bugün

breaking bad

diziyi yeni bitirdim. sıcağı sıcağına yazmak, sinemayı bildiğim kadarıyla analiz etmek istiyorum ama olmayacak. istiyorum ama yazamam çünkü şu an ağzımı bir saniye kadar kapatıp açsam 1000 övgü kelimesi çıkar o yüzden salt övgü olan bir yazı yazmak istemiyorum. iki kelime mekanik yazsam devamı mutlaka ''çok sevdim seni breaking bad'' olacak. bildiğin seviye, derinlik hak getire bir durum. gerçi fark etmeyecek ve ben 80 yaşıma dahi gelsem breaking bad ile ilgili yazamayacağım. yalnız en azından dizinin değeri açısından yorum yapayım yoksa içimde kalacak; kesinlikle dizi (aslında sinema da olur) sektöründe (sektör doğru kelime mi emin değilim ama kullanıverdim) ayrı bir kulvar olması gereken yapıt. ''breaking bad ve diğer diziler'' diye bahsedilecek kadar kült bir yapım. ben çok küçük yaşlardan beri sinemayı sevip, takip etmeye çalıştım ve dizi klasmanında bunun hakkı gerçekten ''10 puan'' dediğim bir eser olmadı Breaking Bad ile karşılaşıncaya kadar. ilk defa diziyi izlerken, yavaş yavaş ve tarafsız bir şekilde karar verdim ''mükemmel'' olduğuna. oysa, diziye başladığımda ''işte yine güzel bir dizi izliyorum.'' diye başlamıştım ilk iki sezon. şimdi ise, Breaking Bad öncesi dizilere bakışım ile Breaking Bad sonrası bakışım çok farklı. hayatımın dizisi diyebileceğim 4 dizi (House MD, Friends, Seinfeld ve Simpsons) vardı. Breaking Bad 5. oldu olmasına ama ben yine onu ayrı tutuyorum çünkü her yönüyle mükemmel. saydığım diğer dizilerde; House MD, karakter odaklı ve yarattığı karakterle de Breaking Bad karakterlerini (Walter White, ki ayrı bir efsane) bile kapışabilecek/geçebilecek seviyede ve senaryo çok öte bir başarıya sahip. Seinfeld, Friends ve Simpsons durum komedilerinin (simpsons animasyon komedi) atası sayılan karakterleriyle ve senaryolarıyla yine muhteşem. Breaking Bad'in diğer bütün dizilerden farklı kılan şunlar; bir bölüm için dahi ''bu bölüm gereksiz olmuş'' denildiğini düşünmüyorum. (diğer sevdiğim dizilerde gereksiz bölüm söz konusu değil çünkü bölümler birbirinden bağımsız) dikkat edilirse, ''bu bölüm mükemmel değil denilmemiştir'' demiyorum. bir dizi bu kadar bölümler arası bağlantısı noktası noktasına uyan, taşı taşına oturan olamaz. ben açıkçası nereden nereye geldiğimi düşünüyorum. 1. bölüm ile 62. bölüm arasında evrim geçirmiş olabilirim ve hiçbir bölüm için bence şöyle gitseydi veya şu olsaydı/olmasaydı daha iyi olabilir veya dizinin daha gidişatına uyar demedim ben. (sanırım bir çok insan benim kadar düşünmese de çok beğenmiş ve benimsemişki şu an itibariyle imdb'de ''300.523'' kullanıcıdan aldığı oy ortalaması ''9,5''.) her bölümü o kadar güzel onun dışında genel olarak bakınca da zaten senaryo, kurgu, konu, karakterler, olay örgüsü, akıl oyunları bir bütün halinde ''muhteşem''. (sanırsın Tanrı diyeceğim ama demeyeyim zaten çok abarttığımı düşünecek okuyanlar ama en azından Vince Gilligan, Tanrıyla yazmış bence *). ve evet, her bölümü de ''mükemmel''. bu arada ben ''şimdi diziyi yazmayayım çünkü överim çok'' diye başlamıştım di mi? yine nereye gelmişim. başta Vince Gilligan olmak üzere tüm ekip çok güzel insanlar, helal olsun valla hepsine. ayrıca, Vince Gilligan ''senaryo yazımı'' ile ilgili kitap yazsın. kesin yazsın hem de.

not: çok kez ''mükemmel''''muhteşem'' dediğimi yazarken de fark ettim ama yapacak bir şey yok. bu kadar duygu yoğunluğuyla aklıma kelime gelmiyor. gelse bile kullanamam illa en basit şekilde öveceğim.