bugün

dr feridun kunak show

seyrederken dona kaldığım program. program aynen şöyleydi:

- evet sayın izleyicilerimiz, şimdi sırada diz ameliyatımız var. sizin için x cami imamı aracılığıyla bu dizi edindik. sağolsun kırmadı bizi imamımız.
( seyircinin kiminde merak, kiminde ekşi bir ifade. diz geldi stüdyonun ortasında... )

- kızım getirin onu. hah böyle buraya koyalım.
( bu diz denilen şey, dizin 15 cm yukarısından ve 15 cm aşağısından kesilmiş kadavra bir bacak. hemde yaşlı bir insandan. imam sağolsun. isterse hepsini getirir. )

- evet birazdan dizlerimiz nasıl çalışıyor hep beraber öğrenicez. ( sanki öğrenince o dizde ağrı sızı olmayacak )

bu arada feridun'u dizi dik tutmaya çalışırken görüyoruz bir kaç saniyeliğine. sonra görüntü nedense diğer sunucu bayana geçiyor ve şeftalili buzlu çay tarifini yapıyor. hani zaman kazanacaklar gülya. bir yandan da feridun' un sesi geliyor: tamam getir, kaldır bunu. şunu şöyle yap böyle yap! nasıl bir programsa bu, kadavra bacak stüdyoda sen orda buzlu çay tarifi veriyosun. ben seyrederken midem bulandı.

şeftalili buzlu çay tarifi zaten ayrı bir facia. kasenin içine buz atıyosun tamam, ama o elinde kalan buz damlalarını niye kasenin içine silkeliyosun? limon dilimleyip içine atıyosun, yine elinde kalan limon damlalarını niye kasenin içine silkeliyosun? iğrenç yaa. O görüntülerden sonra ve masanın hemen iki metre ötesinde duran pörsümüş bacaktan sonra kim buzlu çay içer yaa. ıyyy.

imam konusu da düşündürücü. hani bir doktordan, hastaneden falan değilde imamdan kadavra gelmesi nedir? böyle yetki varmı ki imamlarda. tutup çükü getirmesin imam.

- evet bugün imamımız kırmadı bizi ve bunu.. getirdi. kızım öyle tutma onu...