bugün

gece 3 te elleri kelepçeli kapıya gelen komşu kızı

sevişesi gelen azgın komşu kızıdır.

zaten beni gören sarsılarak boşalıyor amk. herkes bi yerlere tutunarak tir tir titriyor. ah o tuttukları elektrik direklerinin, o duvarların, o ağaçların dili olsa da konuşsa.. inanın sokaktaki hanım kızlarımız beni tanımasın diye, öyle cunup cunup gezmesinler diye dedektif gecıt gibi geziyorum. o kaslarımı, o geniş omzumu, o üçgen vücudumu görmesinler diye uzun uzun paltolar giyiyor, şapkalar takıyorum. peki kimin için?

tabii ki ülkem için amk. düşünün; herbir kız eve gidip duş alsa, her biri banyo yapsa!
buyrun kaç bin ton su boşa gitti! barajlar niye boşalıyor sanıyorsunuz. niye kuraklık oluyor? sebep?

sebep benim mallığım işte. ihmalkarlığım hep.. ama şimdi akıllandım usta. kamuflajımı yapıp öyle çıkıyom sokağa. bu sayede barajdaki doluluk oranı da bir nebze olsun yukarı çıktı çok şükür. orman ve su işleri bakanı var hani
istanbul un suyu kesilirse bıyıklarımı keserim diye zamanında bi açıklama yapmıştı. şimdi bunu kimse bilmez ama bu adam o demeci vermeden önce beni aradı; '' kuki böyle böyle bi iddaa ya gircem, allah rızası için tatile çık, suyumuz azaldı, yemin ediyorum tüm masraflarını karşılıcam, izmire git bak, izmir laik yer '' falan dedi. ağlıyo adam. tamam lan cırlama, tatile gidemem ama istanbul için kamuflajımı yapıp öyle gezerim dedim. sevindi şerefsiz.

her neyse reis, adama söz verdikten sonra yine böyle tüm gizemliliğimle eve gelmiş, kapıdan içeri girer girmez şapkamı askılığa fırlatmıştım. pardüsemi de astıktan sonra her zamanki gibi domalıp yerden şapkayı aldım ( 2 senedir atarım daha 1 kere denk getiremedim amk ) düşen şapkayı da askıya geçirdikten sonra mutfağa doğru yol aldım.

buz dolabını açtığımda panda memelerini sıvazlıyordu !

arkadaşlar çok afedersiniz ama ramazan ayı olduğu için gündüz sevişemiyor ve penisime kan gitmediği için birtakım halüsinasyonlar görüyordum. şaşırdım tabi. tekrar kapatıp açtığımda panda gitmiş yerine pepsi cam şişeleri gelmişti. iftarımı da eda ettikten sonra hemen bi tanesini alıp kapağını dişimle açtım ( bu arada bol bol meme ucu kemirin. bilgidir bu. dişlere çok faydalı. 31 yaşındayım daha bi tane çürük yok. 1 tane yamuk var ama çürük hiç yok. sevişirken memelere önem verin arkadaşlar )

ve kapağı çöpe atıp colayı dikleye dikleye odaya geçip koltuğa oturdum. mehmet ali erbil'in eyvah düşüyorum adlı yarışma programını açıp düşen karıların külotlarını görebilmek için gözümü dört açtım.

hülasa gözlerim yorulduğu için penisim kuşimatom la birlikte öylece koltukta içim geçmiş.

gece saat 2 buçuk da kuşimatom kıpırdamaya başladı. uyan kuki, canım çok sıkılıyor diye göbek deliğime kafasını sürtüyodu. sivrisinektir deyip götümü dönerken bu sefer çenemi dürtmeye başladı. gözümü bi açtım şerefsiz tam karşımda. insan kendi uzvu da olsa korkuyo tabi. hani belki uyanmasam götümü sikecek ibne.

baktım bunun acayip derece seksim gelmiş, zıpkın gibi koltuktan kalkıp odaları gezmeye başlamıştım. zira uyku sersemi olduğum için ertesi günden bi bok aklıma gelmezdi. hani belki sevişmek için eve karı atmışımdır, hani o da buralarda bi yerlerde uyuyodur diye yana yana odaları dolanıyodum. ama yok yok yoktu. evde kız mız yoktu. anlaşılan dün akşam da sevişmemiştim. ulan dedim belki balkondadır, belki çok pis pompaladığımdan dolayı temiz hava almak istemiştir dedim ve yaradanıma sığınarak balkona çıktım.

ama malasef orda da yoktu. balkon boştu. sevişmeden geçireceğim hazin bir günün boşluğuydu bu.

ama o ne? karşı binanın balkonundan bi kız ayağını duvara atmış kendinle oynuyordu. mavi badisinden belirmiş meme uçlarını sivrileştiriyor, kendini sıvazlayıp duruyordu.

kızdım kendime hay kafanı sikeyim kuki dedim. şu balkonun ışığını niye yakarsın ki. niye siyah atletinden parlayan kaslarını mahallenin kızlarına gösterirsin ki dedim. o sinirle balkonun kapısını kapatıp içeri girdim. girer girmez arabada 5 evde 15 şarkısı çalmaya başladı. ( bilen bilir bu kapı zilimdir )

kapıyı açtığımda o balkondaki kız elleri arkadan kelepçelenmiş bir şekilde karşımdaydı. şaşırdım ve bütün kibarlığımla;

'' amına kodum yerine ne çabuk geldin'' dedim.
- ben de bilmiyorum. balkondan seksi vücudunu görünce birden kendimi burda buldum.
+ lütfen evine git. babanla her gün kahvede batak oynuyoz. o bizim 1 numaralı kekimiz. onu kaybetmek istemem.
- o duymaz, nolur seviş benle, senin sevişmeni çok merak ediyorum. hadi lütfen yanıyorummm

diyor, diz çökmüş yalvarıyordu. vicdanlı insanız tabi, o yakarışlara fazla dayanamadım. tuttum kolundan içeri sokup kapı eşiğinde bi fişek patlattım. sonra o içimin geçtiği koltuğa götürüp dömelttim. 2 elimle kavradığım penisimin arta kalan kısmını ( lan neyse 2 saat kitledikçe kitledim ) '' ateşin söndü mü zilli '' dedim. kikir kikir gülmeye başladı. sonra terliklerini giyerek şak şak şak merdivenleri inip evine gitti. elleri halen kelepçeliydi. tıpış tıpış öyle şirin indi ki, çok tatlıydı. sonra balkona çıkıp bana el salladı. belli kelepçeleri çözmüştü. japon çizgi filmlerindeki koca gözlü kızlar gibi bacaklarını yanlara açıp açıp hopladı. hopladıkça el salladı. mutluluğu görülmeye değerdi.

güldüm bu manzaraya. te allam ya deyip içeri girdim. bi pepsi daha açıp ' duşa girdim. hem duş alıp hem cola içtim. evet ya ben enteresan götün tekiyim...

yaşasın pepsi.