bugün

sözlük yazarlarının itirafları

25 ağustos 2011 tarihinde bir barda, karşımdaki masaya oturmuş olan bir hayalim vardı. ancak öyle tanımlayabilirim onu, çünkü neredeyse 2 dakika öncesinde arkadaşıma tipini, karakterini tarif ettiğim kadın resmen gökten düşercesine oraya oturdu bir arkadaşıyla.

bütün gece rüyada gibi oturdum masada, o rüyaya müdahale etmeye çalışarak muhabbetlerine dahil ettirttim kendimi, saçmaladım, utandım, korktum, çaresiz kaldım o güzelliğin karşısında.

adını bile öğrenemeden ayrıldım ordan, çünkü nasıl bir kendinden geçmişlikse, sormayı unuttum.

7 aralık 2011; okuduğum fakültenin ortalık yerdeki bir noktasında oturmuş telefonu kurcalarken tam karşıma birilerinin oturduğunu fark edip gayrıihtiyari baktım; aynı turuncu hayal belirdi karşımda.

25 ağustos'ta bir daha görmeyeceğimden korktuğum; bir daha görmeyeceğim için belki de; kısa sürede korkularımın silindiği, ama hayalimin ete kemiğe büründüğünü bildiğim insan; bütün çaresizliklerimi canlandırdı. hiç değilse bölümünü, adını sormayı akıl edebildim, yine aynı tutuklukla...

o kız benim fakültemin yanındaki fakültenin öğrencisi çıktı. 2 gündür uyuyamıyorum; hem mutluluktan, hem korkudan, hem çaresizlikten.

mutluluktan, çünkü biliyorum ki onu tekrar tekrar görebileceğim.
korkudan, reddedilmekten ilk kez korkuyorum belki de 3 yıl sonra.
çaresizlikten, çünkü resmen hiçim. hiç oluyorum.