bugün

istanbul un fethi

BENiM iSTANBUL' A AYAK BASTIĞIM iLK GÜNDÜR. * *
"iSTANBUL' UN FETHi VE FETHiN KARANLIK NOKTALARI" iSiMLi HASAN KAZANKAYA' NIN KiTABINDAN ÖZETLE:

Fetihten önce:
ll.MURAD DEVRi:
Fatih Sultan Mehmet (o zamanlar sadece ll.Mehmet' tir) ll. Murat' ın 3 oğlunun ortancasıdır. Küçük oğlu şehzade Ahmet, büyük oğlu ise şehzade Alaaddin' dir. ll. Murat devletin bekası için ölmeden önce taht kavgalarını engellemeyi amaçlamıştır. Buna bağlı olarak Şehzade Alaaddin, amasya valisi iken ll. Murat' ın veziri tarafından öldürüldü(bu vezir, sonradan Fatih' in de veziri oldu.) bu ölüm için Şehzade Alaaddin' in attan düştüğü söylenmiştir efendim, yerseniz. Oğlunu devletin bekası için öldürten ll. Murat o zamanlar 10-12 yaşlarında olan ortanca oğlu Fatih' i tahta geçirdi. O zamana kadar düşmanları ile karşılıklı ve uzun süreli barış anlaşmaları imzaladığından rahattı. inzivaya çekilmek istedi. O döneme osmanlının buhran dönemi denildi. II. Murat çok sevdiği oğlu Alaaddin' i öldürttüğü için vicdan azabından bu invazaya çekildi derler bilmem ne derece doğrudur?
ll. Murat, Fatih' i tahta geçirince, düşmanlara gün doğmuştur ve mevcut barış anlaşmalarını tek taraflı bozarak haçlı seferleri başlatmışlardır. Aynı şekilde Karamanoğlu Beyliği de osmanlı ya karşı bir hareket başlatmıştır. Bunun üzerine Fatih' in babasına "Eğer sen padişahsan devletinin başında ol, eğer ben padişahsam sana emrediyorum, ordunun başına geç." dediği söylenir ki bu bilgiye kaynaklarda rastlayamadım ama Fatih bu söyleme ihtimali yüksek.
Velhasılı kelam II. Murat, devletin başına tekrar geçmiş, Fatih' i manisa valisi yapmış. vefatına kadar refah içinde bir devlet yönetmiştir. zira vefat ettiğinde huzur içinde bir ülke, ağzına kadar dolu bir hazine bırakmıştır.

FATiH' iN 2.DEFA TAHTA ÇIKIŞI:
fatih 2. defa tahta çıktığında yaptığı ilk iş küçük kardeşi şehzade Ahmet' i öldürtmek olmuştur, cesedini de babasının tabutu içinde Bursa' ya göndermiştir.
Daha sonra bir toplantıda babasının vezirlerinden birkaçı ve kendi hocalarını veziri tayin etmiştir. bunlardan en önemlisi HALiL Paşa' dır. Hall paşa Fatih' in tahta ilk çıkışında, tahttan indirilmesi hususunda görüş bildirmiştir. askerler tarafından saygı duyulan ve askerlerin sözünü dinlediği bir devlet adamıdır. Bizans' la yakın ilşkileri olduğu söylenir. Fatih, bu zat_ ı muhteremden pek hoşlanmasada, Halil paşa' nın hem ordu hem de devlet erkanında önemli bir yeri olduğunu bildiğinden kendisini baş vezir tayin etmiştir.

FATiH' iN RÜYASI
istanbul, osmanlı topraklarının tam ortasında bir jeopolitik konumdadır. Fatih' e göre devleti ikiye bölen bir çıbandır. Tiz elden alınması gerekmektedir. Fatih, istanbul'u almayı kafasına koyar. 2 yıl boyunca tabiri caizse hazırlıkları nakış gibi işler. Bu 2 yılda yaptıkları:

Önce "gemilerimi karşıya rahat geçiremiyorum" iddası ile boğazkesen hisarını yaptırtır. Elbette amacı gemi filan değildir. adı üzerinde boğazı keser ve kontrol altında tutar.

