bugün

televizyondan değil, sözlükten takip edilen repliklerdir. komiktirler, ama koltuğa yapışıp diziyi televizyonda seyredecek kadar değil.
(bkz: hazıra konmak)
-Otobüste boş yer kollayan ulvi, inmek için tuşa basıp da kapıya ilerlemeyen ulvi!
-Sela verilince namaza duran ulvi!
sevim ile ulvi alışveriş mağazalarının (astoria) nın önünde sözüm ona yiyişirlerken adamın biri gelir:

adam: hop! kardeşim eviniz yok mu sizin?

ulvi: yok oğlum. kirada oturuyoruz.
zekai niye evdesin bu saatte???

zekai cevaplar:
hoca beni yok yazmış bende hocaya ALLAH'ın yarattığı kulu nasıl yok yazarsın hocam dedim beni okuldan kovdu...
ulvi'den sevim'e: haddini bil geç bakalım başarılı erkeğinin arkasına. (motordayken)

cevahir yüncü dükkanından yorgun argın eve gelmiştir ve kardeşi nazan'dan hızlı atak ve gol: abi günün nasıl geçti sana altın taktılar mı?

cevo'dan ulvi'ye: kefilsiz ulvi,
düşük vadeli ulvi,
düşmeme mücadelesi veren ulvi,
atari jetonu yutan ulvi,
bıngıldağına pipet takarım ulvi.
cevahir: ulvi aklından yeterli bir sayı tut.

ulvi: tuttum. bi dakika. hah şimdi tuttum.

cevahir: harf mi tuttun lan gene yetersiz.

ulvi: yok ama roma rakamı tuttum galiba.
koyu bilal: söz konusu ailem olunca iki elim yağlı tavada olsa gelirim.
devir'in çok hüzünlü bir sahne de söylediği replik koparmıştır.

- ben terminatör değilim insanım, dışım et içim robot değil.
cevahir in ulvi ye ettiği hoş bir yakıştırma da,"devletin verdiği yetkiye dayanamayan Ulvi!" dir.
*- ben sana kaç kere demedim mi lan tohumluk kumar oynama karıya kıza git diye...
- çabuk ellerimi çözün. yoksa sizi görevden alınmış memura mukavemetten dava ederim.
belediye otobüsüne binip şoföre öndeki aracı takip et diyen ulvi.
imam nikahında gelini öpen ulvi.

damat olduğu halde para zarfı kapan ulvi.
kaba etimin fanı mı oldun bilal? cevahir kopartır.
bellboy un cevahir e homoseksüel olduğunu iddia ettiği zaman söylediği söz;

-imam pamuğumu tıkayana kadar tek yönlüyüm.
yatağı paylaşamayan bilal ve cevahir tepişirken.

cevahir: tükürdüm lan ben bu yatağa çık burdan.

ayrıca türk dizilerinde ilk defa kunek lafı kullanıldı galiba.
zekai tarih dersindedir:

--spoiler--
ben sadece isyanlara çalıştım
--spoiler--
zekai: olm bu devirde ne iş yaparsan yap yanında bir de ticaret yapacaksın. mesela bilgisayar mühendisi misin, aynı zamanda sığır alıp satacaksın.
nazan mürsel'e: kulübünü kendine borçlandıran başkanlar gibi davranma, bizim camia kaldırmaz böyle hareketleri.

(bkz: yıldırım demirören yeter)
zekai: bu sefer çayı ben ısmarlayayım hocam, hep size girmesin
bihter ile behlül ü kardeş sanan ulvi.
zekai rehber hoca'ya aşıktır ve derdini anlatır.

- hocam ben küçüklüğümden başlayayım. sene, 95-96 refahyol hükümeti var, o zaman menderes yok, kötü zamanlardı öğrenciler notları karneyle alıyordu.

(bkz: ekmeği karneyle almak)
-damatken para zarfı kapan ulvi.
nazan dan geliyor: "Baba, sen bizim evimizin direğisin. Annem de evimizin bayrağı. Eve dön ve aileni göndere çek artık!!!"
cevahir den bilal e: adamlar fırında odun yakıyorlar sen fırını odunla basıyon cehennemi kundaklayan çılgın türk.