bugün

fenerasyon

nasıl bir yapı içinde olduğunu anlamak için geçen hafta ankara'da oynanan gençlerbirliği-galatasaray maçını izlemek gereken oluşum. tabi tanım olarak fenerasyon, gerek camia olarak gerek futbolcu kalitesi olarak, gerekse yönetim olarak hiçbir şey olmayan bazı spor kulüplerinin olası başarısızlıkları için vehmettikleri oluşumdur.

sadece hakem hatalarıyla ve çalınan yanlış penaltılarla hiçbir şey oynamamış galatasaray'a haksız yere hediye edilen onca puan varken, aslında bu ifadenin bu kadar sık kullanılması türkiye'de fenerbahçe dışındaki taraftar profillerinin ne kadar düşük ve ucuzcu olduğunu gösteriyor. kayseri maçında tribünler satılmış kayseri diye bağırmadılar bağırmaya yeltendiler ve aziz yıldırım'In bir hareketi ile bağıran yüz kişilik grup sustu. peki ya her türlü pisliği yapan binlerce taraftarını sırıtarak seyreden büyük (!) camiaların büyük (!) yönetimlerini ne yapacağız? türkiye'de bir tek seçkin camia vardır, küfretmeyen, insan gibi medenice kulübünü destekleyen tek camia vardır. o da fenerbahçe camiası. ben de ona fenerasyon değil fenerbahçe cumhuriyeti diyorum.

kısacası fenerasyon bir hayaldir, bir başarısızlık, bir korkaklık ifadesidir.