bugün
- sözlük yazarlarının üye olduğu siyasi parti8
- erkek depresyonu10
- true'nun siki için yas tutuyoruz13
- 29 mart 2025 imamoğlu'na özgürlük mitingi14
- çiçek uzatılan polisin boşanma aşamasına gelmesi25
- kitap alıntıları11
- hiç akpli aydın olmaması14
- gençlerin neyi protesto ettiğini bilmemesi16
- küresel ıkınma27
- sahurdayız uludağ sözlük15
- chpli kardeşlerim sizle bir sorunum yok12
- sözlüğe yeni kadın yazar gelmemesi14
- kola cips yememek8
- kapitalistlerin din kuracak kadar zengin olması8
- rtenin en son yaptığı yemek9
- teketekte solcu mu alır sağcı mı19
- ona bir şey hatırlat8
- özgür özel'in ingiliz bbc'ye resmen ağlaması38
- first date kombini13
- ssilvermist11
- insan olmaya ceyrek kala10
- çirkinlere tavsiyeler10
- geceye bir şarkı bırak8
- uludağ'ün en komik kadın yazarı10
- espressolab9
- gardaş diyen kız13
- türk kara ordusunun kuruluşu meselesi8
- hayatın insana öğrettiği gerçekler9
- yazarların rol almak istediği filmler10
- sözlüğün en ponçik erkek yazarı11
- menuet giderse biz de gideriz22
- namazı yanlış hareketlerle kılan insan12
- yazarların sevdiği filmler13
- sözlüğün en güçlü erkek yazarı28
- siyaset bilimi okuyan kız13
- yazarların ilk iş deneyimleri16
- silvermistin saçları19
- ingilizce bilen ne iş yapar22
- çocukları serbest bırakın8
- özgür özel'in kızının gösterilerde olmaması12
- en kötü ilimiz8
- kova burçlarının anlayışsız olması14
- toplumun yüzde 73'ü protestoları haklı buluyor11
- ümit özdağ'ın açlık grevine başlaması24
- erkekler olarak güçlü olmak zorunda değiliz14
- 27 mart 2025 celal şengör açıklaması10
- 150cc lik motorsiklet11
- araba bakarken dikkat ettiğiniz şeyler13
- bir milyon kişi saraya yürüyelim13
- muhafazakarlar arabistan'a please12
Bazen okuduğunuz bir ayet, bir hadis veya herhangi bir kitaptan bir cümle kafanızda şimşeklerin çakmasına sebep olur. Sanki o an tetiğe basılmış gibidir. Geçenlerde okuduğum bir hadis-i şerif de elhamdülillah konusunda bende aynı etkiye yol açtı. Müslim kitabında yer alan hadiste Peygamber Efendimiz Elhamdülillah mizanı (tartıyı) doldurur buyuruyor. Yani hesabımızın inceden inceye görülüp sevap ve günahlarımızın tartılacağı mahiyetini tam olarak bilemeyeceğimiz tartıda elhamdülillah ifadesi bizim sevap kefemizde çok önemli bir ağırlık yapacaktır. Bu hadisi birkaç kez okudum ve neden bir ifade bu kadar önemli olabilir diye çok uzun bir düşünceye daldım.
Bir gün içinde defalarca elhamdülillah deriz. Namazda deriz, namaz sonrası tesbihte deriz, aksırınca deriz, bir şeyler yiyip içtikten sonra deriz vs vs. Kur'an-ı Kerimde bu ifade 23, hamd kelimesi de değişik terkipleri ile yaklaşık 50 defa geçer. Görece yüksek bir rakamdır bu. Ama belki de en çok söylenip manası en az bilinen veya üzerinde en az düşünülen ifadelerden birisidir elhamdülillah. Çoğu kişi bu ifadeyi Hamd Allaha mahsustur şeklinde bilir ve hamdın gerçekten ne manaya geldiğini bile bilmez.
Elhamdülillah ifadesi Arapça da bir isim cümlesidir. Manası övgü, bütün övgüler, en kâmil manada övgü sadece Allaha aittir, Onun içindir, gerçek manada övgüyü hak eden Allahtır ve bu manada övülmesi gereken de Odur demektir. Peki, neden bu cümle tartıyı dolduracak kadar önemlidir? Yani o kadar amel varken, sevaba sebebiyet verecek onca davranış varken niçin sadece bir tek ifade, bir tek cümle veya Türkçeleştiği şekliyle tek bir kelime bu kadar etkiye ve ağırlığa sahiptir?
Birisini övdüğünüz, methettiğiniz, yücelttiğiniz zaman, ona yaranmak amacıyla yalan söyleme ihtimalini göz ardı edersek, onda bulunan bir nitelik veya nitelikler aslında övülmekte yüceltilmektedir. Cömert birisini övdüğünüzde esasında onun cömertliğini översiniz. Ya da doğuştan gelen bir özellikten dolayı övgü yapılır. Çok güzel birisini bu güzelliğinden veya çok zeki birisini zekâsından dolayı övmeniz gibi. Ve genellikle bu övülmeyi hak eden vasfı taşıyan kişinin size bir faydası dokunmuştur veya o kişi yakınınız ve sevdiğiniz birisidir.
