bugün

bu dünya bir sınav alanımıdır

--spoiler--

Bu dünya yaşamımızla gelen fiyatı ödemekle yükümlü olduğumuz bir mekândır. Her insanın ödemesi gereken bir fiyat vardır. Az ya da çok... Çoğu kere bu fiyatın dinlerle, inanclarla hiç bir ilişkisi yoktur.
Kimimiz doğmadan ölürüz, kimimiz yüz yaşını geçeriz. Kimimiz ölmeden önce çok çekeriz. Kimimiz sonunda öldüğümüzün farkında bile olmayız.
Kimimiz için yaşam çok pahalıdır...
Kimimiz için ise çok ucuz...
Bu ödenmesi gereken fiyatın ötesinde bu dünya, her aklı başında, namuslu, sağ duyulu insan için bir sınav yeridir. Her insan kendi davranışlarından sorumludur. Bu sorumluluk hem kendine karşıdır, hem de içinde yaşadığı topluma yöneliktir.
Allah inancı ve dinsellik kişinin kendisi ile ilgili sorumluluklarıdır. insanın gerçek değerini, topluma karşı olan sorumluluklarını nasıl icra ettiği saptar. insanın kendisine olan sorumluluklarını tatmin edip etmediği hususuna çağdaş toplumlar önem veremezler. Doğrusu da budur zaten. Vermemelidirler. insanlar inançlarından dolayı yargılanmamalıdırlar. Yalnız topluma olan sorumluluklarını yeterince yerine getirmeyen, kurallara uymayan insanlar toplum tarafından yargılanmalıdır.
Bence insanın iki ayrı defteri olmalıdır. ilkini kendi iç dünyasını yansıtan vicdanı, diğerini ise, toplumun kendi hakkında verdiği yargıları yansıtan karnesi oluşturmalıdır.
ilkinde insanın, kendi hakkında verdiği hükümler yazılıdır. O subjektif hükümleri kendinden başka bilen olmaz. Bana göre, kendi ile ilgili iç dünyasındaki subjektif yargılarını dışa yansıtarak empoze eden insan, makbul bir insan değildir. Çünkü onlar kişinin kendi inançlarıdır. Başkaları tarafından paylaşılmaları ne gerekir, ne de beklenir.
Din ve Tanrı’yı reddeden birini yargılamaya kimsenin hakkı yoktur. Çünkü o yargılar kişilerin subjektif değerlerinin dışa yansımasından başka bir şey değildir.
Bu dünya bir sınav yeri ve kendinizden menkul değerlerin değil, toplumun normlarının sizin için derecelendirildiği bir mekandır. Başka bir deyişle, topluma ne kadar yararlı iseniz, o kadar değerlisinizdir. Yoksa cami ve kiliselerde dua ederek, yalvararak, hergün defalarca secdeye kapanarak değil!
Yardıma gereksinimi olanlara yardim ederek, severek, sayarak, anlayış göstererek, öğrenerek ve öğreterek yaşamak, Allah varsa eğer, O'nun tarafından diğer bütün değerlerin üstünde tutuluyor olmalıdır. Allah yoksa bile bunlar, zaten yapmamız gereken şeylerdir.
Hiç kuşkusuz bu dünya bir sınav yeridir. Aksini kim iddia edebilir?
Son sınavdan geçtiniz mi?
Bu soruyu kendinize her zaman sormalısınız.. Düşkün durumda olan birine yardımda bulundum, rüşvet vermedim, almadım. Hırsızlık, ahlaksızlık yapmadım. Kimsenin namusuna göz koymadım. Kimseyi kandırmadım, kimeyi haksız yere suçlamadım, kücük görmedim, yalan söylemedim, çevreyi kirletmedim, kirletilmesine göz yummadım, vergi kaçırmadım, diyebiliyor musunuz?
Bunları ve diğerlerini diyemiyorsanız, suçluluk hissediyor musunuz?
Vicdanınız rahatsız oluyor mu?
Yaptıklarınızdan veya yapamadıklarınızdan dolayı acı çekiyor musunuz?
Gerisi boştur.....
Bu dünya bir sınav yeridir ve bizler hergün sınanmaktayız. Bizi sınayan kendi vicdanımızdır. Bu sınavdan geçip geçmemek, vicdanımızın yeterliğine, olgunluğuna bağlıdır. Vicdanımız ne kadar büyükse, olgunsa, dünyadaki sınavı geçmemiz o kadar zordur.
Bu öyle bir sınavdır ki, makbul olan onu geçmek değildir. Geçememektir.
Evet, bu dünya bir sınav yeridir ve bizler hergün sınanmaktayız...
Her an...

alıntı: Hacı.
--spoiler--