bugün

parasız fakir kel göbekli cüce işsiz cahil erkek

On numara beş yıldız adamdir.
Mahalledeki sinik necdet'tir.
necdet garip büyüdü. 37 yaşında felç geçirip yatalak olan babası çalışamayınca mecbur kaldı iki kardesinin nafakasini çıkarmaya. Temizliğe gittiğinde annesi, 4. Kattan düştü, üç kuruşa camlarını sildiği evin dibinde buldular cesedini. Okula gitmedi necdet, bir boyacı sandigi yaptırdı babasının arkadaşı nuri amcasına. Mahallelinin yardımıyla gecindiler bir süre. Babası ölünce, kardeşlerini de ayırdılar ondan. Devlet baba şefkatli elleriyle ayırmıştı onları sonsuza dek. Kaçtı necdet yetiştirme yurdundan. Dayanamadi hergün dayağa, tecavuze. 16sindaydi ilk hapse girdiğinde. Aç karnını doyurmak için çalmıştı oysa o pogacalari. Açlık kötü derdi necdet. insanlar tok olsa kimse kötü olmaz derdi garibim.
Içerde çok ezilmis belliydi, bizim mahalleye geldiğinde 21 yaşındaydi ama kafasında iki tel saçı kalmıştı. O kadar zayıftı ki, bütün kemikleri tek tek sayilabiliyordu. Zayıftı Ama, en önemli besin kaynağı ekmek, bildigin göbek yapmıştı o dal gibi adamda. işsiz ve de Güçsüzdü. Mahallenin git gel işlerini görürdü. Arada odun kömür işi çıkardı. Bi saatlik iş, necdet yapinca bütün gün sürerdi. Muhtar muharrem abi, necdete eski bekçi kulübesini verdi. Çekyatı sobası da vardı.
Hayatın onu bu kadar ezmesi yetmemişti. Kemik erimesi hastalığı hasıl olmuş bünyede. Kısa bi sürede zaten cılız olan necdet iki büklüm kalakalmıştı.
Cahildi ama okumak istemediğinden değil,
Fakirdi ama zaten hiç zengin olmamıştı ki,
Gobekliydi necdet, üç öğün ekmek yemekten ama,
Keldi evet, dertlerden saç kalmamıştı kafasında.
Cüce mi? Hastaydı sadece. Günden güne eridi gitti necdet.