bugün

lincoln

bazı şeyleri gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Abraham Lincoln'un köleliği kaldırmayı seçimlerde vaat etmesinden sonra ekonomik olarak gerileyebilecek, ekonomisi tarıma dayanan güney eyaletleri birleşip, lincoln başkan seçildikten sonra isyan ediyor. 150 sene önce amerikada köleliğin kaldırılmasını istemeyen eyaletlerin birleşip konfedarasyon oluşturarak kuzeyle savaşa girmesi akıl alır şey değil. Lincoln yalnızca güneydeki konfedarasyon ile mücadele etmiyor. cumhuriyetçilerin içindeki bazı isimler ve muhalif demokratlarla köleliğin kaldırılması için mücade ediyor. Ha bence alttan alta karısı ile de oğluna karşı tutumu üzerinden özgürlüğe dair bir mücadelesi var.

sona doğru lincoln'un karısıyla paylaştığı kudüs'e gitme arzusu samimi bir söz mü, bir eleştiri mi yoksa emperyalist zihniyetin lincoln'un sözlerine yansıması mı pek karar veremedim. Aslında filmi izlememiş olsam doğrudan 'emperyalist zihniyet' cevabını verirdim; ama lincoln'ü sadece bu film ile tanıyan biri olarak emperyalist birisi olarak yargılamam henüz yanlış. Hem zaten lincoln emperyalist değil demokratik ve gayet özgürlükçü birisi olarak gösteriliyor. Demokrat demişken 150 sene sonra bir siyahın(obama) 150 sene önce köleliği şiddetle savunan demokrat partiden başkan adayı olarak çıkmış olması ve başkan seçilmesi hayatın bir cilvesi olsa gerek.

Daniel day- lewis'in oyunculuğu gerçekten güzel. lincoln görmüşlüğüm yok ama uzun boylu olduğunu bildiğimizden kendine has bir yürüyüşü olduğunu tahayyül etmişimdir. Daniel Day Lewis ise bunu bence başarmış. Yürüyüşü veya eğilince oluşan kamburu ona başkan edası veriyor. Tabi o zamanlar başkanın hayatı öyle miydi bilmiyorum ama bana biraz basit gibi geldi. Yani protokol ve formalitelere acaba bilerek mi değinmediler yoksa özgürlükçü ayağına bazı şeyleri görmezden mi geldiler bilmiyorum.

13. Maddenin oylamasından önce başkan ve diğerleri tartışırken başkan şöyle diyor:

-dünya sahnesinin üstüne adım attık artık. Şimdi şimdi! insan saygınlığının kaderi şimdi bizim ellerimizde!

Bakın benim bu laflardan anladığım şudur: Evet kararlı bir başkan var ama köleliği kaldırmak istemesinin sebebi çıkarlar. Büyük resimde abd'nin yükselişi için küçük resimde de savaşı bitirmek için. yani ben şunu merak ediyorum: abd o zaman iç savaş yapmasaydı ve süper güç olsaydı aynı zamanda da kölelik olsaydı onu kaldırır mıydı? Sanmıyorum. Lincoln'ün böyle bir niyeti var mıydı bilmiyorum ama filmi yapanların iliklerine kadar pragmatizm- kapitalizm- emperyalizm işlediğinden kendini gizleyemiyor. yani kölelik işimize yarıyorsa çıkarlarımıza hizmet ediyorsa iyidir; bize zarar veriyorsa/ verecekse kötüdür . O çağda da kölelik devlete yarar sağlamadığından pragmatizmin gereği kaldırıldı. Bizde bunu yuttuk! Zaten pragmatizme kökten bağlılar tanrı'ya bile çıkar için inanıp inanmadığını beyan ederler.

bundan önce de kazak yönetmenin vampir avcısı abraham lincoln filmini izlemiştim. O ise bambaşka bir Suçu başkasına yıkma ve algı düzeltme senaryosundan ibaret. biraz internetten baktım da adamlar iç savaşla alakalı hemen hemen her sene bir şeyler çekiyorlar. Yani en azından tarihlerine sahip çıkmaları bizim gibi hamasette kalmıyor.ha pardon bizim de 'diriliş'imiz 'filinta'mız var. öyle ki reis-i cumhur hazretlerimiz mini minnacık saraycığında (!) diriliş film müziği ile konuklarını karşılıyor. işte büyük türkiye, işte yeni türkiye(!)...

Neyse güzel film yine izlenebilir.