bugün

darbe günlükleri

günlüklerin ateşlediği kavgada ideolojik saplantıları nedeniyle kendini düzen dışı bir güç olarak ifade ederek oligarşiler arasındaki savaşta yeri olamayacağını söyleyenler daha ilk tespitlerinde durumu ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar.oysa aksine; orduya, topluma, devlete bakış açılarındaki yorum farklarına ideolojik farklılıkları yön veriyorsa bu tartışmada da ana etken olarak ideolojileri tartışılır. maaşallah bakıyorum da mevzubahis kendileri olunca ideolojik gözlüklerini takarak kavganın her iki tarafına gürleyip, arkalarını döndüklerinde kaçıp saklananlar, aynı şeyi yüzlerine söyleyince çocuk gibi mızmızlanmaya başlıyor.

anlamayanlar için tekrar ediyorum söz konusu olan ideolojik bir kavgadır. herkes kavgasını zihnindeki ideolojik yönlendirmeler doğrultusunda ele alıyorken kimse var olan durumu tarafsız olarak ele alabildiğini sanmasın. olayın köküne inmeye çalışmak gösterilecek argüman olmadığı için ideolojilere basma kalıp bir şekilde saldırmak manasına gelmez.

ayrıca hiçbir marksisti dinci sempatizanı olmakla suçlamadım. bu kavga bitene kadar düşmanınımın düşmanı benim dostumdur felsefesidir. her ikisinde de var olan şu anki ideolojik devlet yapısına olan düşmanlıkları onların ortak payda etrafında toplanmalarına olanak sağlıyor. operasyonlara başlamadan önce yapılan darbeye karşı 70 milyon adım yürüyüşü'nde dinciler ve bir kısım sol örgütlenme arasındaki ittifak, en basit şekliyle ufuk uras'ın akp'nin ekmeğine yağ süren tutumu buna örnektir.

son olarak karşındakinin meşrebini doğru düzgün bilmeden olayı kişisel boyuta taşıyıp pistlere davet edenler kendilerine dikkat etsinler. kimin ne olduğu, özel hayatında neye karşı nasıl tavır aldığını kişinin sözlüğe yazdığı üç beş satırdan anlamak mümkün değildir. bunu anlayacağını sanan ya cahil cesaretine ya da cehaletin kibrine sahip olmakla nitelendirilebilir.