bugün

seçim hasebiyle edilen muhabbetin/sullerin/cevapların yarması,hatta mitoz bölünmeye sebep olmasıdır...

yaşlı bir teyzeye muhabir sevecen bir ses tonuyla sorar;

-teyze seçimler de geldi, kime vereceksin oyunu ?
--ben çillere vereceğim oğlum
-ama teyze o girmiyor seçimlere
--olsun evladım, ben çillere vereceğim oyumu, çok beğeninyorum onu... *
geçenlerde hasbelkader herhangi bir genç parti ilçe teşkilatının mitingine rastgeldim. epey oyalandım, neden mi ? cem yılmaz bile 35 ytl ye güldürürken bunlar ekmek arası döner dağıtıyorlardı ücretsiz güldürüye ek olarak.

-değerli hemşehrilerim, iktidara gelirsek çifçiye mazot ücretsiz verilecek

--başka vaadler sıralanır,üç beş vakit sonra yaran bir cümle gelir

- sevgili hemşehrilerim bizi seçerseniz çiftçi mazotu %50 indirimli alacak...

mekandan tebessümle uzaklaşırken en memnun edici anektod; kalabalık içinde stand-up maksadıyla bekleşen insan sadece benim olmamamdı, herkes gülüyordu abi lüküs hayat'ı izliyormuş gibi...
hem seçmenlerin hem seçilmek isteyenlerin kendi aralarındaki diyaloglardır
geçen seçimlerde cem uzan siyasete girmiştir. bursaray'da giderken iki beyamca konuşmaktadırlar
-adam süper, amerikayı dolandırmış
-he valla, daha ne yapsın
belediye başkanı seçimlerinde geçen bir diyalog.
-merhaba teyze seçimlerde kime oy vereceksin?
+hoca ya.*
-niye yılmaz büyükerşen.
+ya şimdi hoca yıllardır başkan.yiyeceği kadar yedi.şimdi başka birini seçsek o sıfırdan yemeye başlayacak.ben hocanın gözünün doyduğunu düşünüyorum.çalar ama az çalar.