bugün

çaresizlik napalım.
sonunda bir bok yığınına dönüşeceğini bilmemize yemeğin güzelliğine aldanıyoruz.
Umutsuz, ümitsiz, inançsız kaldığında ölür insan.
Hayal kırıklığı ile, ihanetlerle yaşamak çok daha zordur bu durumda.
insan doğar beşikte mezarda yatmak için.
O yüzden derler ki ölmeden ölmek gerek ...
ölümden korkmuyorsan sıkıntı yaratmayacak durum.
Bunu sadece insanların yapabildiğine dair makaleler okumuştum. Eğer hayvanlar öleceğini bilseydi asla ama asla mutluluğu tatmazlardı.
Zor zanaat.
O gün bir gün gelecek.
Gözlerini kapatıp bu dünyadan elini eteğini çekip gideceksin. en fazla çocukların da ölene kadar hatırlanacaksın. Yaptığın ev bir müteahhit gelip apartman kondurmazsa en fazla 100 sene sonra yıkılacak. Dünyadaki etkin en fazla 2 Asır yani. Sonra hiç var olmamış gibisin.
(bkz: Yalan Dünya)
Öleceğini bilerek yaşanır,
Fakat,
Ne zaman öleceğini bilerek yaşanmaz.
Insanligin en buyuk ikilemi.
Herkesin yaptığı şey,sadece görmezden geliyoruz o kadar.
trajikomik bir vaka dır. sözlük yazarlarının yüzde sekseninin erkek olduğunu düşünürsek.
(bkz: nefesini vereceğini bilerek nefes almak) aynıdır. bu size anlam katar umarım.
insanlığın en aptal yanlarından biridir.
tamam uzun vadede hepimiz öleceğiz bunu bilerek yaşıyoruz.
peki ya size çok az ömrünüzün kaldığı söylense.
günden güne eriyerek öleceğiniz.
ve bunu üzülmemeleri için ailenize söyleyememeniz...
gerçekten acı ve iğrenç. kafama sıksam intihar etti diyecekler ki ailem bunu hiç kaldıramayacak.
eriyerek öleceğim, acı çeke çeke. en fazla 2 ay içerisinde. yani bu kulağa o kadar kötü gelmiyor.
sorun ailem. onlara ne olacak, onları özleyeceğim, onlar beni özleyecek. umarım ölümümü güzellikle karşılarlar.
sonunu bildiği filmi izlemektir.
(bkz: Hayatın acı gerçekleri)
(bkz: ben kalıcı olucam)

Karbon fiber misin pezevenk ?
kimsenin sonsuz olmadığı bu dünyada hepimizin başına gelecek şey ölümdür. ama çoğu zaman unutuyoruz öleceğimizi.
ölmenin bir son değil, aslında bir başlangıç olduğunun idrakine varan bireyin eylemidir, yaşamak.

aksi bir bilinçte olan insan için, ızdıraptan başka bişey olmaz herhalde bu dünya.
hayattan beklentilerin minimuma indirgenmesiyle doğru orantılıdır.
hepimizin içinde bulunduğu durum.
bunu düşününce herşey anlamsız geliyor, iş güç, yarın bizi bekleyen stresli gün, kavgalar, günlük detaylar.
sıçacağını bile bile gidip çatır çatır sıçmaktan farklı değildir bence.kaldı ki sıçtıktan sonra dönüp bi bakarsın tuvalete 'vay amk ne sıçmısım' dersin.ama hayatta böyle bir şansın olmaz.bu yüzden sıçın şey yaşayın yani.
sıçacağını bile bile yemek yemek gibi bir şey.
sadece insanlara özgü olmayan, hayvanların da hissettiği bir durumdur.