dünya'nın en çekici eylemi olurdu, kaç insan eskittim böyle bilmiyorum, burada kaç tane sevgilim oldu, kaç kez arkadaşlık ettim, kaç kez dost oldum, kaç kez düşmanlık ettim hatırlamıyorum. Bir önemi de yok zira hiçbiriyle konuşmuyorum. Bugün tecrübelerim neticesinde anlıyorum ki o gizemli, o muhteşem sandığım insanlar meğer birer özgüvensiz, ilgiye muhtaç ve aç, toplumda geride kalmış ama tutunmaya çabalayan, sorunlu insanlar imiş. Fakat yine de o günleri, o insanları özlüyorum hem de deli gibi. heyecanımın, arayışımın, hevesimin, duygululuğumun dorukta olduğu zamanlar. Kör ve aç olmamın verdikleri ile fazlasıyla istekli ve şevkliyim, yarattığım ve oraya kaçıp sığındığım sahte bir dünya. Ve orada sosyal bir ortam, kral ben. El üstünde, gözler önünde...
o zamanlarda sözlüğün bir anlamı vardı. okunası giriler, aylarca sohbet etmeye, üzerine düşünmeye değer kişiler... Şimdi çocuk parkından, Twitter denen leş yerden farkı kalmamış. Koca bir yazık.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar