bugün

savunulacak bir tarafı olmayan kişi.

şu an yaptıkları akp'ye karşı diye aslan ilan edilecek hali yok. zamanında hangi sıfatla bu kadar özel yetki aldıysa bugün aynı sıfatla kapının önüne koyuluyor. allah bilir hangi olaylarda ne parmağı var. şu anki tavırlarına da bakılırsa akp'den azcık daha temiz. sesi çok çıkıyor çünkü. cemaat akp çatışmasındaki gibi yiyin birbirinizi. zira siz hepiniz aynısınız.
Kemalistlerin dün vatan haini ilan edip bugün göklere çıkardığı adam.
Rüşvetçinin önde gidenidir benim gözümde.
Feto babası da bıraktı. Bakalım kimin kucağına oturacak?
tayyip erdoğan ergenekon davası döneminde el üstünde tutardı bunu. altına zırhlı araçlar çekildi özel korumalar verildi ama şimdi işin ucu kendi oğluna dokununca dünyanın en kötü ahlaksız adamı ilan edildi.
bu arada sabah gazetesine hayranım başbakanın karalayın talimatıyla mesnetli mesnetsiz nasıl karalayacağını şaşırmışlar. artık sıçtığı bok denizdeki balıkları öldürmüş falan gibi haberlerini de bekliyorum.
adamın tartışılmayacak bir yönü varsa o da kim "alem buysa kral benim uleyn" dediyse ona ayarın kralını vermesidir.

çok afedersiniz ama arkanda bırak cemaati birleşmiş milletler olsa bu işleri yapmak çok ama çok iri taşak ister.
karşısında olduğu kişilerin yakın zamanda kendisini ya da ailesinden birini öldürebileceklerini düşünüyorum.
kendi tabiriyle önce yıpratılan sonra zıplatılan savcıdır.

hükûmetin işine geldiği davalarda el üstünde tuttuğu öz ne zamanki tekere çomak sokmaya başladı o zaman tu kaka oluverdi. tayyip erdoğan'ın kasımpaşa delikanlısı halleriyle tehditler savurduğu savcı hala dik tavrıyla pabuç bırakmaz hallerine devam ediyor.
cesaretini takdir ediyor ve dikkatle takip ediyorum. ayrıca sonunu da çok merak ediyorum.
zira bence yakın geleceğin fail-i meçhulü kendisi.
marmaris e giderken yol üzerinde bulunan işletmedir. öz zekeriya pişmaniyeleri, 10 yıldır sizinle, almayan pişman şeklinde reklamları vardır.
tanım: eski cumhuriyet baş savcı vekili.

taşakları el arabasıyla götürülecek kadar büyük adam. safi taşak.
2013 yılı boyunca baktığı dosya, açtığı iddianame ve sonuçlandırdığı dava sayısı toplamda 0 ( sıfır ) olan savcı.
Herif Başbakan dan tutun da tüm bakan ve akpli vekillere tek başına haddini bildiriyor. Karşı cenah hirslandikca iftiralar atiyor ama nafile bu savcı başka savcı. Zerre korku yok adamda. Biyiklarina kurban olsun senin akpliler.
sonuna kadar giderse kahraman, iş kazasında ölürse şehit olur, ama geri adım atarsa korkağın teki o0lacak savcı, her halükarda sevenide sevmeyenide çok olacak.
kendisi hakkında sayın Başbakanın elinde daha bir çok dosya vardır savunulacak tarafı yoktur kendisi:
tatilde jet skinin deposundan hortumla benzin çekip satmış,
ağaoğlunun reklamlarda bindiği atı kaçak ganyan koşturuyolar diye adli emanete aldırıp sucukçulara satmış,
hakimevlerinde yediği bir yemek esnasınsa yan masadakinin tuvalete gitmesini fırsat bilip masadan baklava yürütmüş,
adliyenin kapısında dedektörden geçmek için cebindeki bozukları çıkarıp kenara koyan vatandaşa aa bak ebru gündeş mi o demek sureti ile dikkatini dağıtıp bozuk paralarını araklamıştır.
haliyle bu yolsuzluklar hak ve hamiyetperver başbakanımızın tahammül hudutlarını aşmış gereği için sabah gastesine mms yollamıştır.
(bkz: savcı öz ün sonu savcı murat gök gibi olacak)
hakkında sabah'ın bulduğu belgelerin tamamını çürütecek dubai'ye gidiş dönüş biletleri ortaya çıkmıştır.
taze taze.
şimdi göt kılları düşünsün.

alın size gerçek belge:
görsel

bu ondan da gerçek:
görsel

yani bu belge;
(bkz: zekeriya öz/#22476043)
bu göt kılı arkadaşımızın bu başlık altından paylaştığı, orjinali sabah'ın elinde olan, ali ağaoğlu'na ait "Jumeirah Zabeel Saray Oteli"nin faturalarının tamamının sahte olduğunu kanıtlıyor.

neden sahte:
1. sabah'ın götünden uydurduğu belgelerdeki uçuş firması ile, bu gerçek belgelerdeki uçuş firması farklı.
2. sabah'ın götünden uydurduğu belgelerdeki tarih ile, bu gerçek belgelerdeki tarih uyuşmuyor. birinde 16-22 ekim, ötekinde 17-21 ekim gözüküyor.

yani 16 ekim'de dubai'ye gitmiş birinin, farklı şirketler aracılığıyla hiç dönüş yapmadan 17 ekim'de tekrar gitmesi mümkün değil. 21 aralıkta geri dönüp, 22 aralıkta otelden çıkış yapması mümkün değil.

haberin tamamı:
http://www.f5haber.com/gu...s-tarihleri-haberi-12166/

ayrıca bu adama "seni tehdit ettilerse git gereğini yap, ne duruyorsun" diyen aynştaynlar olmuş.
bu sizin sandığınız kadar basit bir şey değil. savcı da olsa kafasına göre gidip adam alamıyor.

soru 1: adamlar tehdit ederken isimlerini vermedilerse ne olacak? o adamlar nasıl bulunacak?
soru 2: adamlar tehdit ederken kelimelerin üstünü örttüyse ne olacak?
soru 3: adamlar yakalanıp, bu işin arkasında başbakanın olduğunu itiraf ederlerse ne olacak? başbakan tutuklanabilecek mi?
madem bir soru soruyorsunuz, ilk önce akıl mantık işi midir onu düşünün.

edit: october'in aralık olduğunu bu haberi yapan ibnelere kim söyledi lan?
birisi de mesaj atıp ekim dememiş.

ayrıca olayı çözdüm.
olay aynen şöyle oldu:
şimdi bu ali ağaoğlu denen para babasının beraber iş yaptığı kişiler * ali ağaoğlu'nu arayıp "belge" istedi. o da dubai'deki otelini arayıp zekeriya öz'e ait 16-22 ekim tarihleri arası bir fatura peydah etti.
daha sonra bu faturayı sabah denen gazetenin eline verdi. sabah da manşetten duyurdu.
bu kadar basit.
yani bu faturaların hiçbirisi normalde de belge niteliğinde değildi.
ergenekon iddianamesi süresince samanyolunda haber ve filmlerinde kahraman ilan edilen şu günlerde gündemden düşmeyen savcı.
şakocanlar için kötü adamdır artık.
yandas medyanin ahlaksizca saldirdigi yiğit kişilik. adam tek basina devlete kafa tutuyor severim boyle kisileri.
Birilerinin hala şu kendi ödediği faturaları merakla bekliyoruz dediği adam. Adam açıklayacağım dedi başbakan gibi ortaya lafı atıp unutup unutturacak hali yok ya. Ama siz alışıksınız tabi belge açıklayacağım dedikten sonra yıllarca hiçbirşey açıklamadan sadece laf salatası yapmaya. Bir kere başbakan herşeyden önce bu adama attığı iftirayı açıklasın. 22 defa yurt dışına turistik gezi iddasinı aydınlatsin.
istediğiniz kadar yırtınalım ya da istediğiniz kadar yırtının adam yoldan gönüllü çıkmış. Korkusu yok. Artık bu yolda rezil mi olur vezir mi olur bilemeyiz. Türkiye şartlarında her ikisi de mümkün. Hatta önce biri sonra diğeri de olabilir. Bunun dışında bir de şu var ki Ali Ağaoğlu'nun başı artık dertte. Tayyip Erdoğan gibi tüm dünyanın zorba olarak tanımlamaya başladığı bir başbakandan bile çekinmeyen bir savcı Ali Ağaoğlu'ndan hiç korkmaz. Hele ki o kondurduğu rezidanslarda bir üçkağıt varsa vay haline. Ama burası Türkiye her şey olabilir. Ali Ağaoğlu olsun, iktidar olsun elinde kanıt olmadan nasıl bu adamın yurt dışında fink attığına dair iftira attılar anlamak mümkün değil. Adam 48 saat içinde uçak biletini çıkarıverdi ve ortada kalıverdiler. Kimse demeyecek mi kardeşim sen bu iddiaları neye dayanarak ortaya attın diye.

