bugün

öğretmene aşık olmak

Bizde vardı bir örneği yakın bir arkadaşımdı izlenimlerimi paylaşmak isterim..

Arkadaş biraz kiloluydu ve ezik bir tipti. Toplum tarafından daima dışlanan ve pek sevilmeyen bir çocuktu. Gözlükleri vardı. Hafif kekemeydi. Yani tam kekeme değildi ama kendini ifade etmek konusunda ciddi problemler yaşıyordu. Erkekler arasındaki geyik muhabbetlere pek fazla alınmadığı da gün gibi aşikârdı... Yakından bakınca aslında çok da temiz yürekli güzel bir arkadaştı. Kendisini çok severim... Bu arkadaş acayip çalışkandı, çok okurdu, filozofları tanır, mitleri iyi bilirdi, edebiyatla ilgili terimleri öğrenirdi, tarihe meraklıydı ve siyaseti de çok severdi. Bizlerin bilmediği her ayrıntıyı okur araştırır ve bunları bize anlatırdı. Pek çok kişi onu dinlemeyi sevmezdi, sohbet sarmazdı onları... Hocalar arasında çok sevilirdi ve belki sırf bu yüzden sevmeyeni de çoktu. Bir gün çok güzel bir hocamız oldu ve bu arkadaş bu hocaya aşık oldu.

Dört senelik gözlemlerime dayanarak açıkça söyleyebilirim ki: bu arkadaşın bu aşkı aşk değildi. Bana kalırsa çocukta özgüven problemleri vardı. Sonuçta arkadaşları arasında sevilmeyen yalnız bir tipti. Her zaman her ortamdan dışlanmıştı. normal muhabbetler yani şu ergence olanlar hani fazlasıyla saçma geliyordu ona ve zaten hiç bu muhabbetlere katılmamıştı. Neyse efendim çok uzattım sanki. işte bu arkadaş reddedilmek istemezdi. Kim isterdi ki?.. Bu zamana kadar da yaşadıklarından dolayı reddedilme olasılığı onun için bir ihtimalden çok kesinlik gibi gelmeye başlamıştı. Sonuçta o da gençti ve sevmeye ihtiyacı vardı. Daha önce de söylemişimdir: sevilmek bir ihtiyaçtır... Ama reddedilme korkusu onu öylesine korkutuyordu ki o da imkansızı sevdi.

işte sözün özü bence bu öğretmene aşık olma işi yalnızca psikolojik sorunlardan ve çevresel baskılardan kaynaklanır.