bugün

hayaldir. hayalimdir, gazi, balıkesir ya da yurt dışı.
okurken değil ama, tatilde ailenizin yanına döndüğünüzde büyüdüğünüzü anlamanızı sağlayan olay. her şeyden önce, 'tatilde' gidiyorsun ailenin yanına? oturup sohbet ediyorsun falan aileden çok arkadaş gibi, 'bizim oralar' muhabbeti dönüyor. önceden kavga çıkan olaylarda alttan alan taraf oluyorsun, onları üzmeye kıyamıyorsun. en büyük sorunlarını bile belli etmemeye çalışıyorsun ya, sırf gözyaşı dökmesinler endişelenmesinler diye. 'ben başa çıkarım, onlara belli etmeyim' diyorsun. ne derler korkusuyla değil, büyük bir insan olgunluğuyla, büyüdüğün için. var mı ötesi?

onu bunu bilmem, insan 'anne-baba' denen kavramı, ilk evden ayrıldığı zaman anlıyor. öncesi boş.
Hastalandığında seni hastaneye götürecek bir babanın bulunamamasıdır.
tek kelıme 'ozgurluk'.
özgürlük, rahatlık vs.nin maksimum 2 hafta sürdüğü durum. fırsatınız varsa çok da über bi okulagitmeyecekseniz ayrılmayın.
yukarıdaki yorumdan hareketle ilk yorumu yapanın erkek, ikincisi kız, üçüncüsü yine erkek..
hayatımın en güzel zamanlarıdır. tekrar eve dönmek çok zor oldu. ah pembiş popolu kız arkadaşlarım rakı şişeleri deniz kokusu amk ders kitapları. siz hiç fındık bahçesinde seviştiniz mi ? kimse görmez o kadar sık dikilmiştir ki ağaçlar.*
kendi benliğini bulmak demektir. zorluklara göğüs germe dereceni görebilmen demektir.
uludağ üniversitesinde okumaktır.
zulümdür. batıdan doğuya ya da doğudan batıya geliyorsanız iki kat zulümdür, çarpar. ülke değiştirmiş gibi olursunuz.
eksilerinden çok yararları vardır. çok güzel anılar yaşanabilir. hayatı kısmen de olsa öğrenmektir. yeri geldiğinde yokluk yeri geldiğinde sefa yapmaktır. basitçe para muhasebesini öğrenmektir. özgürlük ama içinde özlem olan bir garip bir duygu yaşatır insana. güzeldir kısaca.
üniversite dediğin şey şehir dışında okunur zaten. memleketinde lise5-lise6-lise7... diye gider üniversite değildir o.
ilk zamanlar zorlanılır,istenmez,ama zaman geçtikçe çok sevilir,çok alışılır,eve dönmek istenmez. şehir dışında okumak iyidir iyi.
Tamamen kendi başına kaldığın hayatı ve insanları tanımaya başladığın andır.

Sakın kendi şehrinizde üni okumayın gençler. Gidin zorlanın ama ayakta kalın. Sonra yeni biri olarak dönün eve.
gurbet neymiş şimdi anladım dediğin zamanlardır .
yaşamamış insanın , yaşamak istediği merak ettiği yaşam biçimidir . karakteristik özelliklerim olan utangaçlık , çekingenlik , asosyallik ile am üstünde göt sikemeyeceğimin farkında olmama rağmen düşünmeden edemiyorum .
maddi sıkıntı, yalnızlık ve özlemektir. bol bol üşümek, herkesin önüne koskoca bir duvar örmektir. iki şehir arasında yaşamaya çalışmak nereye ait olduğunu bilememektir. bir tek sevdicek varsa bir şeyler daha iyidir belki ama yine de zordur.
zordur ama cok guzel arkadaslar kazanırsınız. zora dustunuz mu ne yapıcagını bilirsiniz ? evi vekip toparlamayı ve yalnız basınıza evde gecnmeyi ogrenirsiniz.
kapitalizm falan eyvallah ama anneler günü diye bir şey var anneler bunu seviyor.

anneler günün yanında olamamak işte şehir dışında üniversite okumak.

ne bileyim çok önem verdiğimden değil de, sabah elini öpüp çiçek vermek istiyor insan.
Ödenen faturalardan bezmektir.
bazıları için asıl oturduğunuz şehirde üniversite okuyan arkadaşlarınızla her buluştuğunuzda sürekli 'abi ya da canım üniversiteyi kesinlikle şehir dışında okuyup kendi ayakların üzerinde duracaksın ailenle böyle olmuyor sen yanlış yaptın yani' gibi cümleler kurup kendini kandırmaktır.
kimseyi kandırmak felan değildir.kendi ayakları üzerinde durmaktan kasıt iyi kötü evden gelen belli bir meblağ para vardır ve bu paranın idaresini yapabilmektir.evinde olsan paran bittiğinde 2 hafta evden dışarı çıkmaz geçiştirirsin ama dışarıda öyle değil.ailenden para isteyemiyeceğine göre ve sike sike geri kalan hayatını idame ettirmen gerektiğine göre ayakların üzerinde durmayı öğreniyorsun.daha doğrusu elindeki paran kadar artizlik yapmayı öğreniyorsun.

bunu yazan kişi girdiği barda parasının önemli bir miktarını bırakmış çakırkeyf biri olduğu için lafı pek siklenmicek olması muhtemel tabi.yarın muhtemelen ben naaptım derken bulcam kendimi.
Şehir dışında üniversite okumak demek anne yemeklerini özlemek demektir.

Şehir dışında üniversitede okumak, özgürlüğe adım atmak demektir.

Şehir dışında üniversite okumak demek kendi sorumluluklarını artık kendin üstlenmen demektir.

Şehir dışında üniversite okumak kısaca güzeldir, denenmelidir.
bulunduğun şehirin dışında bir şehirde yer aldığın için kıyas yapabilmeyi sağlar.

hayatı daha iyi öğrenmeyi başlar insan.
her insanın kendisinin istediği şekillendirebileceği hayat biçimidir.

bence her boku yeyin ukte kalmasın.