bugün

26 nisan 2007 fenerbahçe beşiktaş maçı

fanatik bir beşiktaşlı olmama rağmen söylemem gerekir ki; selçuk dereli'nin rezalet şekilde yönettiği maç olmuştur. selçuk dereli'nin iyi hakem olmadığı daha klansman atladığı zamanlar belliydi... hele ki; 2001-2002 sezonunda yönetmiş olduğu bir yimpaş yozgatspor-galatasaray maçı vardır ki; maç 3-1 yimpaş yozgat lehineyken, 3-3'e getirilene kadar nerler yapılmamıştır ki? sergen'in atılmamasından tutun, olmayan penaltıya kadar... erman toroğlu'nu günahım kadar sevmem ama, bu maçtan sonra "selçuk dereli'den hakem makem olmaz" demişti...

maç sonunda finale çıktığımız için mutluydum... ama serzenişler ilginçti... futbolumuz kirli... bütün yöneticiler kirli... federasyon kirli... fenerbahçe yönetimi çok mu ak? 2003-2004 sezonunda 2-2 biten karşılaşmada yine aynı stadta beşiktaş katledilmemiş miydi? ismet arzuman tuncay'ı, aurelio'yu, luciano'yu atabilmiş miydi? ya o sezon şampiyon olunması çok mu temizdi? geçen sezon fenerbahçe'nin şampiyon olamaması sadece kendi hatası mıydı? şu bir gerçek ki; bu dünya gerçekten etme bulma dünyası... 2003 yılında yine aynı stadta 3 fenerbahçeli futbolcu atılmamıştı... yıl 2007 yine aynı stad ama bu defa beşiktaş'tan atılması gereken 2 futbolcu atılmadı...

futbol anlayışlarına gelince, tigana ilk yarıda takımını iyi kurgulamıştı ancak ilk yarıdan bir zaafı çok belliydi... fenerbahçe'ye çok geniş alanlar bırakıyordu... ikinci yarıda fenerbahçe'nin iyi oynamasının sebebi özellikle orta sahayı beşiktaş'ın kendilerine çok geniş alan bırakmasından dolayı gerçekleşmiştir... fenerbahçe ise, aynı yanlışı yapmamıştır... fenerbahçe şeref tribünü önünde beşiktaş yönetimi'ne küfür eden taraftara en ufak müdahalede bulunmayan fenerbahçe yönetimi kendisiyle çelişkiye düşmüştür... ayrıca, fenerbahçe taraftarının "vur vur" tezahüratı ise futbolcuların lehine değil, aleyhine olan bir davranıştır...
2 gün önce fenerbahçe'nin web sitesinden açıklama yapıp "beşiktaş oynayacağımız maçın sonunda fortis türkiye kupası'na veda edecektir" diyen ve iki kupanın da kendilerinin olacağını iddia eden aziz yıldırım'a twist off kapak olan maçtır... eğer bugün fenerbahçe mağdur duruma düşürülmüşe, bunun tek sorumlusu, kişisel egolarını düşünen, önce fenerbahçe demeyip, önce "ben" diyen aziz yıldırım'ın yüzündendir. maç sonunda şansal büyüka şöyle dedi; "ya federasyonla iyi geçineceksin, ya da federasyonu düşman ilan ettikten sonra devirmeyi bileceksin, arada kalırsan böyle olursun"

tigana denen kişi ile ne olursa olsun yollar ayırılmalıdır... delgado'yu oyundan alıp, sol ayaklı mehmet sedef'i sağ kanada sürmek geri zekalılık ötesi bir davranıştır... baki yine her zamanki gibi serseri mayın... dua etsin de mucize oldu hakem atmadı...

ali koç ise kendine yakışmayan hareketlerde bulundu maç sonunda... aynı şerefsizler, aynı hırsızlar, 2003-2004 yılında beşiktaş'ın şampiyonluğunu çalıp, fenerbahçe'ye verdiler... aynı şerefsizler, aynı hırsızlar, ismet arzuman'ın yönettiği 30 kasım 2003'teki maçta tuncay, aurelio ve luciano'yu atmadı... aynı hırsızlar, aynı şerefsizler, 83. dakikada olan bir olayı maçın tekrarı şeklinde karar aldılar ve tatil edilen maçta oynamayan ve o maçtan sonra transfer edilen nobre'nin tekrar maçında oynamasına izin verdiler... hep aynı şerefsizler, hep aynı hırsızlar... önce bir geçmişe bakmak lazım...

baki'nin yaptığı büyük yanlıştı, tuncay'ın tendonuna attığı tekme... ya uğur boral'ın yaptığı? taraftar "vur" dedi diye, taraftara yaranmak için, popülist hareketlerde bulunmak, cengaver havalarında dolaşmak için yaptığı hareket? sanki uğur muhteşem oynamış da artistlik yapıyor. denilebilir ki; "adam sinirlendi" peki ya; 2003-2004 sezonundaki, beşiktaş-samsunspor maçında ilhan mansız ile pancu'nun suçu neydi?

zannımca, aurelio'ya en az iki maç ceza gelecektir, fenerbahçe de trabzonspor maçını ya seyircisiz ya da istanbul dışında oynayacaktır... beşiktaş'a da meşaleden ötürü ceza gelecektir... futbol yalnız fenerbahçe için değil, bütün lig açısından kirlidir... fenerbahçe ise geçtiğimiz sezonun sonu ve bu sezon, 2003-2004 sezonunda ektiği rüzgarı fırtına olarak biçtiği için bu hallerdedir... kimse kimseyi kandırmasın, kimse de ağlamasın... vicdanım biraz acıyor çünkü; "hakemle finale çıktılar" sözü beşiktaşıma yakışmıyor... ama 2003-2004 sezonundan bir kinim var, 30 kasım 2003'teki maçtan kinim var... o yüzden rahatım... ağızlardan bir takım laflar çıkarken geçmiş düşünülmeli... çünkü; hayat bugünden ibaret değil... camiaları, taraftarları birbirlerine düşürenler, birbirlerine kin besletenler utansın... en başta da; haluk ulusoy, levent bıçakcı, aziz yıldırım, yıldırım demirören, adnan polat, levent erdoğan, şekip mosturoğlu, mahmut uslu, murat özaydınlı, celal kolot, ergun gürsoy utansın...