bugün

bukartın bitti an

ilk önce (bkz: bukart)

geçen gene otobüse bindim bukartımı o optik okuyucuya geçirdim. dat dat diye öttü. meğer para bitmiş. 'aa bitmiş' dedim.
çıkıcaktım otobüsten. şöfor abi dedi:
'kardeş gitme boşuna. bekleyemem. içeriden birine para öde onun kartını kullan' dedi.
'tamam abi' dedim.
ve arkamı döndüm:
dimdirek koridora biraz yüksek bir sesle bağırdım:
'bakarmısınız bukartı olan var mı?. benimki bitmişte' dedim.
otobüsteki şerefsizler sanki demin sinek vızıldamış gibi hiç umursamadılar ve birden aralarında sohbet eden o insanlar, camdan dışarıya bakıp dalmış numarası yaptılar. sonra:
'2 lira vereceğim. kimsede yok mu?' dedim.
sağolsun yaşlı bir teyzecim 'buyur yavrum al' dedi.
aldım kartı dıt dıt geçirdim. teyzeciğimin 2 lirasını verdim. ve 5 metre etrafımdaki herkezin duyabileceği bir şekilde 'bizim milletin yardımseverlik duygusuna hayranım' dedim.

tanım: bukart'a yüklediğiniz paranın bittiğinin unutulması ve bunu otobüse okuturken fark etmeniz. zor durumda kaldığınız an.