bugün

karısının yalnız dışarı çıkmasına izin veren erkek

insanlar birbirlerinin hayatını açık cezaevindeymiş gibi geçirsin diye evlenmiyor kimse. güvenmediğiniz insanlarla evlenip kendinize de karşınızdakine de hayatı zehir etmeyin. ne kadın kocasını kassın, ne adam karısını. herkes sorumluluğunu ve yaptıklarının ya da yapacaklarının sonucunu bildiği sürece, eğer karşınızdaki paranoyak değilse, ilişkide güven ile ilgili problem çıkacağını sanmıyorum. çünkü o sorumluluklar sizin ilişkiye olan sadakatinizdir bir nevi. meydan savaşına çevirmeye gerek yok özetle evlilik kurumunu. insanların evlenmeden önce de bir hayatı var nihayetinde. örneğin ben mimarım. geçen de gece 00:30'da evden çıkıp şantiyeye gittim ustalara bakmaya ve sabah 05:15'te geldim. şimdi eşim gelse, ne haltlar karıştırıyorsun sen, gece yarısında iş mi olurmuş diye söylense, ona sadece bir siktir git lan, neyin kafasındasın, derim ver ortamı terk ederim. özetle ben önceden de mimardım, şimdi de öyleyim, bu işi bırakmaya karar verene kadar da böyle kalacağım. hiç kimseyi karşımda böyle konuşturtmam, konuşana da tahammül etmem.
kısaca, gelecek planladığınız insanları öncesinde iyi tartın, çok aşığım, ölüyorum diye hemen evlenmeyin, ortak olmayın, dost olmayın. her ilişki için bir kaidedir bu. aklınızda bulunsun.

(bkz: öptüm kib bye)