Urban isimli bir macara devrin en büyük topunu döktürtür. bu top devasadır ve istanbul' un alınmasında çok önemli bir rol oynamıştır.

2 yılda osmanlı ordusunu devrin en büyük ordusu haline getirmiştir.

Devrin en önemli din adamı Akşemseddin' i hem kendisinin hem de ordusunun maneviyatını arttırmak için Edirne' ye getirtmiştir.

ha bir de o rüyalarında bile bir tek istanbul' u sevmiş ve istanbul' u sayıklamıştır.

ARTIK FETiH iÇiN her ŞEY HAZIR

Fetih için hazılıklarını tamamlayan ordu hilal şeklini alarak istanbul' a doğru ilerler. Fatih hilal şeklinin tam ortasındadır. Fatih çadırını Tekfur sarayının(Bizans imparatorunun sarayı) önüne kurdurur. Harekete geçmeden önce imparatora elçi gönderir ve istanbul' u savaşmadan vermesini ister. Eğer bunu yaparsa kendisini ihya edeceğini söyler. imparator kabul etmez, savaşacaklarını söyler. Savaş başlar.

dinleri için şehit olmaya gönüllü ve bunun için sabırsızlanan bir grup önce saldırır fakat hüsrana uğrarlar. Bizanslılar bu saldırıdan sonra moral toplar.Kuşatmanın ilk günlerinde ise büyük kuleler grejuva ateşei ile yakılmış ayrıca büyük toplardan birisi sık sık atılan toplardan ötürü aşırı ısınarak patlamış ve yakınında bulunan tüm askerleri şehit etmiştir. Net olmamakla birlikte büyük topların ustası URBAN bu sayede vefat etmiştir.

surları aşmak bir türlü mümkün olmamaktatır. Dehşet veren ve kıyasıya geçen mücadeleler sonuç vermemektedir. 29 kez kuşatılıp fetedilemeyen istanbul direnmektedir. Fatih o meşhur sözü bu umutsuz günlerde söylemiştir. YA iSTANBUL BENi ALACAK YA DA BEN iSTANBUL' U.

Fetih bir türlü gerçekleşmeyince Fatih daha önce çok yakın hocaları hariç kimseye bahsetmediği gizli planını uygulamaya koyar ve gemileri karadan yürüterek haliç' e indirdir. Bize tarihte hep, istanbul' un bu olaydan sonra fetholunduğu anlatıldı. Yalan, bu olay sadece Bizans' ın moralini bozmuş, Türklerin moralini arttırmıştır. Zira osmanlı denizde geçen hiç bir muharebede muavaffak olamadığı gibi telef olmuştur. Hatta Fatih bu uğurda fetih öncesi, 2 yıl boyunca canla başla çalışarak dönemin en büyük deniz ordusunu kurulmasını sağlamış olan paşasını da görevinden almıştır.

Gemilerin karadan yürütülmesinden sonra, lağımcılar ön plana çıkmış istanbul yeraltından kuşatılmaya çalışılmıştır. Yeraltından tüneller kazılmak suretiyle şehir yeraltından fethedilmeye çalışılmışsa da Bizanslılar tünelleri farketmiş ve içeriye kızgın yağ döküp meşhur grejuva ateşi ile tünelin içindeki türk askerlerini yakmıştır.

Osmanlılar da bizanslılar da yılmadan yorulmadan savaşa devam ederler fakat günler geçmesine rağmen istanbul halen fetholunamamıştır. Üstelik osmanlı papanın 40 tane büyük gemi ile mühimmat, asker ve yiyecek gönderdiği haberini alır. O gece Fatih devlet erkanını çadırında toplar. Ya geri çekilecek ya da savaşa devam edecektir. Halil Paşa herzaman ki gibi geri çekilmesi gerektiği görüşündedir ve görüşünü savunur. Başta Akşemsettin olmak üzere Fatih' in diğer hocaları ve vezirleri ise son bir kez daha hucüm edilmesi gerektiği fikrini savurunurlar. Akşemseddin kuşatma boyunca Fatih' e en büyük manevi desteği veren hocasıdır. Ona sürekli Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olup istanbul' u fethedeceğini yılmaması gerektiğini tembihler.

