bugün

duruma bağlı değişken.
tanımsız anlamında kullanılabilen kelime.
kusmak istediklerimin tümünü üç harfle kendinde topladığı için en sevdiğim kelime.
beş dakika konuşan bir insanın kullanman edemeyeceği kelime. deneysel yollarla kanıtlanmış olup hipotez olmaktan çıkıp bir teorem kıvamını almış bir kanundur.
madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsizanlamda bir söz.

Kaynak:TDK
şey herşeydir, şey hiçbir şeydir. içi çok boş ve boş olduğu kadar da doludur. bu açıdan bakıldığında hayatımıza benzer bazen dolu bazen boş, tanımı yoktur. Herşeyde bir şey vardır. hiçbirşeyde de bir şey vardır. Şey çelişkidir. Şey bilinmezliktir.
jokerdir.soylenilesidir...
kendisinden önce gelen her kelimeden ayrı yazılması gereken arapça kökenli sözcük.
her şey, hiçbir şey gibi.
çoğulu için (bkz: eşya)
dolayısıyla, çoğul kullanılmaya çalışıldığı an eşya diyerek nitelendirilmesi gereken zamirdir.
eşyalar diye bişey olamdığı gibi şeyler diye bişey de yoktur, yalandır, hurafedir, inanmayınız.
john carpenter imzalı, enfes bir film. başrolde kurt russell bulunmaktadır. orijinal adı ile the thing.
genelde insanlarımız tarafından yanlış yazılan bir şey.
bu şey'in pek hoş ve gerçek bir macerası vardır.
şey arapçada bilinmeyen ifadelerde kullanılan bir sözmüş.bilirsiniz asıl matematiği bu uygarlık geliştirmiş*.adını hatırlayamadığım arap bir matematikçi ilk denklemi ve sanırım sıfır sayısını bulmuş.denklemde bilinmeyen yerine şey yazmış.sonra çalışmalarını anlatan kitabı da, asya uygarlığına ait diğer bir çok kitap gibi avrupalılar tarafından çevrilmiş.kitabı çeviren bir ispanyol olmuş ve şey denilen bilinmeyenin telaffuzunu doğrudan benimsemiş.şey onların dilinde Xay diye yazıldığından dolayı avrupanın gelişim çağında bu bilim diline Xay yani kısaltılmış adına X olarak kazandırılmış.
türkçe hocalarının kullanılmasından hiç hoşlanmadıkları belirsizlik niteliyici kelime..

-şey! şey öyle mi? şey ne ulan?!
ing.thing
günlük konuşmalarda en çok kullanılan kelime.
Yıllar önce bir uzay gemisi dünyaya düşüyor. Kalıntılar üzerinde araştırmalar yapan bilim adamları, gemideki herşeyin yok olmadığını öğreniyorlar ve bir yaratıkla karşılaşıyorlar. Öldüklerini düşündükleri bu yaratık, aslında sürekli yayılmayı doğasında bulunduran bir yaşam formu;John Carpenter'ın kimilerince sinema tarihinin en iğrenç sahneleriyle donattığı "The Thing" filmi, 1951 tarihli "The Thing From Another World"ün bir yeniden çevrimidir.
o işte, adı lazım olmayan...
başta ömer hayyam'ın bulduğu, ardından ispanyolca'da xay şeklinde tercüme edilen ve günümüzde x şeklinde denklemlerde karşımıza çıkan kelime.
her zaman ayrı yazılan, aklına gelebilecek her şeyi karşılayan hede.
algılayan zihinden bağımsız bir varoluşa sahip olan, özdek.
asrın icadı olarak lanse edilen iki tekerlekli taşıt. * (bkz: ginger)
önündeki kelime ile asla bitişik yazılmaması gereken kelimedir. türkçe'de zamir olarak kullanılır.
bir şey = doğru
birşey = yanlış
birisi için - hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan şey - gibi bir cümle içinde kullanıldığında moderasyonun düzeltilmesini istediği kelime. *

unakıtan için "hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan şey" gibi bir cümle kurdum, entry silinmiş ve şey kısmı düzeltilmeli gibi bir not eklenmiş.

gerçekten çok ilginç.

hiçbir hakaret içermeyen bir yanlış kullanım örneği o. yani orda şey'in olması dilbilgisi yönünden yanlış ama yasal yönden zor durumda bırakacak birşey yok.

(#1157714) işte bu da benim şey'i kullanış nedenim.
her şeyin şeyine şey ettirilebilen, şeyini şey ettiğimin çok şey bir şeydir.
meali: her sözcüğün yerine kullanılabilen, çok kullanılışlı bir sözcüktür.
çocukken abur cubura verilen isim.
bakkala giden çocuğun annesine yakarışındaki abur cuburun ismidir. (bkz: paranın üstüyle kendime bir şey alabilir miyim)