bugün

yağmur sonrası toprak kokusu.

gözü yaşlı bir şehirde büyüdüm ben. öyle yağar ki yağmur tozu dumana katar. toprak suya doyar.

bir zaman sonra sanki az önce esip gürleyen o değilmiş gibi birden kesilir yağmurlar. gökyüzü parlar. şehir ıslak saçlarını tarar. mis gibi toprak kokar.

şimdi ne zaman toprak koksa...
Lavanta kolanyası.
Kalemlik kokusu.
Çiş kokusu. Yıllarca umarsızca yataga isemistim..
Silgi kokusu.

En az 10 senedir silgi koklamadım lan.
--spoiler--
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan
kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor
oluyordum sen hemşire...
--spoiler--
Mutluluk kokusu .
Hacı yağı
Naftalin
Sumak
Gul
Safran
Amber.... (şuphelenmeye başladım benim anam babam cindar mıymış lan)
biçilmiş çim kokusu.
escada collection 2000. (bkz: anne kokusu)
Winston light.
yumurtalı ekmek
soba.
404 kokusu. top yapıp, sakız gibi çiğniyordum.
sabah yataktan kalkarken annenin hazırladığı kahvaltıdaki kızarmış patates ve sucuk kokusu.
Tütün kolonyası ve hanımeli kokusu.
hacı şakir kokusu.
yaşı yetenler hatırlar..

görsel
Dışarda top oynadıktan sonra ellerdeki o koku.
pastel boya kokusu.
üçgen plastik içinde kırtasiyede satılan kolonya kokusu.
kızarmış ekmek kokusu.
Arı Maya resmi olan yeşil silgi.

görsel

Ne güzel kokardi o.
üzümlü kek kokusu...
şeffaf naylon deniz ayakkabısı kokusudur. tatlı ve kimyasal bu koku sizi alıp; annelerin akılalmaz marifetiyle on dakikada yaptıkları açma ve börek ile termosu aynı küçük sepete sığdırma telaşına, kolluklarınızdan birinin patlamış olduğunu öğrendiğiniz anın hüznüne, aşık olunan kişinin yanında balıklama atlamayı beceremeyince yaşanacak hayal kırıklığına, kumlu ayaklarla daha yeni silinen eve gelmenin dayak yemek demek olduğuna ve nicelerine götürür.
Oyuncak bebek korkusu. Buradan katil bebek çaki'ye bir selam olsun.

edit: arkadaşlar korku okumuşum, affınıza sığınarak entry yi silmiyorum.