29 MAYIS 1453 FETiH GÜNÜ

fatih, fetih için son bir hamle daha yapmaya karar verir. Ordusuna önce dinlenmeleri ve sonra haır olmaları emrini verir. Ordu dinlenmeye çekilir. Bizans şaşkındır bu sessizliği Osmanlı ordusunun geri çekileceğine yorar. Osmanlı ordusu, o gece 2 büyük kule daha inşaa eder. Ayrıca binlerce merdiveni surlara dayar. 29 mayıs 1453 saat gece yarısını gösterdiğinde harekete geçer. Fatih 3 grup orduyu surlar üzerinden Bizansa salar. Önce siviller saldırır muvaffak olamazlar sonra askerler saldırır. Bizans artık çok yorgun düşmüştür. Fatih, Bu perişan orduya son kez yeniçeri askerleri ile saldırır. Burada tarihin tanıdık yüzü Ulubatlı Hasan' ı görürüz. Ulubatlı Hasan diğer tüm yeniçeri askerli gibi normalden daha uzun boylu, daha kaslı iri yapılı bir askerdir. MErdivenlerden sura tırmanmayı başarır ve vucuduna isabet eden onlarca oka rağmen Osmanlı sancağını sura diker ve hemen sonra şehit düşer ama onun bu hareketi ardından gelen diğer yeniçerilere yol açar AYRICA sancağı gören diğer bizanslılar inanılmaz bir moral bozukluğu yaşayarak UMTUSUZLUĞA DÜŞERLER.

Bu sırada bizansa yardım için gelen macar komutan Justinyani göğsünden, kolundan, dizinden veya topuğundan (aldığı yaranın neresinden olduğuna dair net bir bilgi yoktur) yaralanır. Bu bilgi imparatora gider. imparator Justinyani' ye gitmemesi için yalvarır fakat o, yaradan ötürü dayanamayacak haldedir ve savaş alanını terkeder. Zira bir kaç gün sonra da vefat haberi gelir.Justinyani' nin savaş alanını terketmesi ile bir çok asker de mevzilerini terkederek kaçıçışırlar.

artık surlar üzerinde üstün durumda olan osmanlı ordusu akın akın şehre akmaya başlar bu sırada Bizans imparatoru asker kıyafeti giyerek kalabalığın arasına karışmıştır ve bir yeniçeri tarafından bizans askeri sanılarak alalade bir şekilde öldürülür.

Osmanlı ev ev cadde cadde türklerle dolar. Fatih sultan mehmet şehre erkanı ile şehre girer. Şehre girdiğinde önce ayasofya' ya gelir. Ayasofya' ya sığınmış bizans halkına seslenir, onlara bir zarar vermeyeceğini, yine eskiden olduğu gibi huzurla yaşacaklarını vaadeder.
Tekfur sarayına geldiğinde imparatorun sağ kolu notoras' ı huzuruna getirtir. notoras' a saygı gösterir hatta yatalak olan eşini yatağında ziyaret ederek korkmaması gerektiğini söyler. Notaras' tan bizans hakkında bilgiler alır. Notoras' a Bizans imparatorunu sorar. Notoras haberinin olmadığını söyler. Fatih haber salar diri veya ölü ipratoru bulmalarını ister. 2 yeniçeri, imparatorun kellesini getirir. notoras, imraporunu teşhis eder. Fatih, imparatorun kellesini çevre ülkelere teşhir için gönderir ve sonra bizanslılara dini tören yapmaları için teslim eder.

Sonraki günlerde Fatih' in Notaras' ın 14 yaşında olan kızını istediği ve notaras' ın buna razı olmadığı için ailesi ile birlikte başlarının vurulduğu söylenir.
Halil paşa ise Notaras' ın imparatora verdiği, "sizden birisi bize sürekli savaşın yılmayın, osmanlı devleti güçsüz durumda şeklinde mektuplar gönderdiği için şehri teslim etmedik, savaştık." şeklindeki beyanatından sonra Fatih tarafından edirne' de idam edilir.