Allah asla bizim övgümüze muhtaç değildir. Sürekli bize Allahı hamd etmemiz/övmemiz salık verilmesinin tek sebebi aslında yine bizim Ona muhtaçlığımızdır. Bunu detaylıca açıklayacağım:
Allahı hamd ettiğimizde evvela niye onu övdüğümüzü düşünmemiz gerekir. Yani kimse kimseyi boşu boşuna övmez. Ama zikir kavramı maalesef o kadar yanlış anlaşılmaktadır ki bu kelime de dâhil bir çok zikir kelimesi/cümlesi sadece sayıya indirgenmiş ve bunları tekrarlamaktan murad edilen maksadın ne olduğu göz ardı edilmiş, unutulmuştur. Çokça zikredilmesini Allah Kuranda sürekli tekrarlamaktadır. Bu ilahi buyruk tarafımızca Peygamberin dili ile tavsiye edilen zikir kelimelerinin ele tesbih alınarak defalarca tekrarlanması olarak algılanmış maalesef. Ağızla söylenip manası hakkında düşünülmeyen herhangi bir zikrin sayıca çok olmasının kişiye ne faydası olabilir ki. Televizyon seyrederken, çalışırken yeni icat zikirmatiklerle ağzın ileri geri hareket edilmesinin ve elde edilen sayılar üzerinden bir yarışa gidilmesinin bir ahir zaman fitnesi olduğunu görmek için çok ferasetli olmaya gerek yok. Sadece Türkiyeye has bir şekilde imam ve müezzin eşliğinde hızlı hızlı 33er defa çekilen zikirlerin de amaca hizmet ettiğine inanmıyorum.
Allahı övmek, Onun gücünü, özelliklerini hatırlamakla olur ancak. Yukarıda da bahsettiğim gibi ancak vasıfları sebebiyle övgüler dizilebilir. Her hamd (veya hamdele ki elhamdülillah ifadesi literatürde hamdele olarak isimlendirilmiştir) Allahın gücünü, kudretini anmaya götürmelidir bizi. Hem insanı hem kainatı ince, hassas bir denge üzerine yaratan Allahın kudretini görebilmek için ister insana bakın, ister dönün çevreye, doğaya bakın isterseniz de kafanızı kaldırıp kainat kitabına bakın. insanoğlu hala yüzde birlerini bile keşfedemediği halde eldeki azıcık bilgilerle bile Allahın kudretinin büyüklüğünü o kadar net bir şekilde görebilir ki.
Kardeşim kök hücre üzerine bir yüksek lisans tezi hazırlıyor. Tezine biraz baktım. Allahın hücrelere aracılığı ile nasıl bir düzen teşkil ettiğini, bazı hücrelerin dönüşüme uğrayarak başka bir organın hücresine nasıl dönüştüğünü, embriyonun içinde nasıl bir güç barındırdığını hayretlerle okudum. Ted.com sitesinden mucizevi doğum sürecini, bir girdap gibi her daldığınızda yeni dehlizlere kapı aralayan kuantum fiziğini, okyanusların uçsuz bucaksız yapısını, küçük bir böceğin gelişmiş sistemini dehşetle ve hayretle seyrediyorum. NASAnın üye olanlara bilgiler eşliğinde gönderdiği uzay fotoğraflarından milyarlarca ışık yılı ötemizdeki gezegenlerden, güneş sisteminden, galaksimizden, kara deliklerden akıllara durgunluk verecek şeyler görüp hayretime hayretler katan şeyler öğreniyorum. Bütün bunları gördükten, öğrendikten sonra kendi aciz varlığımızla Allahın kudretini ve neden övülmeye en layık olduğunu daha net anlayabiliyoruz.
yazının devamı: http://www.genchacilar.or...ageID=KoseDetay&id=55
Bir gün içinde defalarca elhamdülillah deriz. Namazda deriz, namaz sonrası tesbihte deriz, aksırınca deriz, bir şeyler yiyip içtikten sonra deriz vs vs. Kur'an-ı Kerimde bu ifade 23, hamd kelimesi de değişik terkipleri ile yaklaşık 50 defa geçer. Görece yüksek bir rakamdır bu. Ama belki de en çok söylenip manası en az bilinen veya üzerinde en az düşünülen ifadelerden birisidir elhamdülillah. Çoğu kişi bu ifadeyi Hamd Allaha mahsustur şeklinde bilir ve hamdın gerçekten ne manaya geldiğini bile bilmez.
