bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Sevgili Sen,
Çok görüşemedik senle, hani inanılmaz konuşan-görüşen iki kişi olmadık, belki toplasan görüştüğümüz saatleri 24 saat etmez.
Ama nerdeyse 1 yıl oldu görüşmeyeli, Allah'ın her günü aklımdasın.Bazen dua ediyorum şurda burda karşılaşırız diye.Oturduğun yerden geçtiğimde bir fena oluyorum.Gezdiğini düşündüğüm yerlerden geçince bir fena oluyorum.Ben ben değilim işte o zaman.Her şarkıyı sana yoruyorum bir şekilde.Seni hep rüyalarımda görürdüm , artık görmüyorum diye bilinçaltıma bile çemkirir oldum.

Aslında şuan bunları benim söylediğimi duysan eminim krize falan girerdin,oturduğun koltuktan düşerdin,ağzındaki çay duvara yayılmıştı falan.Çünkü ben engelledim aslında seni.Çok ters davrandım, sen sordun ben cevaplamadım.Aslında 'cevaplayamadım' , ama bunu anlamadın sanırım.

Normal, ben olsam ben de anlamam.Hastalıklı bir insanım ben,kabul ediyorum.

Bir keresinde hiç tanışmamışken(sima olarak biliyordum ama seni) tren'de karşılaşmıştık , üstünde siyah bir tişört vardı, saçların dağınıktı.her neyse aynı vagona binmiştik ama sen bir uçtaydın ben diğerinde . ikimizde duvara yaslanmıştık , o kadar kalabalıktan belli olmamıştı ama karşı karşıyaydık.

Ne zaman trene binsem aklıma gelir.

Bir keresinde , diyorum ya dua ediyorum karşılaşmak için diye, trene erken koşup 20 dk. önce gelene binmiştim.Tam trene binmişim ,gidiyoruz yavaş yavaş, seni gördüm, eğer erken gelmeseymişim kesin karşılaşırmışız! Atlamak aklıma gelmedi değil ama yapamazdım.

Belki de bu durum bir işaretti , benim için. Ama anlamak istemiyorum bu işareti, inan.

Gerçi artık yoksun , olmayacaksın anladım.Her şarkıyı sana yormak da çok zavallıca. Zaten beni bir kere bile düşündüğünü - ya da düşüneceğini - sanmam.

Bunları okuman dileğiyle!
Gerçi anlamayacaksın ama .. olsun.

Kırmızının Laneti.