Adamın köprüleri atmış bir kere, kesinlikle eyvallahı yok. Başbakan hakkında attığı iddialar yenilir yutulur gibi değil. Hükümet yanlısı olup kendisi ile görüşmeye gelen iki kişiyi anında deşifre ediyor. Ve görüyoruz ki biz küçük insanların anlamadığı, görmediği ve göremeyeceği ne pis oyunlar oynanıyor ülkemizde...
"Başbakan, yüksek yargı kökenli iki kişiyi bana gönderdi. Bu kişiler, Başbakan'ın bana çok kızgın olduğunu, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi söylediler. Bu görüşmeden sonra koruma aracım alındı.Başıma geleceklerin sorumlusu bu işlemi yapanlardır!"

Biri kamu denetçisi Nihat Ömeroğlu, diğeri ise Yargıtay 13. Daire Başkanı ismail Cirit olan bu iki isim Zekeriya Öz ile görüştüklerini ama tehdit etmediklerini dile getirdiler ama tüm bu olanlardan sonra nasıl inanalım.
yandaş medya nın her sabah baş sayfadan haber yaptığı kişi. tayyip filan takmam diyor adam açıkça.

not: bazı andavalılarda adama hakaret ediyor hırsız vs (bkz: #22510529) diye götünden kan alırlar kamil, sözlük ergenimi zannettin adamı ağzına geleni söylüyor...
milyar dolarlık rüşvet, yolsuzluk söz konusu, çatır çatır tapeler, görüntüler ortada, hukuk sistemi tamamen delik deşik oldu, adalet diye bir şey kalmadı, borsa aldı başını gidiyor, dolar-euro zaten uçtu gitti, büyük bir güvensizlik hali mevcut, çatır çatır her şeye zam geliyor, kol gibi girdi ama ne oluyor?

şu yukarıda sayılan aksiyonları görmeyip, sabah gazetesi gibi yayınladığı şeylerin yalan olduğu ispatlanan gazeteyi hâlâ ciddiye alıp, "tü kaka savcı!" diyenleri görüyorum ve utanıyorum memleketin halinden.

lan belkide almak istediğin bir gömlek, eşini sevgilini götürmek istediğin bir mekan var da gidemiyorsun ama savunduğun adamlara bak!

salaksınız diyeceğim de, neyse demiyorum.
(bkz: adam haklı beyler dağılın)
şimdi bu adam ergenekon davasında başbakan tarafından altına koruma zırhlı araç verilen, vesayeti bitirecek kahraman değil miydi?

4 yıldır süren davalarda ergenekon ve balyoz sanıklarının tüm isyanına rağmen akp '' yargıya güvenin'' mesajları vermiyor muydu?

şimdilerde hakkında rüşvet almak suçlamalarıyla, cemaatin adamı olmakla suçlanan bu insan akp ve cemaatin ortak adamı değil miydi?

şimdi ne oldu.

zekeriya bey cemaaten yana tavır sergileyince aracı elinden alınıp, korumaları yarıya indirildi. hakkında bi ton rüşvet iddiası ortaya atıldı.

akp'lilere sormak istiyorum. bunca şey olup biterken;

kör müydünüz?
bir adama bu kadar yüklenilir mi? yazıktır günahtır ayıpt... şaka şaka ileri demokrasi.
yine dubaiye gitmiş deniyor. kendi cebinden.
zaman gazetesi haberi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25525725.asp

helal olsundur. başbakanın tehditlerine bile boyun eğmeyen ve en kötü ölebilirim, ama mesleğim uğrında ölürsem de meslek şehidi olmaktan şeref duyarım diyebilecek kadar cesurdur.