Elhamdülillah ifadesi Arapça da bir isim cümlesidir. Manası övgü, bütün övgüler, en kâmil manada övgü sadece Allaha aittir, Onun içindir, gerçek manada övgüyü hak eden Allahtır ve bu manada övülmesi gereken de Odur demektir. Peki, neden bu cümle tartıyı dolduracak kadar önemlidir? Yani o kadar amel varken, sevaba sebebiyet verecek onca davranış varken niçin sadece bir tek ifade, bir tek cümle veya Türkçeleştiği şekliyle tek bir kelime bu kadar etkiye ve ağırlığa sahiptir?
Birisini övdüğünüz, methettiğiniz, yücelttiğiniz zaman, ona yaranmak amacıyla yalan söyleme ihtimalini göz ardı edersek, onda bulunan bir nitelik veya nitelikler aslında övülmekte yüceltilmektedir. Cömert birisini övdüğünüzde esasında onun cömertliğini översiniz. Ya da doğuştan gelen bir özellikten dolayı övgü yapılır. Çok güzel birisini bu güzelliğinden veya çok zeki birisini zekâsından dolayı övmeniz gibi. Ve genellikle bu övülmeyi hak eden vasfı taşıyan kişinin size bir faydası dokunmuştur veya o kişi yakınınız ve sevdiğiniz birisidir.
Allah asla bizim övgümüze muhtaç değildir. Sürekli bize Allahı hamd etmemiz/övmemiz salık verilmesinin tek sebebi aslında yine bizim Ona muhtaçlığımızdır. Bunu detaylıca açıklayacağım:
Allahı hamd ettiğimizde evvela niye onu övdüğümüzü düşünmemiz gerekir. Yani kimse kimseyi boşu boşuna övmez. Ama zikir kavramı maalesef o kadar yanlış anlaşılmaktadır ki bu kelime de dâhil bir çok zikir kelimesi/cümlesi sadece sayıya indirgenmiş ve bunları tekrarlamaktan murad edilen maksadın ne olduğu göz ardı edilmiş, unutulmuştur. Çokça zikredilmesini Allah Kuranda sürekli tekrarlamaktadır. Bu ilahi buyruk tarafımızca Peygamberin dili ile tavsiye edilen zikir kelimelerinin ele tesbih alınarak defalarca tekrarlanması olarak algılanmış maalesef. Ağızla söylenip manası hakkında düşünülmeyen herhangi bir zikrin sayıca çok olmasının kişiye ne faydası olabilir ki. Televizyon seyrederken, çalışırken yeni icat zikirmatiklerle ağzın ileri geri hareket edilmesinin ve elde edilen sayılar üzerinden bir yarışa gidilmesinin bir ahir zaman fitnesi olduğunu görmek için çok ferasetli olmaya gerek yok. Sadece Türkiyeye has bir şekilde imam ve müezzin eşliğinde hızlı hızlı 33er defa çekilen zikirlerin de amaca hizmet ettiğine inanmıyorum.
Allahı övmek, Onun gücünü, özelliklerini hatırlamakla olur ancak. Yukarıda da bahsettiğim gibi ancak vasıfları sebebiyle övgüler dizilebilir. Her hamd (veya hamdele ki elhamdülillah ifadesi literatürde hamdele olarak isimlendirilmiştir) Allahın gücünü, kudretini anmaya götürmelidir bizi. Hem insanı hem kainatı ince, hassas bir denge üzerine yaratan Allahın kudretini görebilmek için ister insana bakın, ister dönün çevreye, doğaya bakın isterseniz de kafanızı kaldırıp kainat kitabına bakın. insanoğlu hala yüzde birlerini bile keşfedemediği halde eldeki azıcık bilgilerle bile Allahın kudretinin büyüklüğünü o kadar net bir şekilde görebilir ki.
Kardeşim kök hücre üzerine bir yüksek lisans tezi hazırlıyor. Tezine biraz baktım. Allahın hücrelere aracılığı ile nasıl bir düzen teşkil ettiğini, bazı hücrelerin dönüşüme uğrayarak başka bir organın hücresine nasıl dönüştüğünü, embriyonun içinde nasıl bir güç barındırdığını hayretlerle okudum. Ted.com sitesinden mucizevi doğum sürecini, bir girdap gibi her daldığınızda yeni dehlizlere kapı aralayan kuantum fiziğini, okyanusların uçsuz bucaksız yapısını, küçük bir böceğin gelişmiş sistemini dehşetle ve hayretle seyrediyorum. NASAnın üye olanlara bilgiler eşliğinde gönderdiği uzay fotoğraflarından milyarlarca ışık yılı ötemizdeki gezegenlerden, güneş sisteminden, galaksimizden, kara deliklerden akıllara durgunluk verecek şeyler görüp hayretime hayretler katan şeyler öğreniyorum. Bütün bunları gördükten, öğrendikten sonra kendi aciz varlığımızla Allahın kudretini ve neden övülmeye en layık olduğunu daha net anlayabiliyoruz.
yazının devamı: http://www.genchacilar.or...ageID=KoseDetay&id=55
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar