bugün

nisa 34 e göre kadını dövebilirsiniz

dövebilirsiniz ayeti vardır elbet. bunu saman altı falan etmenizin bir anlamı yok. ancak bu o günkü toplumda vuku bulan bir vakıadan dolayıdır. açalım bu cümleyi;

o dönem ki toplum ataerkil bir toplum. şimdiki gibi global dünyada kadının değeri gibi janjanlı düşünceler yok ortada. evi yöneten erkek.o dönemde de savaşlar oluyor,erkekler hem ev geçindiriyor hem de savaşlara gidiyor. akşama eve gelip gelmeyeceği belli değil ,müşrikler yahudilerle ,diğer arap kavimleriyle bir olmuş müslümanları nasıl deviririz hesapları yapıyor. yani erkekler kelle koltukta ,her an savaşa hazır ve nazır olmak durumundalar. bu kadar sıkıntının ,derdin arasında kadınlarınız laf dinlemezse, bin derdinize bir dert daha eklerse önce güzelce öğüt verin der ayet. bakın direkt vurun kırın demiyor. diyebilirdi. zaten aklı başında bir insan güzelce öğüt verildiğinde oturur bir düşünür. sonra netice alamazsanız yatağınızı ayırın ,yok yine netice alamazsanız dövün diyor. yani dövmeden önce iki çözüm daha var.

yalnız bu ayet sabah akşam canınız sıkıldığında dövün, vurun kırın diye emir veren bir ayet değildir. bu ayet "din" ayeti de değildir. vakıa (olay) ,durum ayetidir. yani o günkü toplumda oluşan bir sorun sonucu gelen ayettir. öyle "evrensel" tarihler ötesi ,sabit bir çözüm değildir. müslümanım diyen adamın bu ayrımı iyi yapması lazım.bu arada ayetler tek başına değil,peygamberin uygulamaları ile değerlendirilir. sünneti ile yani. peygamber eşlerine vurmamış,aksine onlarla fikirlerini paylaşmış, konuşmuş,eşine vuranlara da tepki koymuştur. bakın burada önemli ayrım şu ; bu ayet (nisa 34) yerine getirilmesi gereken dini bir vecibe ,dini bir emir değildir. o tarihte ortaya çıkmış bir sorunun çözüm yoludur. bu , kadınlarınızı ezin, harcayın emri değildir. Bunu belirtmek gerekir.biz kuranı okurken,kuranda yazan her şeyi "din" zannediyoruz. oysa böyle değil. kurandan örnek verelim; haram aylarda savaşı kesin ,haram aylar çıkınca kafirleri öldürün ayetini bilirsiniz. peygamberden sonra 4 halife de dahil olmak üzere haram aylarda savaşı kesmemiştir. hani her yazan dindi ? hani her ayetin değeri eşitti ? 4 halife ve sahabeler daha az mı müslümandı da uygulamadı haram ay ayetini ? hayır,çünkü onlar da biliyordu ki bu ayet , o an için ortaya çıkan duruma göre gelmiş bir ayetti,evrensel değil ,tarihsel bir niteliği vardı.

günümüzde toplum değer yargıları değişmiştir.14 asır önceki ataerkil yapı değişiyor. artık kadınlar daha aktif iş dünyasında. bu bakımdan kadınlar özellikle batıda 150-200 yıldır haklarını aramayı öğrendiler.yeni değer yargıları oluştu buna paralel olarak. bu bağlamda günümüz değer normlarıyla 14 asır öncesinin ataerkil toplumundaki bir olayı, bir durumu yargılamak ve dini eleştirmek hatalıdır. öncelikle neyin tarihsel bir vakıa,neyin evrensel din statüsünde olduğunu ayırt etmek gerekir.