bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

karton bardakta çay içmeyi sevmiyor, buna rağmen ve mecburen bunu yapıyordum. sigarayı bırakalı birkaç gün olmuştu, alışamamışlığın vermiş olduğu dürtüyle elim cebime gidiyordu, kar üstüne yağan yağmuru seyrederken... okulun kapısına doğru yöneldim merdivenlerden çıkacak ve de çayı dökmeyecektim. çaya bakmamam gerektiğini biliyor bakmadan da edemiyordum. elimde çayın sıcaklığı, yüzümde soğunun soğukluğu vardı. zihnimde gezdirdiğim düşlerin iplerini gevşetemiyordum. sabit fikirli, saplantılı bir adam değilim yauv diye düşünürken, saplanıp kalmıştım fikrine...haftalardır görmemiş, görmeyi bile özlemiştim seni. sınıfa girdim selamsız bakışlar, samimiyetsiz selamlar... yoktun sen. sormadım da kimseye, yoktun sadece...
ders başlamıştı, gözüm ön sıradaki masanın altında duran kese kağıdına takıldı. sonra büfeye uğradım gelirken.