bugün

muhteşem yüzyıl kösem

muhteşem yüzyıl'ı baştan sona izlemiş birisi olarak, elbette hemen ilk bölümünü izlediğim dizi biçimidir. geçen zaman içinde, trt'nin dizi işine el atmasının da büyük pay sahibi olduğu bir beklenti yükselişini izlerken farketmiş bulunmaktayım. zira bu dizi kelimenin tam anlamıyla berbat bir yapımdır. inceleyelim:

öncelikle dizi akmıyor. ne kadar uğraşılsa da dramatik bir atmosferi de yok. hem aksiyon hem de dramatizasyon eksikliği, diziyi izlenilmez kılmaktadır. bu kadar sıkıcı bir dizinin senaryosuna büyük umutlar bağlanıldığı, malum medyanın verdiği tepkilerden belli oluyor. kronik osmanlı düşmanlığını, ilkokuldayken öğretilen 'beyinsiz ve sapık padişahlar' masallarını en saf haliyle diziye dökerek yaşatmaya çalıştıkları açıkça görülüyor. ancak hürrem'li muhteşem yüzyıl'daki - hunharca harcanmasına rağmen - mükemmel malzemenin bu hikayede bulunmadığını ilk bölümden anlayabiliyoruz. özellikle kadınları çeken dramatik ve aşklı hürrem versiyonunda, hürrem'in albenisi 'koskoca cihan padişahı, kudretli kanuni sultan süleyman'ı kendine bağlayan kadın' olmasından kaynaklanmıştır. sümsük bir oğlan çocuğunu parmağında oynatınca 'woaa ne süper, ne güçlü kadın şu kösem' izlenimi doğacağını sanmıyorum. bunun için yapımcıların içlerindeki derin osmanlı hıncını bir kenara bırakıp, sultan ahmet'i gerçekte olduğu gibi güçlü karakterli ve basiretli bir yönetici olarak göstermeleri, dizinin hezimete uğramasına belki engel olacaktır.

dizinin en büyük talihsizliği ise, ilk muhteşem yüzyıl çekildiği zamandaki o sektör bekaretinin artık bulunmamasıdır. muhteşem yüzyıl bittikten sonra trt tarafından kaç tane uzun ve kısa, yakın ve uzak tarihi anlatan dizi çekildiğini hatırlamıyorum bile. hepsi de muhteşem yüzyıl'a hemen hemen her konuda 10 basacak dizilerdir. hele ki diriliş ertuğrul diye bir gerçeklik varken, dünya standartlarında dizilerin ülkemizde de yapılabileceği kanıtlanmışken, muhteşem yüzyıl'ın b.ktan görselliğinin, b.ktan senaryosunun ve özellikle de b.ktan dövüş sahnelerinin artık iş yapmayacağının yapımcılar tarafından henüz kavranamamış olduğu görülüyor. adamlar kaç yıl geçmesine rağmen kendilerini o kadar geliştirmemişler ki, o berbat istanbul animasyonlarında bile en ufak bir değişiklik yapmadan direkt diziye koymuşlar. ancak en azından az buçuk kavradıkları bir şey var: gözlerini karartıp diziyi çarşamba akşamına koymak gibi bir gerzeklik yapmamışlar. eh, bu da kendilerine tam güvenemediklerinin bariz bir kanıtı.

özet olarak, muhteşem yüzyıl'ın esas versiyonu için kurulmuş setleri, dikilmiş kostümleri ve bestelenmiş müzikleri kullanarak bedavadan daha fazla para kazanmak için yola çıkıp; sanırım son yıllarda hükümetten dolayı daha da baskınlaşıp ekibi tamamen delirtmiş osmanlı nefretine son bir kez asılıp vuruşarak ölmeye karar veren bir zihniyetin kolpacı dizisidir. ilerleyen bölümlerde reytinglerde çakılacak bile olsa, en azından sezonun sonuna kadar muhakkak devam ettirileceği öngörülebilen dizi ise bu başlığın konusudur.