bugün

nefes alamamak

19.09.2012 05.50 sularıydı... "o" nun tavsiye ettiği kitabı okurken uyuyakalmışım. abimin sesine irkildim, aniden yan odaya koştum. hiç olmadığım kadar ayılmıştım o an. çenesi kilitlenmişti ve nefes alamıyordu. ilk yardım dersinden öğrendiğim kadar açmayı başarabildim. o aylardır kullanmadığı dişleri ilk günkü keskinliğindeydi. parmaklarıma kan oturturcasına baskıya rağmen az da olsa açabilmiştim. kesikler olmuştu ve zaman akışında hızlı ve ani değişimler oluyordu. aynı dakikalarda ambulansı aramıştım evin adresini ilk kez verircesine bir şeyler söyledim. arada geçen beş dakikalık süreçte bir kasılma daha yaşandı. nihayet ambulans gelmişti ve apar topar küçük şehrimizin siktiri boktan hastanesinde idik. yapabildikleri tek şey arada tansiyon ölçüp, serum fizyolojik bağlamalarıydı. 6/4 olan tansiyonu saatler sonrasında ancak 13/7 olabilmişti. aylardır nefes alış verişlerini takip ettiğim kadın artık nefes alabilmekte bile güçlük çekiyordu. uykuya dalabildiği nadir anlarda gövdesini takip edebiliyorum ancak. yaşam belirtisi olarak sadece bu kalmış gibi elimizde...

o, çene kasılmaları yaşarken nefes alamıyordu.
ya ben, biz... ruhun soluğunu kesiyor yaşantılar.

yedi sülalene küfrediyorum orospu çocuğu hayat.

çokta gerekliymiş gibi tanım: oksijenin akciğerlere girmemesi durumu.